Danıştay Kararı 5. Daire 2021/10330 E. 2023/792 K. 14.02.2023 T.

Danıştay 5. Daire Başkanlığı         2021/10330 E.  ,  2023/792 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/10330
Karar No : 2023/792

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı): …
Vekili : Av. …

Karşı Taraf (Davalı) : … Üniversitesi Rektörlüğü
Vekili : Av. …

İstemin Özeti : Öğretim üyesi olarak görev yapmakta iken, 675 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin eki listede ismine yer verilmek suretiyle kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, göreve iade talebiyle OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna yaptığı başvurunun reddine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptaline ve bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılan davanın reddi yolunda verilen … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun açıklamalı olarak reddine ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Temyiz İsteminde Bulunan Davacının İddialarının Özeti: Dava konusu işlem ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nde güvence altına alınan mahkemeye erişim hakkı, bağımsız mahkeme ilkesi, masumiyet karinesi, kanunsuz suç ve ceza olmaz ilkesi, ayrımcılık yasağı, özel hayata saygı, eğitim ve mülkiyet haklarının ihlal edildiği, mahkumiyetine ilişkin ceza mahkemesi kararının KHK ile kamu görevinden çıkarıldığı tarihten sonra ortaya çıktığı, sonradan ortaya çıkan bir hususun, daha önce verilmiş bir cezayı hukuka uygun hale getirmeyeceği, kamu görevinden çıkarma kararı verildiği sırada mevcut olmayan delil ve olgulara dayanılmasının hukuka aykırı olduğu, Bakanlar Kurulu’nca Anayasa ve yasaların kendisine vermediği bir yetki kullanılmak suretiyle işlem tesis edildiği, kamu hizmetinden çıkarmaya ilişkin usul ve esasların Anayasa ve kanunlarda düzenlendiği, bu usul ve esaslara uyulmaksızın, soruşturma açılmadan ve savunma hakkı tanınmadan kamu görevinden çıkarıldığı, adil yargılanma hakkının ihlal edildiği, FETÖ/PDY ile bağını gösteren somut hiçbir delil bulunmadığı, mahkumiyetine ilişkin ceza mahkemesi kararının kesinleşmediği, kanunsuz suç ve ceza olmaz ilkesi ile masumiyet karinesine aykırı hareket edildiği, olağanüstü hal sürecinde alınan tedbirlerin olağanüstü hal süresince sınırlı olacağı, ömür boyu kamu görevinde çalışamama gibi son derece ağır bir ceza verilmesinin hukuka aykırı olduğu, kamu görevinden çıkarılmasına ilişkin Kanun Hükmünde Kararname’nin amaç, konu ve süre bakımından hukuka ve Anayasa’ya aykırı olduğu, kamu görevinden çıkarılma işleminin Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nde güvence altına alınan temel hak ve özgürlükleri ihlal ettiği, kamu görevinden çıkarılma işleminin ceza hukuku anlamında bir niteliğinin olması nedeniyle tek fiile tek ceza ilkesinin ihlal edildiği, Devlete ve Anayasa’ya olan sadakat yükümlülüğünü ihlal etmediği, geçmişteki yasal faaliyetleri gerekçe gösterilerek kamu görevinden çıkarılmasının suç ve cezaların geçmişe yürümezliği, kanunsuz suç ve ceza olmaz ilkesi ve hukuk devleti ilkesi gibi en temel hukuk ilkelerini ihlal ettiği, kamu görevinden çıkarılmada iltisak ve irtibat bağlamında FETÖ/PDY ile bağın bulunmasının yeterli görülmesinin kanun yazma tekniğine aykırı olduğu ve öngörülebilirlik ilkesini ihlal ettiği, ByLock verilerinin yasa dışı delil niteliğinde olduğu, Milli İstihbarat Teşkilatı tarafından elde edilen istihbari nitelikteki bilgilerin hiçbir yargılamada delil olarak kullanılamayacağı, ByLock verilerine ilişkin tespitlerin tarafına bildirilmemesi nedeniyle çelişmeli yargılama ve silahların eşitliği ilkesinin ihlal edildiği iddia edilmektedir.

Davalı İdarenin Savunmasının Özeti: Davalı idare tarafından savunma verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : İdare Dava Dairesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 334. maddesi uyarınca adli yardım talebi İdare Mahkemesince kabul edilmiş olan davacının, aynı Kanun’un 335. maddesinin 3. fıkrasında yer alan “adli yardım, hükmün kesinleşmesine kadar devam eder.” düzenlemesi gereğince temyiz aşamasındaki adli yardım talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek gereği görüşüldü:

UYAP kayıtlarının incelenmesinden, davacının 25/11/2021 tarihinde tahliyesine karar verildiği, karar tarihi itibarıyla cezaevinde olmadığı, kısıtlılık halinin sona erdiği görülmektedir.
Bölge idare mahkemesi idare dava daireleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür.
… Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin yukarıda belirtilen kararı ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın ONANMASINA, temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, adli yardım talebinin daha önce kabul edilmiş olması nedeniyle temyiz aşamasında tahsil edilmeyen yargılama giderinin tahsili için Mahkemesince müzekkere yazılmasına, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen İdare Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 14/02/2023 tarihinde, oybirliğiyle, kesin olarak karar verildi.