Danıştay Kararı 5. Daire 2021/11455 E. 2022/68 K. 27.01.2022 T.

Danıştay 5. Daire Başkanlığı         2021/11455 E.  ,  2022/68 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/11455
Karar No : 2022/68

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : …Bakanlığı / …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : …Bölge İdare Mahkemesi …İdare Dava Dairesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Kara Kuvvetleri Komutanlığında muvazzaf astsubay olarak görev yapan davacı tarafından, 7145 sayılı Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 26. maddesiyle 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’ye eklenen geçici 35. maddesi uyarınca kamu görevinden çıkarılmasına ilişkin …tarih ve …sayılı işlemin iptali ile mali haklarının ödenmesine ve sosyal ve özlük haklarının iadesine karar verilmesi istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …İdare Mahkemesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararında; kamu görevinden çıkarılma işleminin 13/02/2019 tarihli terhis belgesi ile davacıya tebliğ edildiği, davacının 13/02/2019 terhis tarihini izleyen günden itibaren 60 günlük dava açma süresi içinde (dava açma süresinin son günü olan 14/04/2019 tarihinin haftasonuna denk gelmesi sebebiyle en geç 15 Nisan 2020 Pazartesi günü) anılan işlemin iptali istemiyle ya doğrudan İdare Mahkemesine dava açması ya da 2577 sayılı Kanun’un 11. maddesi uyarınca davalı idareye başvurulması ve bu sürecin sonucuna göre süresinde dava açması gerekirken, bu süreler geçirildikten çok sonra 28/04/2021 tarihinde kamu görevinden çıkarılmasına ilişkin 06/02/2019 tarihli işlemin iptali istemiyle açılan davanın esasının incelenme olanağının bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: …Bölge İdare Mahkemesi …İdare Dava Dairesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararıyla; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını gerektirecek nitelikte görülmediği belirtilerek, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, Anayasa’nın 40/2. maddesi uyarınca idari işlemlerde yargı yolu ve başvuru süresinin gösterilmesinin zorunlu olduğu, uyuşmazlıkta ise Anayasa’nın emredici hükmüne aykırı şekilde söz konusu yükümlülüklerin yerine getirilmediği ve bu nedenle açılan davada süre aşımı bulunmadığı belirtilerek, Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, istinaf başvurusunun reddi yolundaki Bölge İdare Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu belirtilerek, davacının temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NUN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:

MADDİ OLAY :
Kara Kuvvetleri Komutanlığında muvazzaf astsubay olarak görev yapan davacının, 7145 sayılı Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 26. maddesiyle 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’ye eklenen geçici 35. maddesi uyarınca Kara Kuvvetleri Komutanlığının 06/02/2019 tarih ve 2019/16 sayılı işlemi ile kamu görevinden çıkarılmasına karar verilmiştir.
Davacının kamu görevinden çıkarılmasına ilişkin …tarih ve …sayılı işlem, 13/02/2019 tanzim tarihli terhis belgesi ile davacıya bildirilmiştir.
Bunun üzerine, davacı tarafından, 28/04/2021 tarihinde kamu görevinden çıkarılmasına ilişkin Kara Kuvvetleri Komutanlığının …tarih ve …sayılı işleminin iptali istemiyle temyizen incelenen dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
Anayasa’nın 40. maddesinin ikinci fıkrasında, “Devlet, işlemlerinde, ilgili kişilerin hangi kanun yolları ve mercilere başvuracağını ve sürelerini belirtmek zorundadır.”; 125. maddesinin üçüncü fıkrasında, “İdari işlemlere karşı açılacak davalarda süre, yazılı bildirim tarihinden başlar.” hükmüne yer verilmiştir.

