Danıştay Kararı 5. Daire 2019/4044 E. 2023/6845 K. 24.05.2023 T.

Danıştay 5. Daire Başkanlığı         2019/4044 E.  ,  2023/6845 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2019/4044
Karar No : 2023/6845

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı): …

Karşı Taraf (Davalı): …
Vekili: I. Hukuk Müşaviri …

İstemin Özeti: İstihbarat uzman yardımcısı olarak görev yapan davacının, 667 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 4. maddesinin 1. fıkrasının (g) bendi uyarınca kamu görevinden çıkarılmasına ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptali ve bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılan davanın reddi yolunda verilen … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Temyiz İsteminde Bulunan Davacının İddialarının Özeti: ByLock programını kullanmadığı, bu programın internetten Google Play Store ve App Store üzerinden binlerce kez indirilip kullanıldığı, MİT tarafından istihbari çalışmalar çerçevesinde ele geçirilen ByLock’a ilişkin verilerin yasa dışı delil olduğu ve hiçbir yargılamada kullanılamayacağı, ByLock kullanıcısı olduğuna dair iddianın somut ve şüpheye yer vermeyecek derecede ispatlanamadığı, ByLock’a ilişkin USER ID numarasının bulunmadığı, hakkında kesinleşmiş bir mahkumiyet kararının bulunmadığı, Bank Asya’ya talimat ile hesap açmadığı, para yatırmadığı, dava konusu işlem ile adil yargılanma hakkının, masumiyet karinesinin, suç ve cezaların kanuniliği, belirliliği, geriye yürümezliği ilkelerinin ihlal edildiği belirtilerek Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği iddia edilmektedir.

Davalı İdarenin Savunmasının Özeti: Bölge İdare Mahkemesi kararında usul ve esas bakımından hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Tetkik Hakimi: …
Düşüncesi: İdare Dava Dairesi kararının gerekçe eklenmek suretiyle onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 334. maddesi uyarınca daha önce adli yardım talebi kabul edilmiş olan davacının, aynı Kanun’un 335. maddesinin 3. fıkrasında yer alan “adli yardım, hükmün kesinleşmesine kadar devam eder.” düzenlemesi gereğince temyiz aşamasındaki adli yardım talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek gereği görüşüldü:
Bölge idare mahkemesi idare dava daireleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin varlığı halinde mümkün olup, davacı tarafından ileri sürülen hususlar bunlardan hiçbirisine uymamaktadır.
Bunun yanında, İdare Mahkemesi kararında; davacı hakkında … Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı dosyası üzerinden terör örgütü üyeliğinden hapis cezası ile cezalandırıldığı belirtilerek hüküm kurulmuş olması hususunun davacının FETÖ/PDY terör örgütü ile irtibat ve iltisakı kanaatini oluşturan hususlardan biri olduğu belirtilmiş ise de davacı hakkında yürütülen ceza yargılamasının sadece bu haliyle FETÖ/PDY ile irtibat ve iltisak noktasında aleyhe bir durum olarak değerlendirilmesi masumiyet karinesi gereğince mümkün değildir.
Diğer yandan, UYAP kayıtlarının incelenmesinden; davacı hakkında “silahlı terör örgütüne üye olma” suçunu işlediği gerekçesiyle yürütülen ceza yargılaması neticesinde, … Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile 6 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, söz konusu karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine … Bölge Adliye Mahkemesi … Ceza Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla istinaf başvurusunun düzeltilerek esastan reddedildiği, Dairemizin karar verdiği tarih itibarıyla UYAP ortamında yapılan inceleme sonucu anılan mahkumiyet kararının kesinleşmediği; “siyasal ve askeri casusluk” suçundan ceza davası açıldığı ve … Ağır Ceza Mahkemesinin E:… sayılı dosyasında yargılamanın devam ettiği görülmüştür.
Bununla birlikte, davacı hakkında yürütülen ceza yargılaması neticesinde, … Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında yer alan; “…Sanığın (davacının) adına kayıtlı ve kendisi tarafından kullanılan … numaralı telefon hattı üzerinden ByLock sistemine 21/08/2014 – 25/10/2014 tarihleri arasında 1078 kez bağlantı yapıldığı ve bu şekilde yoğun olarak ByLock IP’si ile bağlantının tespit edildiği, …….Dinlenen tanık beyanlarından sanığın (davacının) girmiş olduğu KPSS sınavından sonra örgütün evlerinde kalmaya başladığı, daha sonra Milli Eğitim Bakanlığını kazandığı, kendisinden m. (…) …’nin sorumlu olduğu, ayrıca MEB’deki görevi sonrasında Dernekler Denetçiliğine geçtiği bu dönemde MİT’te çalışanlardan sorumlu olan … (…) … ile irtibatının olduğu, MİT’te çalıştığı dönem içerisinde örgütle irtibatını devam ettirdiği tanık …’nin beyanına göre 2014 yılında örgütten ayrılmak istediği, örgütün ise … kod adlı kişi üzerinden tekrar kazanmak için tanık ile görüşme yaptırdığı, tanıkların sanığı (davacıyı) usulüne uygun olarak teşhis ettikleri, sanığın (davacının) MİT imamı olan kişi ile irtibatı ve diğer beyanlar dikkate alındığından sanığın örgüt hiyerarşisi içerisinde bulunduğu kanaatine varıldığı, dinlenen tanıkların önemli kısmının duruşmada soruşturma beyanlarından dönerek farklı beyanlarda bulunduğu, sanığa (davacıya) iftira atmaları için herhangi bir neden bulunmayan tanıkların sonradan değişen beyanlarının sanığı (davacıyı) cezadan kurtarmaya yönelik olduğu kanaatine varıldığı ve tanıkların soruşturma aşamasında sıcağı sıcağına alınan, bir biriyle tutarlı beyanlarına itibar edildiği, bu nedenlerle, sanığın (davacının) örgüt hiyerarşisine dahil üyelerine kullandırılan ByLock isimli kriptolu programı kullandığı, tanık beyanlarına göre sanığın (davacının) KPSS sınavına girdiği dönemden MEB ve MİT’te çalıştığı dönemlerde örgüt hiyerarşisi içerisinde yer aldığını belirtmeleri karşısında sanığın (davacının) ByLock isimli proğramı örgütsel faaliyet kapsamında kullandığı bu şekilde sanığın (davacının) bilerek ve isteyerek örgüt hiyerarşisi içinde yer aldığının sabit olduğu, …” tespitleri, bakılmakta olan dava dosyasında yer alan diğer tespitler ile birlikte değerlendirildiğinde, söz konusu tespitlerin davacının FETÖ ile iltisak ve irtibatını ortaya koyan bir unsur olduğu değerlendirilmiştir.
Tüm bu anlatımlar ışığında, bakılmakta olan dava dosyasında yer alan tespitler ile Ceza Mahkemesi kararlarında yer alan davacı hakkındaki yukarıdaki tespitler birlikte değerlendirildiğinde, davacının FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile iltisak ve irtibatının bulunduğu sonucuna varılmıştır.
… Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin yukarıda belirtilen kararı ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın yukarıda belirtilen gerekçenin eklenmesi suretiyle ONANMASINA, temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, adli yardım talebinin daha önce kabul edilmiş olması nedeniyle temyiz aşamasında tahsil edilmeyen yargılama giderinin tahsili için Mahkemesince müzekkere yazılmasına, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen İdare Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 24/05/2023 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.