Danıştay Kararı 5. Daire 2019/3873 E. 2022/416 K. 10.02.2022 T.

Danıştay 5. Daire Başkanlığı         2019/3873 E.  ,  2022/416 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2019/3873
Karar No : 2022/416

Temyiz Eden (Davacı) : …
Vekili : Av. …
Karşı Taraf (Davalı) : … Bakanlığı
Vekili : …

İstemin Özeti : Davalı idare bünyesinde öğretmen olarak görev yapmakta iken, 672 sayılı Kanun Hükmünde Kararname eki listesinde ismine yer verilmek suretiyle kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, göreve iade talebiyle OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna yaptığı başvurunun reddine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptaline karar verilmesi istemiyle açılan davanın reddi yolunda verilen … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun açıklamalı olarak reddine ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Temyiz İsteminde Bulunan Davacının İddialarının Özeti: Davacı tarafından, FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün yasal bir yapılanma olduğu ve hiçbir suçlamaya veya yaptırıma dayanak yapılamayacağı, yürütme organının düzenleyici işlemleriyle suç ve ceza konulamayacağı, işlendiği tarihte kanunen suç olarak sayılmayan eylemler nedeniyle cezalandırılmasının Anayasa’ya aykırı olduğu, aynı eylem ve faaliyetler nedeniyle iki ayrı cezaya hükmedilemeyeceği, sendika üyeliğinin olay tarihinde olmayan bir örgüte üyeliğe dayanak yapılmasının suç ve cezaların geçmişe yürümezliği, hukuki güvenlik, öngörülebilirlik ve hukuk devleti ilkesini ihlal ettiği, yasal olarak kurulmuş bir sendikaya üye olma ile örgütlenme hakkını kullandığı, dernek üyeliğinin özel hayata saygı hakkı kapsamında korunması gereken verilerden olduğu ve yasa dışı olarak elde edilen bu verilerin hiçbir yargılamada kullanılamayacağı, mahkemece TBMM Meclis Araştırma Komisyonu Raporu’nun dayanak alınmasının çekişmeli yargı ilkesini ihlal ettiği, Bank Asya’ya dair kişisel verilerinin hiçbir mahkeme kararı olmaksızın yasa dışı şekilde polis tarafından ele geçirilerek kullanıldığı, bu durumun özel hayata saygı hakkını ihlal ettiği, Bylock programının dijital platformda dağıtılan bir program olduğu, Bylock verilerinin yasa dışı delil niteliğinde olduğu ve hiçbir yargılamada kullanılamayacağı, Bylock programına ilişkin hard disk ve flash belleğin kendisine verilmesi ve savunma hakkı tanınması gerektiği, çelişmeli yargılama, silahların eşitliği, aleniyet ve bağımsızlık ilkelerinin ihlal edildiği, Birleşmiş Milletler Keyfi Tutuklamalar Çalışma Grubu 21/08/2018 tarihli “…” kararında OHAL sürecinde görülen yargılamaların pek çok yönden açık hak ihlallerine neden olduğu hususunun belirtildiği, illegal eylemlere katılanlarla, sempati duyan ve destekleyenlerin ayrıma tabi tutulması gerektiği, ceza yargılamasının sonucuna bakılmamasının isabetli olacağı, yukarıda anılan … kararı ışığında bylock kullanımının düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, sadakat yükümlülüğüne riayet etmediğine ilişkin somut bir gerekçe ortaya konulmadığı, herhangi bir mahkeme kararı ya da herhangi bir suç şüphesi gösterilmeden ve yargılama yapılmadan terör örgütü üyesi ilan edilerek diğer bireylere göre açık bir ayrımcılığa tabi tutularak ayrımcılık yasağının ihlal edildiği, kamu görevinden çıkarılması neticesinde mesleki yeterliliğini gösteren belgelerin geçersiz kılınması suretiyle eğitim hakkının ihlal edildiği, bir daha kamu görevine alınmamak üzere ihraç olması nedeniyle maaş, emeklilik ve sosyal güvencelerden yoksun kaldığı, mülkiyet hakkının ihlal edildiği, dava konusu işlem ile kanunsuz suç ve ceza olmaz, suç ve cezaların geçmişe yürümezliği, adil yargılanma hakkı ve masumiyet karinesi, özel hayata ve aile hayatına saygı hakkı, şeref ve itibara saygı hakkı, gerekçeli karar hakkı gibi Anayasa ve AİHS ile güvence altına alınan birçok hakkının ihlal edildiği iddia edilmektedir.

Davalı İdarenin Savunmasının Özeti: Davalı idare tarafından; Bölge İdare Mahkemesi kararında usul ve esas bakımından hukuka aykırılık bulunmadığı ve davacının temyiz iddialarının 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesinde sayılan sebeplerden hiçbirisine uymadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Dava Dairesi kararının gerekçe eklenmek suretiyle onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Bölge idare mahkemesi idare dava daireleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin varlığı halinde mümkün olup, davacı tarafından ileri sürülen hususlar bunlardan hiçbirisine uymamaktadır.
Bununla birlikte, bakılmakta olan dava dosyasında yer alan davacı hakkındaki tespitler ile davacı hakkında yürütülen ceza yargılaması neticesinde, … Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında yer alan;
“…Sanık …’ın FETÖ Terör örgütünün mahrem yapılanması içerisinde yer aldığı,… Kırşehir Emniyet Müdürlüğü KOM Şube Müdürlüğünün düzenlemiş olduğu raporda; Sanığın bağlı bulunduğu büyük bölgenin “Ankara” olduğu, bağlı bulunduğu küçük bölgenin “Kayseri” olduğu, bağlı bulunduğu ilin “Kırşehir” olduğu, kod adının “…(K)” olduğu, biriminin “Lise” olduğu, görevinin “Öğretmen” olduğu, konumunun “Öğretmen” olduğu, vasfının “C” olduğu, şahsi telefonunun “… ” olduğu, Eagle durumunun “…” olduğu, aidat durumunun “250” olduğu, son İki görev ilinin “Kırşehir” olduğu, İmajı alınan Harddiskteki İl’e geldiği yılın “2011” olduğu, mahrem yapıya katıldığı yılın “2005” olduğu, dijital verideki plakasının “ …” olduğu, verideki acil durumda ulaşılacak kişinin” …” olduğu…” tespitleri dikkate alındığında davacının örgüt mahrem yapılanması içinde … kod adı ile yer aldığı ve FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile iltisak ve irtibatının bulunduğu sonucuna varılmıştır.
… Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin yukarıda belirtilen kararı ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın yukarıda belirtilen gerekçenin eklenmesi suretiyle ONANMASINA, temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, adli yardım talebinin daha önce kabul edilmiş olması nedeniyle temyiz aşamasında tahsil edilmeyen yargılama giderinin tahsili için Mahkemesince müzekkere yazılmasına, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen İdare Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 10/02/2022 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.