Danıştay Kararı 5. Daire 2020/1436 E. 2020/5995 K. 23.12.2020 T.

Danıştay 5. Daire Başkanlığı         2020/1436 E.  ,  2020/5995 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/1436
Karar No : 2020/5995

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Genel Müdürlüğü / …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : …. İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: …İl Emniyet Müdürlüğünde komiser olarak görev yapan davacının, bir üst rütbeye terfi konusunda 2010 yılı Mayıs dönemi Merkez Değerlendirme Kurulu gündemine alınmamak suretiyle başkomiserlik rütbesine terfi ettirilmemesine ilişkin işlemin iptali ile işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Danıştay Onaltıncı Dairesinin 14/01/2016 tarih ve E:2015/25171, K:2016/79 sayılı bozma kararına uymak suretiyle verilen … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında; bozma kararı üzerine verilen Mahkemelerinin … tarih E:…, K:… sayılı kararıyla dava dosyasının birlikte incelenmesinden, 24/10/2001 (Mahkeme kararında sehven 24/10/2011 olarak yazılmıştır.) tarihinden itibaren (A) grubu polis amiri statüsünde komiser yardımcısı olan davacının bu rütbedeki 4 yıllık zorunlu bekleme süresini, 1 yıl 6 aylık askerlik süresinin kıdeminden sayılmasıyla 24/06/2004 (Mahkeme kararında sehven 24/06/2014 olarak yazılmıştır.) tarihinde dolduracağı, disiplin cezalarının affının ilgililere geçmiş süreler için özlük hakları ve parasal hakları yönünden herhangi bir talep hakkı vermeyeceği yönündeki hüküm uyarınca davacının almış olduğu 24 ay uzun süreli durdurma cezası rütbe kıdemine etki edeceğinden, terfi tarihi başlangıcının 24/06/2006 tarihinde itibaren başlayacağı ve komiserlik rütbesindeki 4 yıllık zorunlu çalışma süresini de 24/06/2010 tarihi itibariyle dolduracağı anlaşılmakla, değerlendirme kurullarının herkes için ayrı ayrı toplanmayıp mayıs ayı başında yapılacak toplantıda topluca görüşüldüğü değerlendirildiğinde, davacının başkomiserlik rütbesine terfi konusunda 2010 yılı Mayıs dönemi Merkez Değerlendirme Kurulu gündemine alınmamak suretiyle başkomiserlik rütbesine terfi ettirilmemesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı; öte yandan, dava konusu işlemin yukarıda aktarılan gerekçeyle hukuka aykırı bulunmasının, davacının doğrudan başkomiserliğe terfi etmesi sonucunu doğurmayacağı, Merkez Değerlendirme Kurulu tarafından gündeme alınarak yeniden bir karar verileceği açık olduğundan, muhakemenin bu aşamasında işlem nedeniyle yoksun kalınan parasal haklarının ödenmesi istemi hakkında karar verilmesine yer olmadığı sonuçlarına varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlemin iptaline; parasal haklar yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, davacının (B) grubu polis amiri statüsünde görev yapmakta iken komiser rütbesine terfi durumunun 24/06/2006 tarihi itibarıyla değerlendirdiği ve 2006 yılı Merkez Değerlendirme Kurulunca hakkında terfi etmez kararı verildiği, durumu 2007 Merkez Değerlendirme Kurulunca ikinci kez değerlendirilen davacının 22/07/2007 tarihli onay ile 24/06/2006 tarihinden geçerli (B) grubu polis amiri statüsünde komiser rütbesine terfi ettirildiği, yargı kararı doğrultusunda 24/10/2001 tarihi itibarıyla (A) grubu polis amiri statüsünde değerlendirilen davacının, komiser yardımcısı rütbesindeki 4 yıllık bekleme süresini yapmış olduğu 16 aylık askerlik hizmet süresinin de rütbe kıdeminden sayılması suretiyle 24/06/2004 tarihinde tamamlaması üzerine komiser rütbesine terfi durumunun 2004 ve 2005 tarihleri itibarıyla değerlendirilmek üzere 2010 yılı Merkez Değerlendirme Kurulu gündemine alındığı ve hakkında terfi etmez kararları verildiği, açıklandığı üzere davacının komiser rütbesine terfisinin 2004-2005-2006-2007 yılları itibarıyla değerlendirildiği, 2007 Merkez Değerlendirme Kurulunca terfi eder kararı verilmesi üzerine 22/07/2007 tarihli onay ile (yapmış olduğu 16 aylık hizmet süresi de rütbe kıdeminden değerlendirilmek suretiyle) 24/06/2006 tarihinden geçerli komiser rütbesi terfi ettirildiği, davacı hakkında işlemiş olduğu iddia edilen bir suçtan dolayı yapılan soruşturma neticesinde …Genel Müdürlüğü Yüksek Disiplin Kurulunun 26/08/2004 gün ve 2004/295 sayılı kararı ile 24 ay uzun süreli durdurma cezası ile tecziye edildiği, söz konusu disiplin cezasının … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile iptal edildiği, iptal kararının davalı idarece temyizi üzerine Danıştay Onikinci Dairesinin 10/12/2007 tarih ve E:2005/6354, K:2007/5957 sayılı kararı ile anılan disiplin cezasının 5525 sayılı Af Kanunu kapsamında olması ve davacı tarafından yasada öngörülen sürede davaya devam talebinde bulunulmadığı gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına dair karar verildiği, 5525 sayılı Kanunu’nun 1’inci maddesinin 4’üncü fıkrasında yer alan disiplin cezalarının affının ilgililere geçmiş süreler için özlük hakları ve parasal yönden herhangi bir talep hakkı vermeyeceği yönündeki hüküm uyarınca 24/06/2006 tarihinden geçerli olmak üzere komiser rütbesine terfi ettirilen davacının almış olduğu 24 ay süreli durdurma cezasının rütbe kıdemine etki ettirilmesi neticesinde komiser rütbesine kıdem tarihinin 24/06/2008 olarak düzenlendiği, bu şekilde komiser rütbesine kıdem tarihi 24/06/2008 olarak düzenlenen davacının (A) grubu polis amiri olarak bu rütbedeki zorunlu en az çalışması gereken 4 yıllık süreyi 24/06/2012 tarihi itibarıyla tamamlayacağından 2010 Merkez Değerlendirme Kurulunda başkomiser rütbesine terfi durumunun görüşülmediği, işlemin hukuka ve mevzuata uygun olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından; temyiz dilekçesinde ileri sürülen hususların temyize komu Mahkeme kararının bozulmasını gerektirecek bir nitelik taşımadığı, bu nedenle hukuki dayanaktan yoksun olan temyiz talebinin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NUN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin işin gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptali ve parasal haklar yönünden karar verilmesine yer olmadığına yolundaki … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. 2577 sayılı Kanun’un (geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (onbeş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.