Danıştay Kararı 5. Daire 2019/3868 E. 2022/413 K. 10.02.2022 T.

Danıştay 5. Daire Başkanlığı         2019/3868 E.  ,  2022/413 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2019/3868
Karar No : 2022/413

Temyiz Eden (Davacı) : …
Vekili : Av. …
Karşı Taraf (Davalı) : … Bakanlığı
Vekili : …

İstemin Özeti : Davalı idare bünyesinde öğretmen olarak görev yapmakta iken, 672 sayılı Kanun Hükmünde Kararname eki listesinde ismine yer verilmek suretiyle kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, göreve iade talebiyle OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna yaptığı başvurunun reddine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptali ile işlem nedeniyle yoksun kalındığı iddia olunan parasal haklarının en yüksek banka mevduat faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılan davanın reddi yolunda verilen … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun açıklamalı ve yargılama gideri yönünden düzeltilerek reddine ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Temyiz İsteminde Bulunan Davacının İddialarının Özeti: Davacı tarafından; FETÖ/PDY ile herhangi bir ilişkisinin olmadığı, soruşturma yapılmadan ve savunma alınmadan kamu görevinden çıkarılması neticesinde adil yargılanma hakkının ihlal edildiği, Bylock programını kullanmadığı, Bylock programının dijital platformda dağıtılan bir program olduğu, Bylock verileri hukuka uygun olarak elde edilmediğinden hiçbir yargılamada delil olarak kullanılamayacağı, Bank Asya’nın devlet kurumlarının verdiği izne dayalı olarak kurulduğu ve devlet kurumlarının denetim ve gözetimi altında yasal olarak bankacılık faaliyetinde bulunduğu, söz konusu banka hesabını çocuklarının okul taksidini ödemek için açtığı, yasal olarak faaliyet gösteren sendikaya ve derneğe üye olmanın suç olmadığı ve örgütlenme özgürlüğü kapsamında olduğu, devlet teşviki ile çocuklarını özel okulda okutmanın suç olarak nitelendirilemeyeceği, … Medya Dağıtım A.Ş.’ye yapılan ödemenin gazete aboneliği olduğu, yasal yayın organına yapılan ödemenin suç sayılmasının ifade ve basın özgürlüğünü ihlal ettiği, hakkındaki ceza yargılamasına ilişkin kararın kesinleşmemesi nedeniyle masumiyet karinesi gereğince aleyhe delil olarak kullanılamayacağı, bir kişinin aynı eylemler nedeniyle iki kez yargılanamayacağı, Milli İstihbarat Teşkilatı tarafından elde edilen istihbari nitelikteki bilgilerin delil olarak kullanılamayacağı, herhangi bir mahkeme kararı yada herhangi bir suç şüphesi gösterilmeden ve yargılama yapılmadan terör örgütü üyesi ilan edilerek diğer bireylere göre açık bir ayrımcılığa tabi tutularak ayrımcılık yasağının ihlal edildiği, kamu görevinden çıkarılması neticesinde mesleki yeterliliğini gösteren belgelerin geçersiz kılınması nedeniyle eğitim hakkının ihlal edildiği, bir daha kamu görevine alınmamak üzere ihraç olması nedeniyle maaş, emeklilik ve sosyal güvencelerden yoksun kalması nedeniyle mülkiyet hakkının ihlal edildiği, ihracına ilişkin Kanun Hükmünde Kararnamenin amaç, konu ve süre bakımından hukuka aykırı olduğu, Anayasaya aykırılık iddiasının ciddi görülerek 672 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Anayasa Mahkemesine taşınması gerektiği, dava konusu işlemin de unsurları yönünden hukuka aykırı olduğu, dava konusu işlem ile adil yargılanma hakkı, gerekçeli karar hakkı, özel hayata ve aile hayatına saygı hakkı, kanunsuz suç ve ceza olmaz ilkesi, suç ve cezaların geçmişe yürümezliği ilkesi gibi birçok hakkının ihlal edildiği, OHAL döneminde alınan kararların geçici nitelikte olması gerektiği ve kalıcı nitelikte karar alınamayacağı, ömür boyu kamu görevinde çalışamama gibi son derece ağır ve sivil ölüme yol açan bir ceza verilemeyeceği, mahkemenin ret gerekçesinin Anayasa ve AİHS’e, kanunlara, uluslararası sözleşmelere ve evrensel hukuk ilkelerine açıkça aykırı olduğu iddia edilmektedir.
Davalı İdarenin Savunmasının Özeti: Davalı idare tarafından; Bölge İdare Mahkemesi kararında usul ve esas bakımından hukuka aykırılık bulunmadığı ve davacının temyiz iddialarının 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesinde sayılan sebeplerden hiçbirisine uymadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Dava Dairesi kararının gerekçe eklenmek suretiyle onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, davacının Anayasa’ya aykırılık iddiası ciddi bulunmayarak gereği görüşüldü:
