Danıştay Kararı 5. Daire 2019/672 E. 2020/3778 K. 21.09.2020 T.

Danıştay 5. Daire Başkanlığı         2019/672 E.  ,  2020/3778 K.

T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2019/672
Karar No : 2020/3778

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALILAR): 1- … (…) / ….
VEKİLİ : Huk. Müş. …
2- … Başkanlığı / …
VEKİLİ : Huk. Müş. … -Aynı Adreste-
3- … Başkanlığı / …
VEKİLİ : Av. … -Aynı Adreste-

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E: … , K: … , Temyiz No:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Milli İstihbarat Teşkilatı bünyesinde 4. dereceli operasyon ve güvenlik memuru kadrosunda görev yapan davacı tarafından, Başbakanlık Personel ve Prensipler Genel Müdürlüğü’nün … tarih ve … sayılı yazısı üzerine Ankara Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü’nde 5. dereceli memur kadrosuna atanmasına ilişkin 14.11.2016 tarihli işlemin iptali ile yoksun kaldığı özlük ve parasal haklarının yasal faizi ile birlikte ödenmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E: … , K: … sayılı kararında; devletin güvenliğinden sorumlu Milli İstihbarat Teşkilatının, diğer kurumlardan farklı olarak yürütülen görevin özelliği nedeniyle personelinde bazı özel şart ve vasıflar aranmasının gereklilik olduğunun yadsınamayacağı, özellikle istihbarat görevinin niteliği icabı personelin güvenilirliği son derece önemli olduğu dikkate alındığında, hakkında yürütülen soruşturma neticesi sübut bulan fiilleriyle davacının güvenilirliğini kaybettiği, bu durumun İdare açısından söz konusu personel ile çalışmayı olanaksız hale getirdiği sonucuna varıldığından, disiplin cezasından bağımsız olarak, 2937 sayılı Devlet İstihbarat Hizmetleri ve Milli İstihbarat Teşkilatı Kanunu’nun 19 uncu maddesi uyarınca, Milli İstihbarat Teşkilatı’ndaki görevine son verilerek başka bir kuruma naklen atanmasına yönelik davalılar Milli İstihbarat Teşkilatı Müsteşarlığı ve Başbakanlık işlemlerinde hukuka aykırılık bulunmamıştır. Kazanılmış hak aylık derecesi 4. derecenin 1. kademesi olan davacının kazanılmış hak aylık derecesi altındaki çalıştırılması için muvafakatı bulunmadığı anlaşıldığıldığından, davacının kazanılmış hak aylık derecesinin altında bir kadroda (5.dereceli kadroda) çalıştırılmasına ilişkin Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı işleminde ise hukuka uyarlık olmadığı sonucuna varılmıştır. Öte yandan; davacının Ankara Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü’ne 5. dereceli memur kadrosuna atanmakla birlikte ödeme ve emeklilik aylığına ilişkin işlemlerin kazanılmış hak aylığı üzerinden yapıldığı görüldüğünden, parasal ve özlük haklarının tazmini istemin de reddi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle davacının Milli İstihbarat Teşkilatı’ndaki görevine son verilerek, başka bir kuruma naklen atanmasına yönelik işlem ile davacının parasal ve özlük haklarının tazmini istemi yönünden davanın reddine, kazanılmış hak aylık derecesinin altında bir kadroya atanmasına ilişkin işlemin ise iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E: … , K: … sayılı sayılı kararı ile istinaf başvurusunun reddine kesin olarak karar verilmiştir.
Bu kararın davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E: … , K: … , Temyiz No: … sayılı kararıyla; Mahkemelerince verilen kararın kesin olması ve davanın konusunun 2577 sayılı Kanun’un 46. maddesinde belirtilen ve temyiz yolu öngörülen dava konuları arasında bulunmaması nedeniyle temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle temyiz isteminin reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, temyiz başvurusunun reddine yönelik … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E: … , K: … , Temyiz No:… sayılı kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI (CUMHURBAŞKANLIĞI) : Davacının temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI (MİLLİ İSTİHABARAT TEŞKİLATI BAŞKANLIĞI) : Davacının temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI (SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKANLIĞI): Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NİN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin incelenmeksizin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 6545 sayılı Kanun’un 20. maddesiyle