Danıştay Kararı 5. Daire 2020/4838 E. 2020/4223 K. 08.10.2020 T.

Danıştay 5. Daire Başkanlığı         2020/4838 E.  ,  2020/4223 K.
T.C.

DANIŞTAY

BEŞİNCİ DAİRE

Esas No:2020/4838

Karar No:2020/4223

DAVACI : …

VEKİLİ : Av. …

DAVALI : … Başkanlığı / …

DAVANIN KONUSU : Düzce Vali Yardımcısı olarak görev yapmakta olan davacı tarafından, 3 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 2. ve 3. maddeleri gereğince Burdur Vali Yardımcılığına atanmasına ilişkin … tarih ve … sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren … tarih ve … sayılı Cumhurbaşkanlığı işleminin kendisine ilişkin kısmının iptali istenilmiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NIN DÜŞÜNCESİ : Davanın görev yönünden reddi ile dava dosyasının …İdare Mahkemesi’ne gönderilmesi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 14. maddesi uyarınca dosya incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :

MADDİ OLAY :

Davacı, Düzce Vali Yardımcılığı görevini yürütmekte iken,… tarih ve … sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren … tarih ve … sayılı Cumhurbaşkanlığı işlemi ile bu görevinden alınmış ve Burdur Vali Yardımcılığına atanmıştır.

Anılan işlemin iptali istemiyle bakılmakta olan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 21/01/2017 tarih ve 6771 sayılı Kanun’un 8. maddesi ile değişik 104. maddesinde, Cumhurbaşkanının görev ve yetkileri sayılmış, anılan maddenin 9. fıkrasında, “Üst kademe kamu yöneticilerini atar, görevlerine son verir ve bunların atanmalarına ilişkin usul ve esasları Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle düzenler.” hükmüne yer verilmiştir.

Anayasa’nın ilgili hükmü uyarınca çıkarılan ve 10/07/2018 tarih ve 30474 sayılı Resmi Gazete’de yayınlarak yürürlüğe giren, (3) sayılı Üst Kademe Yöneticileri ile Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Atama Usûllerine Dair Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 2. maddesinin 1. fıkrasında, “Anayasa’nın 104’üncü maddesine göre yürütme yetkisinin sahibi olan Cumhurbaşkanı, atamaya yetkili amirlere ait yetkileri haizdir.”, 2. fıkrasında da; “Bu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’ne ekli (I) sayılı cetvelde yer alan kadro, pozisyon ve görevlere Cumhurbaşkanı kararıyla, (II) sayılı cetvelde yer alan kadro, pozisyon ve görevlere Cumhurbaşkanı onayı ile atama yapılır. Bu cetvellerde sayılmayan kadro, pozisyon ve görevlere, ilgili Cumhurbaşkanı yardımcısı, bakan veya atamaya yetkili amirler tarafından atama yapılır. Cumhurbaşkanı yardımcısı ve bakan bu yetkisini alt kademedeki yöneticilere devredebilir. ” düzenlemesine yer verilmiştir.

Öte yandan, 2575 sayılı Danıştay Kanunu’nun 02/07/2018 tarih ve 703 sayılı KHK ile değişik 24. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde, “Cumhurbaşkanı kararlarına” karşı açılacak iptal ve tam yargı davalarının, ilk derece mahkemesi olarak Danıştayda karara bağlanacağı hükme bağlanmıştır.

Bunun yanı sıra, 2576 sayılı Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanun’un 1. maddesinde, bölge idare mahkemeleri, idare mahkemeleri ve vergi mahkemelerinin bu Kanun’la verilen görevleri yerine getirmek üzere kurulmuş “genel görevli” mahkemeler olduğu hükme bağlandıktan sonra; 5. maddesinde, idare mahkemelerinin vergi mahkemelerinin görevine giren davalarla, ilk derecede Danıştayda çözümlenecek olanlar dışındaki davaları çözümleyeceği belirtilmiştir.

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 14. maddesinin 3. fıkrasının (a) bendinde de, dilekçelerin görev ve yetki yönünden inceleneceği; 15. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde ise, idari yargının görevli olduğu konularda görevli ve yetkili olmayan mahkemede açılan davanın görev veya yetki yönünden reddedilerek, dava dosyasının görevli veya yetkili mahkemeye gönderilmesine karar verileceği hüküm altına alınmıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nda 21/01/2017 tarih ve 6771 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’la getirilen düzenlemelerin, 16/04/2017 tarihinde gerçekleştirilen halk oylamasında kabul edilmesi sonrasında, ülkemizde uygulanan hükûmet sisteminde esaslı değişiklikler yaşanmış ve bu yeni hükûmet sistemine ilişkin değişiklikler Cumhurbaşkanının Türkiye Büyük Millet Meclisinde ant içerek göreve başladığı 09/07/2018 tarihi itibarıyla yürürlüğe girmiştir. Anayasa’nın eski halinde yürütme yetki ve görevi Cumhurbaşkanı ile Bakanlar Kurulu arasında bölüşülmüşken yeni halinde bu yetki ve görev sadece Cumhurbaşkanına verilmiş, Bakanlar Kurulu ve Başbakanlık makamları kaldırılmıştır.

