Danıştay Kararı 5. Daire 2020/4705 E. 2023/4446 K. 25.04.2023 T.

Danıştay 5. Daire Başkanlığı         2020/4705 E.  ,  2023/4446 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/4705
Karar No : 2023/4446

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı): …
Vekili : Av. …
Karşı Taraf (Davalı) : … Başkanlığı
Vekilleri : Av. …, Av. …

İstemin Özeti : 672 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin eki listede ismine yer verilmek suretiyle kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, göreve iade talebiyle OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna yaptığı başvurunun reddine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptaline karar verilmesi istemiyle açılan davanın reddi yolunda verilen … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Temyiz İsteminde Bulunan Davacının İddialarının Özeti: Soruşturma yapılmadan, savunma hakkı tanınmadan, geçerli bir sebebe ve somut delile dayanmadan tesis edilen kamu görevine son verilmesine ilişkin işlemin hukuka, Anayasa’ya ve İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi’ne aykırı olduğu, adil bir disiplin süreci yürütülmeksizin karar verildiği, adil yargılanma ve mahkemeye erişim haklarının, hukuki belirlilik ile suç ve cezaların kanuniliği ve geçmişe yürümezliği ilkelerinin, masumiyet karinesinin ihlal edildiği, ByLock kullanıcısı olmadığı, ByLock’un münhasıran FETÖ/PDY’nin bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olduğu iddiasının temelsiz olduğu, bu uygulamanın herkese açık telefon uygulama marketlerinden indirilebildiği, MİT tarafından istihbari çalışmalar çerçevesinde ele geçirilen ByLock’a ilişkin verilerin yasa dışı delil olduğu ve hiçbir yargılamada kullanılamayacağı, 657 sayılı Kanun’da öngörülen usul ve esaslara uyulmaksızın meslekten çıkarıldığı, FETÖ/PDY terör örgütü ile iltisaklı ya da irtibatlı olduğuna ilişkin somut bir delilin bulunmadığı, kişiselleştirme yapılmadığı, kanun hükmünde kararnameler ile yalnızca olağanüstü halin gerekli kıldığı konularda düzenleme yapılabileceği ve bu düzenlemelerin yalnızca o dönem için geçerli olabileceği, aksi düzenlemenin ölçülülük ilkesine aykırı olduğu, gerekçesiz bir şekilde olağanüstü hal ilan edilmesinin Anayasa’ya aykırı olduğu iddia edilmektedir.

Davalı İdarenin Savunmasının Özeti: Bölge İdare Mahkemesi kararında usul ve esas bakımından hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Dava Dairesi kararının gerekçe eklenmek suretiyle onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Bölge idare mahkemesi idare dava daireleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin varlığı halinde mümkün olup, davacı tarafından ileri sürülen hususlar bunlardan hiçbirisine uymamaktadır.
Bununla birlikte, davacı hakkında yürütülen ceza yargılaması neticesinde, … Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:.., K:… sayılı kararında yer alan; “…alınan 10/01/2019 tarihli Bilirkişi Raporuna göre sanığın(davacının) kullanmış olduğu telefon hattı ile BYLOCK’a bağlantı sağlayan 9 adet BYLOCK İP”lerinden bazılarına giriş yaptığının tespit edildiği, sanığın(davacının) … numaralı hat üzerinden kullandığı Bylock programına ait içeriklerde kullanıcı isminin “… ” olduğu bu ismin tanık …’ın ve …’in sanığın(davacının) kod ismi olarak kullandığını beyan ettikleri isimle uyumlu olduğu, yine bu içeriklerde sanığa(davacıya) “…” isminin verildiğinin görüldüğü, diğer taraftan her ne kadar tanık ….’un söz konusu Bylock hesabını kendisinin kullandığı yönündeki beyanları bulunsa da tanık …’in kullandığını beyan ettiği … numaralı gsm hattına ait HIS(CGNAT) kayıtları ve HTS kayıtlarının sanığın(davacının) adına kayıtlı Bylock tespit edilen … ve … numaralı telefon hatlarına ait HIS(CGNAT) kayıtları ve HTS kayıtlarının karşılaştırılması sonucunda eşleşme olmadığına yönelik 05/02/2019 tarihli Bilirkişi Raporu ve tanık …’in bu Bylock hesabını kendisinin kullandığını ancak bu telefon hatlarını kullanmadığını, Bylock hesabındaki kullanıcı adını ve şifresini hatırlamadığı yönündeki beyanlarının soyut, çelişkili beyanlar olduğu bir bütün olarak değerlendirildiğinde sanığın(davacının) kendi adına kayıtlı ve kullanımında olan … ve … numaralı telefon hatları üzerinden Bylock programını kullandığının sabit olduğu, bu nedenle sanığın(davacının) gerçeği yansıtmayan, kendisini cezadan kurtarmaya matuf, soyut, inkar yollu savunmalarına mahkememizce itibar edilmediği, sanığın(davacının) örgütün gizli haberleşme programı olan bylocku kullandığının tespit edilmesi karşısında bylock kullanma eyleminin başlı başına örgüt üyeliği suçunun sübutu açısından yeterli delil olarak kabul edileceğinin açık olduğu…” tespitleri, bakılmakta olan dava dosyasında yer alan diğer tespitler ile birlikte değerlendirildiğinde, örgütün gizli haberleşme programı olan ByLock programını kullandığı tespit edilen davacının, FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile iltisak ve irtibatının bulunduğu sonucuna varılmıştır.
Temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararı ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın yukarıda belirtilen gerekçenin eklenmesi suretiyle ONANMASINA, temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, adli yardım talebinin kabul edilmiş olması nedeniyle temyiz aşamasında tahsil edilmeyen yargılama giderinin tahsili için Mahkemesince müzekkere yazılmasına, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen İdare Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 25/04/2023 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.