Danıştay Kararı 5. Daire 2019/5479 E. 2023/6254 K. 15.05.2023 T.

Danıştay 5. Daire Başkanlığı         2019/5479 E.  ,  2023/6254 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2019/5479
Karar No : 2023/6254

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı): …

Karşı Taraf (Davalı) : … Bakanlığı / ANKARA
Vekili : Hukuk Müşaviri …

İstemin Özeti : 672 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin eki listede ismine yer verilmek suretiyle kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, göreve iade talebiyle OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna yaptığı başvurunun reddine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptaline karar verilmesi istemiyle açılan davanın reddi yolunda verilen … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun açıklamalı ve vekalet ücreti yönünden düzeltilerek reddine ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Temyiz İsteminde Bulunan Davacının İddialarının Özeti: Somut olayda kendisi hakkında ceza hukuku anlamında bir suçlama bulunduğu için ceza hukukuna ilişkin tüm ilkelerin, insan haklarının ve adil yargılanma hakkının tüm gereklerinin uygulanması gerektiği, Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 24/06/2008 tarihli kararında ”hizmet hareketi” olarak bilinen oluşumun bir terör örgütü veya suç örgütü olmadığının kesin hükümle saptandığı ve yeni bir yargı kararıyla aynı oluşumun terör örgütü olduğu saptanıncaya kadar yasal olduğu, 26/05/2016 tarihinden önceki yasal faaliyetlerin terör örgütü üyeliği suçlamasına dayanak yapılamayacağı, masumiyet karinesi ve hukuk devleti ilkesine aykırı hareket edildiği, yargılamanın non bis in idem ilkesine uygun olarak yürütülmesi gerektiği, hiç kimsenin işlendiği zaman suç olarak düzenlenmeyen eylemlerden dolayı cezalandırılamayacağı, Anayasa’nın 15 ve 121. maddeleri uyarınca OHAL döneminde sadece OHAL’in gerektirdiği ölçüde ve OHAL’e neden olan konularla ve OHAL süresiyle sınırlı geçici tedbirlerin alınabileceği, üyesi olduğu belirtilen sendika hakkında, terör örgütüyle bağlantısı olduğu yönünde verilmiş ve kesinleşmiş herhangi bir yargı kararı olmadığı, derneğe, sendika veya diğer bir tüzel kişiliğe üye olmasının ve faaliyetlerine katılmasının, AİHS’nin 11.maddesinde korunan örgütlenme özgürlüğünün kapsamı ve koruması altında olduğu, bir kişinin örgütlenme özgürlüğünü kullandığı için cezalandırılmasının bu özgürlüğü açıkça ihlal edeceği, Devlet’e olan sadakat yükümlülüğüne aykırı hareket ettiğine dair hiçbir somut delilin bulunmadığı, dava konusu işlem ile Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nde güvence altına alınan temel hak ve hürriyetlerinin, masumiyet karinesinin, adil yargılanma, savunma, gerekçeli karar, özel hayata ve aile hayatına saygı, şeref ve itibara saygı, eğitim, mülkiyet hakları ile kanuni hakim, kanunsuz suç ve ceza olmaz, suç ve cezaların geçmişe yürümezliği, çelişmeli yargılama, silahların eşitliği ve ölçülülük ilkelerinin, non bis in idem ilkesinin, ayrımcılık yasağının ihlal edildiği belirtilerek Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği iddia edilmektedir.
Davalı İdarenin Savunmasının Özeti: Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : İdare Dava Dairesi kararının gerekçe eklenmek suretiyle onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Bölge idare mahkemesi idare dava daireleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkün olup, davacı tarafından ileri sürülen hususlar bunlardan hiçbirisine uymamaktadır.
Bununla birlikte; davacı hakkında yürütülen ceza yargılaması sürecinde verilen … Ağır Ceza Mahkemesinin … tarihli ve E:… , K:… sayılı kararında yer alan: ”… Tanık … Mahkememizde 19/02/2019 Tarihli Duruşmadaki Beyanında: Ben …Endüstri Meslek Lisesinde öğrenciyken sanık okulda müdür yardımcısıydı. Hatırladığım kadarıyla 2008 yılında okulumuza … kod adlı kişi gelmişti, … bizi odasına çağırdı ve ben, arkadaşlarım … ve … ‘i … kod adlı bu kişi ile tanıştırdı. … kod adlı kişi bize ÖSS’ye ders çalıştıracak kişiler aradığını söyledi. Bu şekilde tanıştığımız … kod adlı kişi bizi FETÖ’ye ait bir öğrenci evine yerleştirdi ve ondan sonra bizimle … ve … kod isimli kişilerin ilgilenileceği söyledi. Bu şekilde bu yapının içine dahil olmuş oldum. Okul müdür yardımcımız olan sanık … ile o tarihten sonra bir daha irtibatımız olmadı. Ben … isimli şahsın sanıkla samimiyet boyutunu, arkadaş olup olmadıklarını bilmiyorum. Bizden sonra da öğrenci bulmak için sanıktan yardım alıp almadığını bilmiyorum. Sanıkla ilgili bildiklerim bundan ibarettir,”…..” beyanları, bakılmakta olan dava dosyasında yer alan diğer tespitler ile birlikte değerlendirildiğinde, davacının FETÖ/PDY ile iltisak ve irtibatının bulunduğu sonucuna varılmıştır.
Temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararı ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın yukarıda belirtilen gerekçenin eklenmesi suretiyle ONANMASINA, temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, adli yardım talebinin daha önce kabul edilmiş olması nedeniyle temyiz aşamasında tahsil edilmeyen yargılama giderinin tahsili için Mahkemesince müzekkere yazılmasına, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen İdare Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 15/05/2023 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.