Danıştay Kararı 5. Daire 2020/3864 E. 2023/3728 K. 03.04.2023 T.

Danıştay 5. Daire Başkanlığı         2020/3864 E.  ,  2023/3728 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/3864
Karar No : 2023/3728

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı): …
Vekili : Av. …

Karşı Taraf (Davalı) : … Başkanlığı / …

İstemin Özeti : 675 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin eki listede ismine yer verilmek suretiyle kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, göreve iade talebiyle OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna yaptığı başvurunun reddine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptaline karar verilmesi istemiyle açılan davanın reddi yolunda verilen … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Temyiz İsteminde Bulunan Davacının İddialarının Özeti: Kamu görevinden çıkarılmasına dair somut olayda kendisi hakkında ceza hukuku anlamında bir suçlama bulunduğu için ceza hukukuna ilişkin tüm ilkelerin, Anayasa ile koruma altına alınan insan haklarının ve adil yargılanma hakkının tüm gereklerinin uygulanması gerektiği, Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 24 Haziran 2008 tarihli kararında ”cemaat, hizmet veya Gülen hareketi” olarak bilinen oluşumun bir terör örgütü veya suç örgütü olmadığının kesin hükümle saptandığı ve yeni bir yargı kararıyla aynı oluşumun terör örgütü olduğu saptanıncaya kadar yasal olduğu, söz konusu örgütün Milli Güvenlik Kurulunca terör örgütü olarak ilan edildiği 26 Mayıs 2016 tarihinden önceki yasal faaliyetlerin terör örgütü üyeliği suçlamasına dayanak yapılamayacağı, aynı suçtan iki kez yargılanmama hakkının mutlak haklardan olduğu, ByLock’un münhasıran FETÖ/PDY’nin bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olduğu iddiasının temelsiz olduğu, bu uygulamanın herkese açık telefon uygulama marketlerinden indirilebildiği, MİT tarafından istihbari çalışmalar çerçevesinde ele geçirilen ByLock’a ilişkin verilerin yasa dışı delil olduğu ve hiçbir yargılamada kullanılamayacağı, talep dahi olmadan ByLock’a ilişkin hard disk ve flaş belleğin birer kopyasının mutlak şekilde kendisine verilmesi gerektiği, Devlete karşı olan sadakat yükümlüğünü ihlal etmediği, kamu görevinden çıkarılmasına dair işlemin ölçülü bir tedbir olmadığı, mahkeme kararında dayanılan bilgi, belge ve delillerinin büyük çoğunluğunun hiç bir mahkeme kararı olmadan elde edilip kullanıldığı için yasa dışı delil niteliğinde olduğu, dava konusu işleme dayanak olarak gösterilen delillerin kamu görevinden çıkarıldığı tarihte mevcut olmadığı, Milletlerarası hukuktan doğan yükümlülüklere uyulmadığı ve çekirdek haklara müdahale edildiği, savunma, adil yargılanma, özel hayata ve aile hayatına saygı, mülkiyet, eğitim, gerekçeli karar, şeref ve itibara saygı haklarının, non in bis idem, suç ve cezaların geçmişe yürümezliği, suçta ve cezada kanunilik, öngörülebilirlik, ölçülülük, hukuk devleti, hukuki güvenlik, silahların eşitliği, çelişmeli yargılama, bağımsızlık ilkelerinin, ifade özgürlüğünün, masumiyet karinesinin ihlal edildiği iddia edilmektedir.

Davalı İdarenin Savunmasının Özeti: Bölge İdare Mahkemesi kararında usul ve esas bakımından hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Dava Dairesi kararının gerekçe eklenmek suretiyle onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 334. maddesi uyarınca adli yardım talebi daha önce kabul edilmiş olan davacının, aynı Kanun’un 335. maddesinin 3. fıkrasında yer alan “adli yardım, hükmün kesinleşmesine kadar devam eder.” düzenlemesi gereğince temyiz aşamasındaki adli yardım talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verildikten sonra, davacının Anayasaya aykırılık itirazı yerinde görülmeyerek gereği görüşüldü:
Bölge idare mahkemesi idare dava daireleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin varlığı halinde mümkün olup, davacı tarafından ileri sürülen hususlar bunlardan hiçbirisine uymamaktadır.(davacının)
Bununla birlikte, davacı hakkında yürütülen ceza yargılaması neticesinde, … Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında yer alan; “…sanığın (davacının) adına kayıtlı olan … numaralı hat üzerinden bylock sistemine ilk bağlantının 11/08/2014 saat 17:30:18 de yapıldığı, IP adresinin … olup baz bilgisinin İçişleri Bakanlığı/ANKARA olarak gözüktüğü, yine sözkonusu CGNAT kayıtları itibariyle sisteme toplamda 4462 defa bağlantı yapıldığı, son giriş tarihinin 26/01/2015 saat 10:18:27 olduğu, IP adresinin … olup baz bilgisinin … Bulvarı No:… Kızılay-Çankaya/ANKARA olduğu, sözkonusu kayıtların dosyada mevcut gerek GPRS(Özel IP dahil) ve gerekse iletişim-baz kayıtları itibariyle birbiri ile uyumlu olduğunun anlaşıldığı, bilhassa sanığın(davacının) söz konusu hattının belirtilen kayıtlarının hafta içi mesai saatleri itibariyle işyerinin olduğu yerden, akşam saatlerinde ve haftasonu tatil günlerinde ikametinin bulunduğu yerden çok sayıda birbiri ile uyumlu kayıt bazlarının olduğu, yine bu hususa örnek olarak sanığın(davacının) memleketi olan Kahramanmaraş’ a gittiği dönemlerde de bu kayıtların birbiri ile uyumlu olarak baz bilgilerinin bulunduğunun açıkça mahkememizce anlaşıldığı, yine bunların yanı sıra dosya kapsamında … bylock ID tesbit ve değerlendirme tutanağının mevcut olduğu, söz konusu ID numarasının sanığın(davacının) adına kayıtlı olan hatta tanımlı olduğu, kullanıcı adının “…”, şifrenin “…” olduğu, … bu itibarla her ne kadar sanığın (davacının) savunmalarında bylock isimli gizli haberleşme programını kullanmadığına ilişkin savunmalarda bulunduğu anlaşılmış ise de, gerek yukarıda belirtilen birbiri ile uyumlu BTK kayıtları ve bunun yanında ayrıntılı olarak değinilen ID tesbit ve değerlendirme tutanağı içeriği itibariyle sanığın(davacının) bylock isimli kriptolu ve fetö/pdy silahlı terör örgütü mensuplarının münhasıran kullanımı için geliştirilmiş programı kendi adına kayıtlı … numaralı hat üzerinden ve … ID ile örgüt içi gizli haberleşmeyi sağlamak adına kullandığı noktasında mahkememizde herhangi bir tereddüt kalmadığı,…” tespitleri, bakılmakta olan dava dosyasında yer alan diğer tespitler ile birlikte değerlendirildiğinde, örgütün gizli haberleşme programı olan ByLock programını kullandığı tespit edilen davacının, FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile iltisak ve irtibatının bulunduğu sonucuna varılmıştır.
Temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararı ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın yukarıda belirtilen gerekçenin eklenmesi suretiyle ONANMASINA, temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, adli yardım talebinin daha önce kabul edilmiş olması nedeniyle temyiz aşamasında tahsil edilmeyen yargılama giderinin tahsili için Mahkemesince müzekkere yazılmasına, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen İdare Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 03/04/2023 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.