Danıştay Kararı 5. Daire 2019/5571 E. 2022/425 K. 10.02.2022 T.

Danıştay 5. Daire Başkanlığı         2019/5571 E.  ,  2022/425 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2019/5571
Karar No : 2022/425

Temyiz Eden (Davacı) : …
Vekili : Av. …
Karşı Taraf (Davalı) : … Bakanlığı
Vekili : …

İstemin Özeti : Davalı idare bünyesinde öğretmen olarak görev yapmakta iken, 672 sayılı Kanun Hükmünde Kararname eki listesinde ismine yer verilmek suretiyle kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, göreve iade talebiyle OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna yaptığı başvurunun reddine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptaline karar verilmesi istemiyle açılan davanın reddi yolunda verilen … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun açıklamalı, ek gerekçeli ve yargılama gideri yönünden düzeltilerek reddine ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Temyiz İsteminde Bulunan Davacının İddialarının Özeti: Davacı tarafından; herhangi bir soruşturma yapılmadan ve savunma hakkı kullandırılmadan kamu görevinden ihraç edildiği, adil yargılanma hakkının ve kanunilik ilkesinin ihlal edildiği, tesis edilen idari işlemin unsurları yönünden eksik olduğu, somut bir gerekçe gösterilmeden ve gerekçeli karar tebliğ edilmeden kamu görevinden ihraç edildiği, masumiyet karinesi ve özel hayata saygı haklarının ihlal edildiği, kamu görevinden çıkarılması neticesinde mesleki yeterliliğini gösteren belgelerin geçersiz kılındığı bu sebeple eğitim hakkının ihlal edildiği, bir daha kamu görevine alınmamak üzere ihraç olması nedeniyle özel sektörde dahi iş bulamaz hale geldiği, maaş, emeklilik ve sosyal güvencelerden yoksun kalması nedeniyle mülkiyet hakkının ihlal edildiği, ByLock programını kullanmadığı, ByLock veri tespitlerinin hatalı olduğu, haberleşme ve iletişim özgürlüğünün ihlal edildiği, Bank Asya isimli bankadaki hesabını emir ve talimat doğrultusunda açmadığı, hesap işlem ücreti almaması ve faizsiz bankacılık olması nedeniyle kullandığı, 2014 yılındaki para artışının cüzi miktarda olduğu, anılan bankanın yasal olarak faaliyet gösteren bir banka olduğu ve faaliyet izni kaldırılana kadar yapılan işlemlerin suç unsuru yapılmasının kanunsuz suç ve ceza olmaz ilkesine aykırılık teşkil edeceği, çocuğunu yasal olarak faaliyet gösteren özel okula göndermenin suç olmayacağı, yasal olarak faaliyet gösteren sendika üyeliğinin suç teşkil etmeyeceği, örgütlenme hakkı ve iletişim özgürlüğünün ihlal edildiği, irtibat ve iltisaklı kurumlara yapılan ödemelerin ihraç sebebi olamayacağı, hakkında kesinleşen bir yargı kararı olmadığı, masumiyet karinesinin ihlal edildiği, dava konusu işlemle AİHS’nin 8. maddesi, Ek 1 No’lu Protokol’ün 1. maddesiyle birlikte AİHS ve Anayasa’da yer alan bir çok temel hak ve özgürlüğünün ihlal edildiği iddia edilmektedir.

