Danıştay Kararı 5. Daire 2020/1069 E. 2023/1445 K. 23.02.2023 T.

Danıştay 5. Daire Başkanlığı         2020/1069 E.  ,  2023/1445 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/1069
Karar No : 2023/1445

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı): …

Karşı Taraf (Davalı) : …Bakanlığı / ANKARA
Vekili : Av. …

İstemin Özeti : Eğitim Uzmanı olarak görev yapmakta iken, 672 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin eki listede ismine yer verilmek suretiyle kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, göreve iade talebiyle OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna yaptığı başvurunun reddine ilişkin …tarih ve …sayılı işlemin iptaline ve bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılan davanın reddi yolunda verilen …İdare Mahkemesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun açıklamalı olarak ve düzeltilerek reddine ilişkin …Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Temyiz İsteminde Bulunan Davacının İddialarının Özeti: Savunma hakkının ihlal edildiği, ceza yargılamalarında kullanılacak tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğini gösterme yükümlülüğünün soruşturma ve kovuşturma organlarına ait olduğu, somut olayda her ne kadar idari yargı önünde görülen bir yargılama olsa da suçlamanın niteliği ile cezanın ağırlığı dikkate alındığında ceza hukuku anlamında bir “suçlama ve ceza” bulunduğu, bu durumda ceza hukukuna ilişkin tüm ilkelerin, insan haklarının ve adil yargılanma hakkının tüm gereklerinin uygulanması gerektiği, Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 24 Haziran 2008 tarihli kararında ”hizmet hareketi” olarak bilinen oluşumun bir terör örgütü veya suç örgütü olmadığı kesin hükümle saptandığı ve yeni bir yargı kararıyla aynı oluşumun terör örgütü olduğu saptanıncaya kadar yasal olduğu, 26 Mayıs 2016 tarihinden önceki yasal faaliyetlerin terör örgütü üyeliği suçlamasına dayanak yapılamayacağı, masumiyet karinesi ve hukuk devleti ilkesine aykırı hareket edildiği, yargılamanın non bis in idem ilkesine uygun olarak yürütülmesi gerektiği, hiç kimsenin işlendiği zaman suç olarak düzenlenmeyen eylemlerden dolayı cezalandırılamayacağı, ByLock programını kullanmadığı, ByLock’un münhasıran FETÖ/PDY’nin bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olduğu iddiasının temelsiz olduğu, ByLock programının dijital platformda dağıtılan bir program olduğu, ByLock verilerinin delil olarak kullanılamayacağı, çekişmeli yargılama, silahların eşitliği ve bağımsızlık ilkelerinin ihlal edildiği, ByLock’a ilişkin ana deliller (hard disk ve flaş bellek) üzerinde bilirkişi incelemesi yapılması gerektiği, telefona indirilen bir program nedeniyle hiçbir kimsenin terör örgütü üyesi olamayacağı, Devlete olan sadakat yükümlülüğüne aykırı hareket ettiğine dair hiçbir somut delilin bulunmadığı, OHAL döneminde alınan kararların geçici nitelikte olması gerektiği ve kalıcı nitelikte karar alınamayacağı, Anayasa ve AİHS ile güvence altına alınan temel hak ve hürriyetlerin ihlal edildiği iddia edilmektedir.

Davalı İdarenin Savunmasının Özeti: Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Tetkik Hakimi : …Düşüncesi : İdare Dava Dairesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Bölge idare mahkemesi idare dava daireleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür.
Bununla birlikte, davacı hakkında yürütülen ceza yargılaması neticesinde verilen …Ağır Ceza Mahkemesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararında yer alan;
“..Sanığın, kendisine ait olan ve bizzat kullandığı 0505 … .. 63 numaralı GSM hattı ile …ADSL aboneliği üzerinden örgütün kriptolu haberleşme programı olan Bylock isimli programı kullandığı dosyada bulunan tespit tutanakları ile sabittir. Sanık aşamalardaki ifadelerinde söz konusu hatların kendisine ait olduğunu beyan etmiş ve fakat bylock programını kullanmadığını savunmuştur.Dosyaya celp edilen HTS ve diğer kayıtlarından Bylock programının tespit tarihi itibari ile söz konusu hatları sanığın kullandığı belirlenmiştir.
Sanık, aşamalardaki savunmalarında Bylock kullanmadığı savunmuş ise de, gerek soruşturma aşamasında Emniyet Müdürlüğünden celp edilen yazı, gerekse kovuşturma aşamasında Emniyet Müdürlüğü KOM Şube Müdürlüğünce celp edilen yazılarda sanığın yukarıda zikredilen GSM hattı ile Bylock kullandığı anlaşıldığından sanık savunmasına itibar edilmemiştir.
Sanık …’in 0505 … .. 63 nolu GSM hattı ile 28/09/2015-02/04/2016 tarihleri arasında 64 kez bylock IP’sine bağlanıldığı ve baz istasyonu olarak Denizli’den sinyal aldığı görülmüştür.
Sanık …’in bylock içeriklerinin incelenmesinde; ID’nin …, kullanıcı adının “…” olduğu, şifre ve ad kısımlarının boş olduğu, bağlantı kısmında …yazılı olduğu, alınan mesajın 0, gönderilen mesajın 2, toplam mailin 6 olduğu, bylock kullanıcısı olan bu numarayla aynı grupta U.T., U.D., N.S., M.A. adlı şahısların yer aldığı, mesaj içeriklerinde “M.Y.Ç. ÇPL müdürü. …beye bir soruver, Yeni gördüm msj” şeklinde iki adet mesaj bulunduğu görülmüştür..” tespitler ile bakılmakta olan dava dosyasında yer alan davacı hakkındaki diğer tespitler bir arada değerlendirildiğinde davacının FETÖ/PDY terör örgütü ile iltisak ve irtibatının bulunduğu sonucuna varılmıştır.
… Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin yukarıda belirtilen kararı ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın gerekçenin eklenmesi suretiyle ONANMASINA, temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, adli yardım talebinin daha önce kabul edilmiş olması nedeniyle temyiz aşamasında tahsil edilmeyen yargılama giderinin tahsili için Mahkemesince müzekkere yazılmasına, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen İdare Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 23/02/2023 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.