değiştirilen “Temyiz” başlıklı 46. maddesinde, “Danıştay dava dairelerinin nihai kararları ile bölge idare mahkemelerinin aşağıda sayılan davalar hakkında verdikleri kararlar, başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dahi Danıştayda, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde temyiz edilebilir.” hükmüne yer verilmiş, devamında Bölge İdare Mahkemelerinin temyiz edilebilecek nihai kararları sayma suretiyle belirtilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Davacının Milli İstihbarat Teşkilatı’ndaki görevine son verilerek, başka bir kuruma naklen atanmasına yönelik işlem ile kazanılmış hak aylık derecesinin altında bir kadroya atanmasına ilişkin işlemin iptali ve yoksun kaldığı parasal ve özlük haklarının tazmini istemiyle açılan davada verilen kararın, 2577 sayılı Kanun’un 46. maddesinde sayılan temyiz edilebilecek kararlar arasında yer almadığı ve istinaf incelemesinden geçmek suretiyle kesinleştiği açıktır.
Bu durumda, istinaf incelemesi sonucunda kesinleşen karar aleyhine yapılan temyiz başvurusu üzerine … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesi tarafından verilen temyiz isteminin reddine dair kararın temyizen incelenmesine kanunen imkan bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Kesin olarak verilen Bölge İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak yapılan temyiz başvurusunun reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E: … , K: … , Temyiz No: … sayılı kararı hakkındaki TEMYİZ İSTEMİNİN İNCELENMEKSİZİN REDDİNE,
2. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesine gönderilmesine, 21/09/2020 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :
Milli İstihbarat Teşkilatı bünyesinde 4. dereceli operasyon ve güvenlik memuru kadrosunda görev yapan davacı tarafından, Başbakanlık Personel ve Prensipler Genel Müdürlüğü’nün … tarih ve … sayılı yazısı üzerine Ankara Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü’nde 5. dereceli memur kadrosuna atanmasına ilişkin 14.11.2016 tarihli işlemin iptali ile yoksun kaldığı özlük ve parasal haklarının yasal faizi ile birlikte ödenmesi istemiyle açılan davada; davacının Milli İstihbarat Teşkilatı’ndaki görevine son verilerek, başka bir kuruma naklen atanmasına yönelik işlem ile davacının parasal ve özlük haklarının tazmini istemi yönünden davanın reddine, kazanılmış hak aylık derecesinin altında bir kadroya atanmasına ilişkin işlemin ise iptaline ilişkin … İdare Mahkemesi’nce verilen … tarih ve E:…. , K: … sayılı karara karşı yapılan istinaf başvurusu üzerine … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E: … , K: … sayılı istinaf başvurusunun reddine ilişkin kararın davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesince temyiz isteminin reddine karar verildiği görülmüştür.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 46. maddesinde, Danıştay dava dairelerinin nihai kararları ile bölge idare mahkemelerinin tahdidi olarak sayılan davalar hakkında verdikleri kararların başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dahi Danıştayda kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde temyiz edilebileceği, 45. maddesinin 6. fıkrasında ise, bölge idare mahkemelerinin 46. maddeye göre temyize açık olmayan kararlarının kesin olduğu hükmüne yer verilmiştir. Diğer yandan, anılan Kanun’un 48. maddesininin 6. fıkrasında, temyizin kanuni süre geçtikten sonra yapılması veya kesin bir karar hakkında olması halinde de kararı veren merciin temyiz isteminin reddine karar vereceği, ilgili merciin bu kararlarına karşı, tebliğ tarihini izleyen günden itibaren yedi gün içinde temyiz yoluna başvurulabileceği hüküm altına alınmıştır.
Bu itibarla, İdare Mahkemesince verilen karara karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine kesin olarak karar verilmesi sonucunda davacı tarafından temyiz başvurusunda bulunulması üzerine, Bölge İdare Mahkemesince verilen temyiz isteminin reddine dair kararın 2577 sayılı Kanun’un 48. maddesinin 6. fıkrası hükümlerine göre temyizi kabil bir karar olduğu değerlendirildiğinden, Bölge İdare Mahkemesinin temyize konu bu kararının incelenerek bir karar verilmesi gerektiği görüşüyle, temyiz isteminin incelenmeksizin reddi yönünde verilen çoğunluk kararına katılmıyoruz.