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “Dava açma süresi” başlıklı 7. maddesinin birinci fıkrasında, “Dava açma süresi, özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde Danıştayda ve idare mahkemelerinde altmış … gündür.”; “Sürelerle ilgili genel esaslar” başlıklı 8. maddesinin birinci fıkrasında ise, “Süreler, tebliğ, yayın veya ilan tarihini izleyen günden itibaren işlemeye başlar.” düzenlemesi yer almaktadır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Devletin, işlemlerinde, bireylerin hangi kanun yolları ve mercilere başvuracağını ve sürelerini belirtmek zorunda olduğunu düzenleyen Anayasa’nın yukarıda yer verilen 40. maddesinin ikinci fıkrasının, ayrı bir yasal düzenlemenin varlığını gerektirmeyen, doğrudan uygulanabilir nitelikte bir düzenleme olması nedeniyle yasama, yürütme ve yargı organlarının, idare makamlarının ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarının işlemlerinde, bu işlemlere karşı başvurulacak idari mercileri ve kanun yolları ile sürelerini belirtmesi zorunludur.
Öte yandan, her ne kadar Anayasa’nın 125. maddesinde, idari işlemlere karşı açılacak davalarda sürenin yazılı bildirim tarihinden başlayacağı belirtilmiş ise de, söz konusu düzenleme Anayasa’nın 40. maddesinin ikinci fıkrasındaki düzenleme ile birlikte değerlendirildiğinde; kişilere bildirilen idari işlemlerde, bu işlemlere karşı kanun yollarına başvuru süresi ve başvuru yerinin gösterilmesi gerektiği, dava açma süresini başlatacak olan bildirimin, başvuru mercii ve süresini de gösteren yazılı bildirim olduğu, bunun dışındaki yazılı bildirimlerin, Anayasa’nın 40. maddesinin ikinci fıkrasının amir hükmüne uygun olmadığından, dava açma süresinin işlemeye başlamayacağı sonucuna varılmaktadır.
Özetle, Anayasa’nın 40. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca, başvuru mercii ve süresi bildirilmeyen işlemlerin ilgilisine tebliği halinde söz konusu tebliğ, dava açma süresini başlatmayacağından, dava açma süresinin geçmesinden sonra açılan bu tür davaların süre aşımı yönünden reddedilmemesi gerekecektir.
Söz konusu değerlendirmeler ışığında dava konusu uyuşmazlık incelendiğinde; 7145 sayılı Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 26. maddesiyle 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’ye eklenen geçici 35. maddesi uyarınca kamu görevinden çıkarılmasına ilişkin Kara Kuvvetleri Komutanlığının …tarih ve …sayılı işleminin, 13/02/2019 tanzim tarihli terhis belgesi ile davacıya bildirildiği açık olmakla birlikte, söz konusu işlemin ve tebliğ belgesi eklerinin dosyaya sunulmadığı görüldüğünden, İdare Mahkemesince adı geçen belgeler temin edilerek, idarenin bildirim yükümlülüğünü yerine getirip getirmediği (Anayasa’nın 40. maddesinin ikinci fıkrasındaki düzenlemeye uygun, davacının hangi kanun yolları ve mercilere başvurabileceğinin ve dava açma süresinin belirtilip belirtilmediği) tespit edildikten sonra, yukarıda belirtilen bilgiler ışığında yapılacak inceleme üzerine bir karar verilmesi gerekmektedir.
Bu itibarla, bütün bu hususlar yerine getirilmeden eksik incelemeye dayalı olarak verilen davanın süre aşımı nedeniyle reddi yönündeki İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun reddine ilişkin temyize konu …Bölge İdare Mahkemesi …İdare Dava Dairesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesine uygun bulunan davacının temyiz isteminin kabulüne,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle süre aşımı nedeniyle reddine ilişkin …İdare Mahkemesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu …Bölge İdare Mahkemesi …İdare Dava Dairesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın …Bölge İdare Mahkemesi …İdare Dava Dairesine gönderilmesine, 27/01/2022 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.

(X)KARŞI OY :

Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde belirtilen nedenlerin hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyize konu …Bölge İdare Mahkemesi …İdare Dava Dairesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının onanması gerektiği oyuyla, çoğunluk kararına katılmıyorum.