Danıştay Kararı 5. Daire 2019/5569 E. 2023/6252 K. 15.05.2023 T.

Danıştay 5. Daire Başkanlığı         2019/5569 E.  ,  2023/6252 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2019/5569
Karar No : 2023/6252

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı): …
Vekili : Av. …

Karşı Taraf (Davalı) : … Bakanlığı / ANKARA
Vekili : Av. …

İstemin Özeti : 677 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin eki listede ismine yer verilmek suretiyle kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, göreve iade talebiyle OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna yaptığı başvurunun reddine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptaline karar verilmesi istemiyle açılan davanın reddi yolunda verilen … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Temyiz İsteminde Bulunan Davacının İddialarının Özeti Alt derece Mahkemelerinin dilekçelerindeki iddialarını incelemediği, adil yargılanma hakkının ihlal edildiği, aktif bir şekilde ByLock kullanmadığı, FETÖ/PDY ile hiçbir bağının olmadığı, dava konusu işlemin yetki, şekil, sebep, konu ve amaç unsurları yönünden hukuka aykırı olduğu, hakkında tesis edilen kamu görevinden çıkarma işleminin OHAL döneminden sonra da geçerli olacak şekilde tesis edildiği ileri sürülmektedir.

Davalı İdarenin Savunmasının Özeti: Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : İdare Dava Dairesi kararının gerekçe eklenmek suretiyle onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 334. maddesi uyarınca adli yardım talebi daha önce kabul edilmiş olan davacının, aynı Kanun’un 335. maddesinin 3. fıkrasında yer alan “adli yardım, hükmün kesinleşmesine kadar devam eder.” düzenlemesi gereğince temyiz aşamasındaki adli yardım talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verildikten sonra, davacının Anayasaya aykırılık itirazı ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 17. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca duruşma istemi yerinde görülmeyerek, dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin işin gereği görüşüldü:

Bölge idare mahkemesi idare dava daireleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin varlığı halinde mümkün olup, davacı tarafından ileri sürülen hususlar bunlardan hiçbirisine uymamaktadır.
Bununla birlikte, dava dosyasında yer alan davacı hakkındaki tespitler ile davacı hakkında yürütülen ceza yargılaması neticesinde, … Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararında yer alan;
“… tanık … ‘in ‘daha sonra beni Personel Daireden telefonla görevlerimizle alakalı ismini hatırlamadığım, bir polis beni arayarak bana … isimli bir polisin tayinin Bingöl’e çıktığını yardımcı olmamı istedi, bende tamam diyerek telefonu kapattıktan sonra … beni telefon ile arayarak benle konuştu,” ve ”daha sonra arlık sohbet bitimine doğru … bizlere bir arkadaşımıza daha ulaştık … isimli arkadaşımızdır, onu da ilk fırsatta ziyaretime gelirin ben kendisini iyi tanıyorum bu arkadaşa ulaşabilecek miyiz şeklinde söylemlerde bulundu, daha sonra biz buradan ayrılarak ikametlerimize gittik, daha sonra aradan iki hafta kadar sonra … ile görüştüğümüzde bana gidelim tanışalım dedi ve yine ben, …, … ile birlikte …’ ın yanına gittik, burada İsa ile tanıştılar ve sohbet etlik bu sohbet kısa sürdü, nasıl görüşeceğimiz konusunda …’ ya haber vereceğiz şeklinde konuştuk ” sonrasında ” … isimli şahsı da Bingöl’den tanıyorum, kendisi Lojistik Şubede çalışıyordu, kendisiyle iş dolayısıyla tanıştık, hatta kendisine ev tutmak için yardımcı oldum, … genel olarak kararsız yapıda bir şahıstı, hatta bu örgüt ile alakalı olarak da başlarda kararsız tutum içindeydi, kendisinin sohbete gelmesiyle ilgili olarak; … isimli bize sohbet veren şahsın “biz bundan sonra yüzde yüz emin olmadığımız kimseyi sohbetlere çağırmayacağız, kendi aramızda yapacağız, en fazla iki ya da üç kişilik gruplar olacak” şeklinde beyanından 5 – 6 ay kadar sonrasında … isimli şahıs da 1 sefer sohbete katılmıştı, kendi rızası ile geldiğini biliyorum, kendisini de … isimli şahsın davet ettiğini düşünüyorum, sonrasında kendisi bu sohbete geldikten sonra bir daha çağrılmadı ama … isimli şahıs benimle birlikte sohbete katılan … isimli şahsı İsa ile ilgilenmesi için görevlendirdi, …’ın yaklaşık 1 sene sonra tayini çıktıktan sonra onun yerine … isimli şahıs bu görevi devir aldı, … isimli şahıs darbe girişiminden 6 – 7 ay kadar öncesinde kesin olarak kararını vererek örgütle bağlantısını sonlandırdı, ben kendisi ile bu hususta konuştuğumda bana daha öncesinde cemaatte üst düzey görev almış, sonrasında 17 – 25 aralık sürecinden sonra bırakmış bir şahıs ile konuştuğunu, şahsın kendisine ‘bunlarla bağlantını kes, bunlar devlete karşı geldiler, hatta git itirafçı ol, 17 – 25 aralık darbe girişimini cemaat planladı ve yaptı’ dediğini ve bundan etkilenerek kesin olarak kararını verdiğini söyledi…” içeriğindeki tanık beyanları birlikte değerlendirildiğinde, davacının FETÖ/PDY ile iltisak ve irtibatının bulunduğu sonucuna varılmıştır.
Temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararı ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın yukarıda belirtilen gerekçenin eklenmesi suretiyle ONANMASINA, temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, adli yardım talebinin daha önce kabul edilmiş olması nedeniyle temyiz aşamasında tahsil edilmeyen yargılama giderinin tahsili için Mahkemesince müzekkere yazılmasına, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen İdare Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 15/05/2023 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.