Bu çerçevede 09/07/2018 tarih ve 30473 sayılı (3. Mükerrer) Resmi Gazete’de yayımlanan 703 sayılı Anayasada Yapılan Değişikliklere Uyum Sağlanması Amacıyla Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile pek çok Kanun ve KHK’da önemli değişiklikler yapılmıştır. Bu kapsamda anılan KHK’nın 184. maddesiyle de 2575 sayılı Danıştay Kanunu’nun, ilk derece mahkemesi olarak Danıştayda görülecek davaların sayıldığı 24. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde yer alan “Bakanlar Kurulu kararlarına” ifadesi, “Cumhurbaşkanı kararlarına” şeklinde değiştirilerek, bu kararlara karşı açılacak iptal ve tam yargı davalarını ilk derece mahkemesi sıfatıyla Danıştayın karara bağlayacağı düzenlenmiştir.

Doktrinde, Cumhurbaşkanının belli bir kişiye veya belli bir duruma ilişkin olan işlemleri bireysel işlem olarak tanımlanmış; Cumhurbaşkanının üst kademe yöneticileri atama işleminin bireysel işlem olduğu ifade edilmiş ve uygulamada bireysel işlemlerin genellikle “karar” ismini aldıkları vurgulanmıştır.

Ancak, Anayasa’nın amir hükmü uyarınca çıkarılan ve yukarıda metnine yer verilen (3) sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin “Atanma Usulü” başlıklı 2. maddesinin 2. fıkrasında, anılan Kararname’nin ekinde yer alan (I) sayılı cetvelde sayılan kadro, pozisyon ve görevlere Cumhurbaşkanı kararıyla, (II) sayılı cetvelde sayılan kadro, pozisyon ve görevlere ise Cumhurbaşkanı onayıyla atama yapılacağı belirtilerek, (I) ve (II) sayılı cetvelde yer alan kadrolara ilişkin Cumhurbaşkanınca tesis edilecek atama işlemleri hukuken farklı nitelendirilmiştir.

Söz konusu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi incelendiğinde, Cumhurbaşkanı kararıyla atanacak “Valiler”in (I) sayılı cetvelde, Cumhurbaşkanı onayıyla atanacak “Vali Yardımcıları ve Kaymakamlar”ın ise (II) sayılı cetvelde yer aldığı anlaşılmaktadır.

Bunun yanında, uygulamada da, (3) sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin ekinde sunulan (I) ve (II) sayılı cetvellerde yer verilen kadrolara yönelik atama, görevden alma ve benzeri tasarrufların tamamının, “Cumhurbaşkanı Kararı” adı altında değil, Resmi Gazete’de ayrı bir kısım olarak “Atama Kararları” başlığı altında yayımlanmakta olduğu görülmektedir.

Yukarıda belirtilen açıklamalar ve uyuşmazlık konusu olay bir bütün olarak değerlendirildiğinde; 3 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin (I) sayılı cetvelinde yer alan kadrolara yönelik atama ve görevden alma işlemlerinin doğrudan doğruya Cumhurbaşkanı tarafından verilen kararla, (II) sayılı cetvelde yer alan kadrolara ilişkin olarak yapılan atama ve görevden alma işlemlerinin ise, ilgili makamın teklifi, önerisi üzerine Cumhurbaşkanının verdiği onay ile tesis edildiği; bu doğrultuda, Cumhurbaşkanının (I) sayılı cetvele tabi olanlara yönelik atama işlemleri konusunda karar makamı, (II) sayılı cetvele tabi olanlara yönelik atama işlemleri konusunda onay makamı olduğu; bu haliyle, Danıştay Kanunu’nun 24. maddesinde yer alan, Cumhurbaşkanı kararlarına karşı açılan davalarda ilk derece mahkemesi olarak Danıştayın görevli kılındığına ilişkin düzenlemenin, Cumhurbaşkanının doğrudan doğruya, teklif makamı olmaksızın verdiği atama ve görevden alma kararlarını kapsadığı; Cumhurbaşkanının onay makamı olduğu işlemlere karşı açılacak davalarda da Danıştayın ilk derece mahkemesi olarak görevli olduğunun kabulünün ise, “Cumhurbaşkanı Kararı” ve “Cumhurbaşkanı Onayı” ile (I) ve (II) sayılı cetveller arasındaki hukuki farklılığın ortadan kalkmasına ve Cumhurbaşkanı onayına gönderilen işlemlerin işlevsiz bırakılmasına yol açacağı sonucuna varılmıştır.

Tüm bu hususlar göz önünde bulundurulduğunda; (II) sayılı cetvelde yer alan kadrolara yönelik işlemler, esas itibarıyla, ilgili Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nde belirtildiği üzere doğrudan doğruya Cumhurbaşkanı Kararıyla değil, ilgili bakanlık veya kamu kurumunun teklifi üzerine Cumhurbaşkanının onayıyla tesis edildiğinden, Danıştayın ilk derece mahkemesi olarak bakmakla görevli olduğu uyuşmazlıklar kapsamında bulunmamaktadır

Bu itibarla, davacının vali yardımcılığına atanmasına ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan işbu davanın görüm ve çözümü, 2575 sayılı Kanun’un 24. maddesi ve 2576 sayılı Kanun’un 5. maddesi uyarınca genel görevli ilk derece mahkemesi olan idare mahkemelerinin görevinde bulunmaktadır.

KARAR SONUCU

Açıklanan nedenlerle;

1. Davanın GÖREV YÖNÜNDEN REDDİNE,

2. 2577 sayılı Yasa’nın değişik 15. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendi ve aynı Kanun’un 33/1. maddesi uyarınca dava dosyasının, davayı çözümlemeye görevli ve yetkili olan …İdare Mahkemesi’ne gönderilmesine, 08/10/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.