Davalı İdarenin Savunmasının Özeti: Davalı idare tarafından; Bölge İdare Mahkemesi kararında usul ve esas bakımından hukuka aykırılık bulunmadığı ve davacının temyiz iddialarının 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesinde sayılan sebeplerden hiçbirisine uymadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Dava Dairesi kararının gerekçeli olarak onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 334. maddesi uyarınca adli yardım talebi İdare Mahkemesince kabul edilmiş olan davacının, aynı Kanun’un 335. maddesinin 3. fıkrasında yer alan “adli yardım, hükmün kesinleşmesine kadar devam eder.” düzenlemesi gereğince temyiz aşamasındaki adli yardım talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verildikten sonra gereği görüşüldü:
Bölge idare mahkemesi idare dava daireleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin varlığı halinde mümkün olup, davacı tarafından ileri sürülen hususlar bunlardan hiçbirisine uymamaktadır.
Her ne kadar Bölge İdare Mahkemesi tarafından, davacının (FETÖ/PDY) silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan mahkumiyetine karar verildiği ve kararın kesinleştiği, böylece davacının kesinleşmiş mahkeme kararı ile anılan terör örgütüyle üyelik düzeyindeki ilişkisinin varlığı tespit edildiğinden, kesin hüküm nedeniyle kamu görevinden çıkarılmayı gerektiren diğer delillerin incelenmesine gerek kalmaksızın dava konusu işlemde hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle istinaf isteminin reddine karar verilmiş ise de; davalı idarece 672 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin eki listede ismine yer verilmek suretiyle kamu görevinden çıkarılan davacının göreve iade talebiyle OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna yaptığı başvurunun reddine ilişkin işlemin gerekçesi olarak, terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara iltisakı yahut bunlarla irtibatı olduğu yönündeki değerlendirme gösterilmiştir. Anılan komisyon tarafından yapılan bu değerlendirmenin, davalı idarece dosyaya sunulan tespitlerle birlikte ceza yargılamasında terör örgütüne üyelikten mahkumiyete esas alınan davacı hakkındaki maddi tespitler de birlikte dikkate alınarak idari yargı yerlerince incelenmesi gerektiği açıktır.
Bu bağlamda, Dairemiz tarafından yapılan temyiz incelemesi neticesinde, komisyon kararı ve idare mahkemesi kararında davacı hakkında yer verilen tespitler ile davacı hakkında yürütülen ceza yargılaması neticesinde, … Ceza Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla onanmak suretiyle kesinleşen … Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında yer alan;
“…FETÖ/PDY yapılanması üye sayısını arttırmak amacıyla halkın gözüne hoş gelen dernek kurarak ve bu derneklerinin faaliyeti çerçevesinde sempatisini arttırarak üye sayısını arttırmaktadır. Bu bağlamda sanığın bu amaçla kurulan FETÖ/PYD iltisaklı olan … Derneğinin denetim kurulunda asil üye olduğu …Valiliği İl Dernekler Müdürlüğü’nün müzekereye cevaben 12.01.2017 tarihli yazı ile göndermiş olduğu tespitinde görüldüğü…
…Sanığın bylock programını indirdiği tarih ve ileriki tarihlere ilişkin bylock baz bilgilerinin BTK’ya müzekkere yazılmak suretiyle istenildiği, gelen müzekkere cevabında sanığın bylock programını indirdiği tarihte baz istasyon bilgilerinin Niğde ilinden baz verdiği, sanığın beyanlarına göre bu tarihlerde Niğde’de görev yaptığının anlaşıldığı, dolayısıyla sanığın bylock programını kullandığı noktasında herhangi bir şüphenin kalmadığı; ayrıca BYLOCK programına ilişkin içerikler hakkında düzenlenen 25.09.2017 tarihli Bilirkişi Raporu incelendiğinde; sanık adına kayıtlı … nolu Gsm hattı üzerinden (…) ID numarasıyla Bylock programını kullanıldığı, kullanıma ilişkin tespit edilen ilk log kaydının 28.12.2015 tarihinden itibaren olduğu, 18.02.2016 tarihinin son online tarihi olduğu, sanığın kullandığı (…) ID numarasıyla kimliği tespit edilen ve edilemeyen kişilerin ekli olduğu, toplamda 221 adet log kaydının olduğu, örgüt içinde farklı kişi ve gruplarla irtibatının olduğu, şahsın kendisine bylock programında kullanıcı adı olarak “…” ismini verdiğinin tespit edildiği,…” yolundaki tespitler ile anılan ceza yargılamasında yer verilen diğer maddi tespitler birlikte değerlendirildiğinde, davacının örgütün gizli haberleşme programı olan Bylock programını kullandığı, müzahir dernekte denetim kurulu asil üyeliği bulunduğu ve FETÖ/PDY ile iltisak ve irtibatının bulunduğu sonucuna varıldığından, Bölge İdare Mahkemesi tarafından davacının kesinleşmiş mahkeme kararı ile anılan terör örgütü ile üyelik düzeyindeki ilişkisinin varlığı tespit edildiğinden, kamu görevinden çıkarılmayı gerektiren diğer delillerin incelenmesine gerek kalmaksızın dava konusu işlemde hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle istinaf isteminin reddine karar verilmesinde sonucu itibariyle hukuka aykırılık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin reddine, … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin kararının yukarıda belirtilen gerekçeyle ONANMASINA, temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, adli yardım talebinin daha önce kabul edilmiş olması nedeniyle temyiz aşamasında tahsil edilmeyen yargılama giderinin tahsili için Mahkemesince müzekkere yazılmasına, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen İdare Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 10/02/2022 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.