Danıştay Kararı 5. Daire 2020/5114 E. 2023/189 K. 24.01.2023 T.

Danıştay 5. Daire Başkanlığı         2020/5114 E.  ,  2023/189 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/5114
Karar No : 2023/189

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı):…

Karşı Taraf (Davalı) : … Bakanlığı / ANKARA
Vekili : Av….

İstemin Özeti : 679 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin eki listede ismine yer verilmek suretiyle kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, göreve iade talebiyle OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna yaptığı başvurunun reddine ilişkin … tarih ve… sayılı işlemin iptaline karar verilmesi istemiyle açılan davanın reddi yolunda verilen .. İdare Mahkemesinin … tarih ve E…, K:… sayılı kararına karşı davacı tarafından yapılan istinaf başvurusunun reddine, davalı idare tarafından yapılan istinaf başvurusunun kabulü ile kararın “1.245,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine” ilişkin kısmı kaldırılmak suretiyle 2.075,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine karar verilmesine ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Temyiz İsteminde Bulunan Davacının İddialarının Özeti: Olağanüstü Hal (OHAL) KHK’sı ile kamu görevine son verilemeyeceği, OHAL yönetiminin sona ermesi nedeniyle OHAL KHK’larının geçerliliğinin kalmadığı, OHAL KHK’sı ile kamu görevinden çıkarılmasının geçici, ölçülü ve orantılı bir tedbir mahiyetinde olmadığı, kamu görevine son verilmesine dayanak KHK’nın Anayasa’da öngörülen şekil şartlarına uygun olmadığı, KHK ile kamu görevine son verilmesinin fonksiyon gaspı olduğu, dilekçesinde belirttiği Anayasa ve AİHS hükümleri ile disiplin hukuku ve ceza hukuku ilkelerinin ihlal edildiği, FETÖ/PDY’yi ilk kez terör örgütü olarak kabul eden MGK kararı veya yargı kararı öncesi için kendisine herhangi bir suçlama yöneltilemeyeceği, Yasa mahiyetinde olmayan ve gizli nitelikte bulunan MGK kararlarının yargı kararlarına dayanak oluşturamayacağı, uyuşmazlığa bakan Mahkemenin kurulma ve yetkilendirme sürecinin tabii hakim ilkesine uygun olmadığı, Anayasaya sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğine dair herhangi bir somut delil ortaya konulmadığı, ByLock kullanıcısı olduğuna dair iddianın ispatlanamadığı, ByLock’un hukuka uygun bir delil olmadığı, hukuka aykırı delillerin dikkate alınamayacağı, ByLock’un FETÖ/PDY terör örgütünün münhasır iletişim ağı olduğu iddiasının gerçeği yansıtmadığı, yasal olarak faaliyet gösteren banka, sendika, dernek, okul, şirket gibi özel hukuk tüzel kişileri hakkında sonradan OHAL kapsamında işlem yapılmasının geçmişte bu tüzel kişilerle yasal çerçevede ilişkisi olan kişilerin terör örgütüyle bağlantılı oldukları şeklinde yorumlanamayacağı ve aleyhe delil oluşturmayacağı, masumiyet karinesinin ve bir suç için bir ceza verilir ilkesinin (Non bis in idem) ihlal edildiği, ceza yargılamasında verilen kesinleşmemiş yargı kararlarının aleyhe değerlendirilemeyeceği, kamu görevinden çıkarıldığı tarihte mevcut olmayan delil ve tespitlerin Komisyon kararına ve yargılamaya esas alınamayacağı gibi aleyhine sonuç doğurmayacağı, adli yardımın yargılama giderlerinden tam bir muafiyet sağlaması gerektiği, OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonunun insan hakları ihlallerini gidermediği, öne sürdüğü bazı argümanların Mahkeme kararında somut olarak karşılanmayarak gerekçeli karar hakkının ihlal edildiği iddia edilmektedir.

Davalı İdarenin Savunmasının Özeti: Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : İdare Dava Dairesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Bölge idare mahkemesi idare dava daireleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür.
Temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararı ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın ONANMASINA, temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen İdare Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 24/01/2023 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.