Danıştay Kararı 5. Daire 2019/4592 E. 2023/6065 K. 09.05.2023 T.

Danıştay 5. Daire Başkanlığı         2019/4592 E.  ,  2023/6065 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2019/4592
Karar No : 2023/6065

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı): …
Vekili : Av…

Karşı Taraf (Davalı) : … Bakanlığı / ANKARA
Vekili : Av…

İstemin Özeti : Bolu … Komando Tugay Komutanlığında Topçu Yüzbaşı olarak görev yapan davacı tarafından, Türk Silahlı Kuvvetlerinden çıkarılmasına dair 20/10/2016 tarihli Milli Savunma Bakanlığı işleminin iptali ile bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı özlük haklarının iadesine karar verilmesi istemiyle açılan davanın reddi yolunda verilen … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Temyiz İsteminde Bulunan Davacının İddialarının Özeti: FETÖ/PDY ile herhangi bir irtibatı veya iltisakının olmadığı, hakkındaki tanık beyanlarının görgüye dayalı olmadığı ve soyut nitelikte olduğu iddia edilmektedir.

Davalı İdarenin Savunmasının Özeti: Savunma verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hakimi …
Düşüncesi : İdare Dava Dairesi kararının gerekçesi düzeltilmek suretiyle onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Bölge idare mahkemesi idare dava daireleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür.
Diğer yandan, İdare Mahkemesince, davacının hakkında yürütülen soruşturmalar nedeniyle terör örgütü ile irtibatlı ya da iltisaklı olduğunun değerlendirilebileceği ve davalı idarenin 667 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile verilen değerlendirme yetkisini keyfi ve hukuka aykırı olarak kullandığına ilişkin bir bilgi ve belge bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, davacı hakkında “Cebir ve Şiddet Kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının Öngördüğü Düzeni Ortadan Kaldırmaya Teşebbüs” suçundan başlatılan adli soruşturma sonucunda … Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:…, K… sayılı kararı ile “… Sanık …’ın, 15 Temmuz 2106 gecesi Bolu …Tugay Komutanlığında nöbetçi amir olduğu, saat 22:45 civarlarında sözde Sıkıyönetim Direktifinin harekat merkezindeki personel tarafından kendisine iletildiği, Sıkıyönetim Direktifini alan sanığın durumdan Tugay Komutan vekilini ve Kurmay Başkanını haberdar ettiği, Kurmay Başkanı …’ın saat 23:30 civarlarında Tugayın Harekat Merkezine geldiği, burada bulunan tanık ….’nin beyanına göre “bu işin şakası yok, Sıkıyönetim Direktifine uyacağız” diyen sanık …’nin bu beyanını duyduğu halde, sanık …’ın Sıkıyönetim Direktifiine uyulmamasına yönelik herhangi bir aktif eylemde bulunmadığı, aksine personelin kışlaya çağrılması ve … düzenine geçilmesi konusunda istekli bir tavır sergilediği, sanık ….’nin askerin kışla dışına çıkmasını temin maksadıyla Tugayın giriş çıkış kapılarını kontrolü esnasında kullanmak üzere mühimmat talep ettiği, sanık …’ın …’nin mühimmat talebinden haberdar olduğu, hatta sanık ..’nün ve yanındakilerin cephanelikler bölgesine girdiklerini, kendisini arayan tanık … vasıtasıyla öğrendiği, sanığın, ..’nün mühimmat alacağından haberdar olduğunu belirterek mühimmat alınmasına rıza gösterdiği, bölüğü geçici görevle Hakkari’de bulunan bir müfreze personeline mevzuata aykırı olacak şekilde mühürlü olan depolarını açmaları ve silahlı olarak içtima alanında hazır bulunmaları konusunda baskı uyguladığı, hatta müfreze personelinin silahlarının depoda bulunduğunu belirtmiş olmalarına rağmen “o zaman cephaneliğinizin kilidini patlatmaya hazır olun” şeklinde beyanda bulunarak bu yöndeki amacını açıkca ortaya koyduğu, dijital materyallerinden elde edilen Whatsapp görüşmelerinde birliğin bir an önce .. düzenine geçirilmesi konusunda gayret sarf ettiğinin anlaşıldığı, yine bu görüşmeler sırasında … düzeninin o aşamasında lüzumlu bulunmamasına rağmen şehir haritalarını sorduğu, sonrasında da “hazır haberini bekliyorlar bizden” demek suretiyle birliğin dışarıya çıkarılması için birilerinden emir aldığı hususunu ikrar ettiği, sanığın eylemlerinin ortaya çıkarılması için beyanlarına başvurulan ve ilgili kısımları yukarıda gerekçeye eklenen bir çok tanığın açıkca …’ın o gece içtima alanında son derece heyecanlı ve telaşlı bir şekilde hareket ettiğini beyan ettikleri, sanığın “dışarıya çıkabiliriz, Bolu’yu, Düzce’yi ele alabiliriz, … Sıkıyönetim Komutanı ilan edildi, Hakkari’den yola çıktı, Bolu’ya gelmeye çalışıyor, dışarı çıkarsanız kimseye acımayacaksınız, mavi bere, bordo bere fark etmez, emirlere uymayanlar derdest edilecek, emir verilirse dışarı çıkacağız, emir verilirse bu emre uyacağız” gibi sözlerle sözde Sıkıyönetim Direktifine uyulmasını arzu ettiğini açıkca beyan ettiği, bu sebeplerle, Sanık…’ın Anayasal Düzeni Ortadan Kaldırmak amacı güden FETÖ/PDY terör örgütünün 15 Temmuz 2016 tarihinde “Yurtta Sulh Konseyi” adı altında oluşturdukları askeri cunta ile hazırlanan sıkıyönetim direktifine bağlı kalarak ve bu cuntanın kendisine vermiş olduğu emirleri yerine getirmeye çalışarak, Anayasal Düzenin Ortadan kaldırılmasına yönelik eylem ve fiillere aktif katılımının bulunduğu kabul edilmiştir. …” gerekçesiyle davacının ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, bu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun … Bölge Adliye Mahkemesinin … Ceza Dairesinin … tarih ve E…, K:… sayılı kararı ile reddedildiği, anılan kararın temyiz edilmesi üzerine … Ceza Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile hükmün onanmasına karar verildiği ve davacı hakkındaki mahkumiyet kararının 24/01/2022 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararı ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın istinaf başvurusunun reddine ilişkin kısmının yukarıda belirtilen gerekçenin eklenmesi suretiyle ONANMASINA, temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, adli yardım talebinin kabul edilmiş olması nedeniyle temyiz aşamasında tahsil edilmeyen yargılama giderinin tahsili için Mahkemesince müzekkere yazılmasına, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen İdare Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 09/05/2023 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.