Danıştay 5. Daire Başkanlığı 2019/4078 E. , 2023/6846 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2019/4078
Karar No : 2023/6846
Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı): …
Karşı Taraf (Davalı): … Başkanlığı
Vekili: Hukuk Müşaviri …
İstemin Özeti: İstihbarat uzman yardımcısı olarak görev yapan davacının, 667 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 4. maddesinin 1. fıkrasının (g) bendi uyarınca kamu görevinden çıkarılmasına ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptali ile bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı özlük haklarının iadesine, parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılan davanın reddi yolunda verilen … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Temyiz İsteminde Bulunan Davacının İddialarının Özeti: Temyize konu kararın usul ve yasaya aykırı olduğu, Anayasa’nın 129. maddesine aykırı olarak savunma hakkı tanınmadığı, soruşturma yürütülmediği, somut delil gösterilmediği, dava konusu işlem ile adil yargılanma hakkının, savunma hakkının, mahkemeye erişim hakkının, suç ve cezaların şahsiliği ilkesinin ihlal edildiği, hakkındaki soruşturmaların henüz sonuçlanmadığı belirtilerek Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği iddia edilmektedir.
Davalı İdarenin Savunmasının Özeti: Dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi: …
Düşüncesi: İdare Dava Dairesi kararının gerekçe eklenmek suretiyle onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 334. maddesi uyarınca daha önce adli yardım talebi kabul edilmiş olan davacının, aynı Kanun’un 335. maddesinin 3. fıkrasında yer alan “adli yardım, hükmün kesinleşmesine kadar devam eder.” düzenlemesi gereğince temyiz aşamasındaki adli yardım talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek gereği görüşüldü:
Bölge idare mahkemesi idare dava daireleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin varlığı halinde mümkün olup, davacı tarafından ileri sürülen hususlar bunlardan hiçbirisine uymamaktadır.
Diğer yandan, UYAP kayıtlarının incelenmesinden; davacı hakkında “silahlı terör örgütüne üye olma” suçunu işlediği gerekçesiyle yürütülen ceza yargılaması neticesinde, … Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile 9 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, söz konusu karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine … Bölge Adliye Mahkemesi … Ceza Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla istinaf başvurusunun esastan reddedildiği, Dairemizin karar verdiği tarih itibarıyla UYAP ortamında yapılan inceleme sonucu anılan mahkumiyet kararının kesinleşmediği; “siyasal ve askeri casusluk” suçundan ceza soruşturması açıldığı ve Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının Sor.No:… sayılı dosyasında ceza soruşturmasının devam ettiği görülmüştür.
Bununla birlikte, davacı hakkında yürütülen ceza yargılaması neticesinde, … Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında yer alan; “…Sanık (davacı) hakkındaki beyanlar incelendiğinde; Gizli Tanık Üsküdar soruşturma aşamasında: …’ın İstanbul Üniversitesi İşletme Bölümünde okuduğunu, örgüt içinde mahrem hizmetlerde görev aldığını, … PMYO’da okuyan bir grup öğrenciden sorumlu olduğunu, sanığın (davacının) … isimli şahısla özellikle 2011-2012 yılları arasında yoğun irtibatlı olduğunu’ beyan ederek sanığı (davacıyı) teşhis ettiği, Gizli Tanık’ın mahkememizce alınan segbis beyanında: ‘Sanığı (davacıyı) tanıdığını, sanığın (davacının) Şirinevler tarafında evlerde kaldığını’, … Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca alınan 04/05/2017 tarihli sorgusunda: ‘… ve … isimli şahıslarla kısa süre ilgilendiğini, daha sonra bu şahısları … (Kod) …’ya devrettiğini’, … Siirt Cumhuriyet Başsavcılığınca alınan 07/11/2018 tarihli beyanında: ‘Sanığın (davacının) 2008-2009 yıllarında Arnavutköy POMEM’de okuyan bir grup öğrenciden sorumlu olduğunu’ beyan ederek, sanığı (davacıyı) teşhis ettiği, … Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca alınan beyanında: ‘Sanığın (davacının) Milli İstihbarat Teşkilatını kazandığını ve tahminen 2012 yılında göreve başladığını’ beyan ederek, sanığı (davacıyı) teşhis ettiği, … Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca alınan 29/01/2020 tarihli beyanında: ‘Sanığın (davacının) Bölgede Polis Okulu öğrencileri ile ilgilendiğini, örgüt adına bölge yapılanmasında yöneticilik yaptığını, sanığın (davacının) Ankara’da surdışı olarak adlandırılan bölge çalışma evlerinde kaldığını, daha sonra BTK’da işe başladığını hatırladığını, sonrasında ise beraber MİT başkanlığında göreve başladıklarını’ beyan ederek, sanığı (davacıyı) teşhis ettiği; dosya kapsamında elde edilen deliller neticesinde, sanığın (davacının) FETÖ/PDY terör örgütünün emniyet yapılanması içerisinde yer alarak bir grup öğrenciden sorumlu olduğu, polis meslek okullarında “abi” olarak görev yaptığı, sanığın örgütün emniyet yapılanması kapsamında … ve … isimli mahrem imamlara bağlı olarak örgüt hiyerarşisinde yer aldığı, Ankara’da surdışı olarak adlandırılan bölge çalışma evlerinde kaldığı hususları birlikte değerlendirildiğinde sanığın (davacının) üzerine yüklenen silahlı terör örgütüne üye olma suçunu işlediğinin sabit olduğu vicdani kannatiyle; sanığın (davacının) birbiriyle örtüşen tanıkların beyanlarıyla ortaya konulan örgütteki konumu, örgütün emniyet mahrem yapılanması içerisinde yer aldığı, örgüt içerisinde geçirmiş olduğu süre, suç kastının yoğunluğu, suçun işleniş şekli ve tehlikenin ağırlığı dikkate alınarak teşdiden cezalandırılmasına, sanığın atılı suçu terör örgütü faaliyeti kapsamında işlediğinden 3713 sayılı Yasa’nın 5. maddesi gereğince cezasından yarı oranında artırım yapılmasına, sanığın (davacının) hakkında çıkartılan yakalama emrine rağmen duruşmalara katılmaması aleyhine değerlendirilerek hakkında TCK’nun 62. maddesi uygulanmamasına karar verilerek hüküm tesis edildiği, …” tespitleri, bakılmakta olan dava dosyasında yer alan diğer tespitler ile birlikte değerlendirildiğinde, söz konusu tespitlerin davacının FETÖ ile iltisak ve irtibatını ortaya koyan bir unsur olduğu değerlendirilmiştir.
Öte yandan, davacı hakkında yakalama emrinin devamına karar verildiği ve Dairemizin karar verdiği tarih itibarıyla UYAP ortamında yapılan inceleme sonucu davacının henüz yakalanamadığı anlaşılmaktadır.
Tüm bu anlatımlar ışığında, bakılmakta olan dava dosyasında yer alan tespitler ile Ceza Mahkemesi kararlarında yer alan davacı hakkındaki yukarıdaki tespitler birlikte değerlendirildiğinde, davacının FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile iltisak ve irtibatının bulunduğu sonucuna varılmıştır.
… Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin yukarıda belirtilen kararı ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın yukarıda belirtilen gerekçenin eklenmesi suretiyle ONANMASINA, temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, adli yardım talebinin daha önce kabul edilmiş olması nedeniyle temyiz aşamasında tahsil edilmeyen yargılama giderinin tahsili için Mahkemesince müzekkere yazılmasına, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen İdare Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 24/05/2023 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.