Bölge idare mahkemesi idare dava daireleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin varlığı halinde mümkün olup, davacı tarafından ileri sürülen hususlar bunlardan hiçbirisine uymamaktadır.
Bununla birlikte, bakılmakta olan dava dosyasında yer alan davacı hakkında yürütülen ve … Ceza Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile onanmak suretiyle kesinleşen ceza yargılaması neticesinde, … Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında yer alan;
“…sanığın … numaralı hattın kendi kullanımında olduğunu ikrar ettiği, bu hat üzerinde by-lock programını kullandığının tespit edildiği, bu hat ile ilgili olarak ilk tespit tarihinin 05.01.2015 olduğu, bu hat üzerinden by-lock Programlarına girişine ilişkin 440 NAT kaydının tespit edildiği, bu hatta ilişkin by-lock programı tespit ve değerlendirme tutanağına göre veri kayıtlarında gelen aramanın 2, giden aramanın 3 olduğu, alınan mailin 34, toplam mailin 238 olduğu, alınan mesajın 8, gönderilen mesajın 10 olduğu, LOG kayıtlarında giriş sayısının 160, alınan mailin 122 gönderilen mailin 2 olduğu, alınan mesajın 29, gönderilen mesajın 29 olduğu, sanığın kullanmış olduğu bu programda ki rehberine eklediği kişilerin …, … (… ‘inn örgütün Karaman ili Milli Eğitim yapılanmasında lise grubunda yer aldığı, ayrıca örgütün Karaman İli mahrem yapılanması içerisinde öğretmen olarak görev aldığı, bu faaliyeti kapsamında lise olarak kodlanan polis memurları grubunun sohbet hocalığını yaptığı, ), …, … (…’nin örgütün Karaman yapılanması öğretmenler grubunda yer aldığı ve örgütün Karaman yapılanması içinde bulunan öğretmenlerden sorumlu olduğu,), … (…’nin sanık gibi örgütün Karaman İli Milli Eğitim yapılanması içerisinde bulunduğu ve bu kapsamda İlkokul ve ortaokul sorumlusu olduğu yine örgüte ait … Derneğinin Başkanı olduğu,), … ve … (Mehkememizce FETÖ üyeliğinden cezalandırılmasına dair hüküm kurulmuştur) kullanıcılar olduğu, sanığın ID’sine kayıtlı kişiler arasında bulunan …’nin kurmuş olduğu … isimli gruba …, …, … ve … ile … ID numaralı kullanıcılar ile birlikte katıldığı, HTS kayıtları incelendiğinde sanığın By-LOCK isimli programda rehberinde kayıtlı … ile 248 kez, … ile …, … ile 932, … ile 4000’in üzerinde, … ile 971 kez, … ile 1604 kez görüşmesinin olduğunun tespit edildiği, CG-NAT kayıtları incelendiğinde sanığın çoğunlukla Karaman ilinden baz aldığı, Ankara ilinden de az sayıda baz aldığının anlaşıldığı, bu programdaki kullanıcı adının … olduğu kullanıcı adında ki … isminin sanığın oğlunun isimlerinden birisi olduğu, bu programda sanığı ekleyen …’nin sanığı ”…” olarak eklediği…
…FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütünün talimatı ile örgüt üyeleri tarafından kurulduğu ve yine örgütün talimatları ve amaçları doğrultusunda örgüt üyeleri tarafından yönetildiği tespit edilen … Sendikasının il temsilcisi olduğu…
Örgüte müzahir … Derneği’ne ve … Derneği’ne üye olduğu ve … Derneğinin denetim kurulu üyeliğini yaptığı…” tespitleri dikkate alındığında davacının örgütün gizli haberleşme programı olan Bylock programını kullandığı, örgüt üyeleri tarafından kurulduğu ve yönetildiği tespit edilen sendikada il temsilciliği görevi bulunduğu, örgüte müzahir derneklerde üyelik ve denetim kurulu üyeliği yaptığı ve FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile iltisak ve irtibatının bulunduğu sonucuna varılmıştır.
… Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin yukarıda belirtilen kararı ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın yukarıda belirtilen gerekçenin eklenmesi suretiyle ONANMASINA, temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, adli yardım talebinin daha önce kabul edilmiş olması nedeniyle temyiz aşamasında tahsil edilmeyen yargılama giderinin tahsili için Mahkemesince müzekkere yazılmasına, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen İdare Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 10/02/2022 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.