Danıştay Kararı 5. Daire 2019/3866 E. 2023/7010 K. 29.05.2023 T.

Danıştay 5. Daire Başkanlığı         2019/3866 E.  ,  2023/7010 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2019/3866
Karar No : 2023/7010

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı / ANKARA
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: İzmir İli, Çiğli İlçesi, … Komutanlığında Teğmen Pilot olarak görev yapan davacı tarafından; 667 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 4. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendi uyarınca, terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olduğu değerlendirildiğinden, Hava Kuvvetleri Komutanın teklifi, Genelkurmay Başkanının inhası ve Milli Savunma Bakanının onayı ile kamu görevinden çıkarılmasına ilişkin Milli Savunma Bakanlığı’nın … tarih ve … sayılı işleminin iptaline ve bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı özlük haklarının iadesine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında; davacının kamu görevinden çıkarılmasına ilişkin dava konusu işlemin gerekçesi olarak dava dosyasına; davacının…Lisesi’nde okuduğu dönemde FETÖ/PDY içerisinde “hususi” talebelerden olduğu, özellikle harp okulları için yetiştirildiği; babasının öğretmen olarak görev yaptığı ve PDY/FETÖ’ye müzahir birçok yayın organına abone olduğu şeklinde istihbari mahiyette bilgiler elde edildiği, erkek kardeşi …’nın (669 sayılı KHK göre) askeri öğrencilikten (… Tıp Akademisi) ilişiğinin kesildiği yönünde bilgi ve belge sunulduğu, ayrıca UYAP ortamında yapılan sorgulamada, davacı hakkında FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olma suçu şüphelisi olarak İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından … sayılı soruşturma dosyası ile soruşturma yürütüldüğü ve soruşturma dosyasının derdest olduğu, dava dosyasında bulunan bilgi ve belgeler ile davacı hakkında FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olma suçundan İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturmanın, davacının FETÖ/PDY’ye irtibat, iltisak veya mensubiyetinin bulunduğunun değerlendirilmesini sağlayacak yeterlik ve nitelikte olduğu anlaşıldığından, davacının 667 sayılı KHK’nin 4. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendi kapsamında Hava Kuvvetleri Komutanı’nın teklifi, Genel Kurmay Başkanı’nın inhası ve Milli Savunma Bakanı’nın onayı ile kamu görevinden çıkarılması yönünde tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Açıklanan gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı kararıyla; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu, kararın kaldırılmasını gerektiren bir neden bulunmadığı belirtilerek istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından; istinaf başvuru dilekçesini aynen tekrarla, eksik inceleme ile karar verildiği, hükme esas alınan evrakın tarafına tebliğ edilmediği, cevap hakkının tanınmadığı, adil yargılanma hakkının ihlal edildiği, idarenin takdir yetkisinin hukuka uygun olarak kullanılmadığı, İdare Mahkemesince kanaate dayalı karar verildiği, dava konusu işlem tesis edilmeden önce pilot olmaya hak kazandığı, hakkında yürütülen ceza soruşturmasının sonucunun beklenilmediği belirtilerek Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği iddia edilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:

MADDİ OLAY ve İLGİLİ MEVZUAT:
Türkiye’de 15 Temmuz 2016 gecesi, kendilerini “Yurtta Sulh Konseyi” olarak isimlendiren bir grup Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) mensubu tarafından, demokratik biçimde halk tarafından göreve getirilen Türkiye Büyük Millet Meclisini (TBMM), Türkiye Cumhuriyeti Hükûmetini ve Cumhurbaşkanı’nı devirmek ve anayasal düzeni ortadan kaldırmak amacıyla darbe teşebbüsünde bulunulmuş, bu teşebbüs Türk Milleti tarafından akamete uğratılmıştır.
Anayasa’nın olay tarihinde yürürlükte bulunan 118. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca Milli Güvenlik Kurulu (MGK) tarafından 20/07/2016 tarihli toplantıda yapılan değerlendirmede, darbe teşebbüsünün TSK içindeki Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) mensupları tarafından başlatıldığı, bu örgütün kuruluş aşamasından itibaren etkisi altına aldığı eğitim kuruluşları, sivil toplum kuruluşları, medya kuruluşları, ticari kuruluşlar ve kamu görevlileri aracılığıyla Milleti ve Devleti kontrol altında tutmayı amaçladığı belirtilmiştir.
MGK’nın anılan toplantısında “demokrasinin, hukuk devleti ilkesinin, vatandaşların hak ve özgürlüklerinin korunmasına yönelik tedbirlerin etkin bir şekilde uygulanabilmesi amacıyla” Hükûmete olağanüstü hâl ilan edilmesi tavsiyesinde bulunulması hususu kararlaştırılmıştır. Cumhurbaşkanı başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu 20/07/2016 tarihinde, ülke genelinde 21/07/2016 Perşembe günü saat 01.00’den itibaren geçerli olmak üzere doksan gün süreyle olağanüstü hâl ilan edilmesine karar vermiştir. Anılan karar 21/07/2016 tarih ve 29777 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş ve aynı gün TBMM tarafından onaylanmıştır.
Anayasa’nın olay tarihinde yürürlükte bulunan 121. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca Cumhurbaşkanı’nın başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu tarafından, 23/07/2016 tarihli ve 29779 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname’nin 3. maddesinde yargı mensupları ile bu meslekten sayılanlardan; 4. maddesinde ise bunlar dışındaki tüm kamu personelinden (işçiler dâhil) “terör örgütlerine veya MGK’ca devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara” üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olduğu değerlendirilenlerin meslekten veya kamu görevinden çıkarılmalarına karar verileceği düzenlenmiştir.
İzmir İli, Çiğli İlçesi, … Komutanlığında Teğmen Pilot olarak görev yapan davacı, 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname’nin 4. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca Milli Savunma Bakanlığının … tarih ve … sayılı işlemi ile kamu görevinden çıkarılmıştır.
Bunun üzerine, anılan işlemin iptaline ve bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı özlük haklarının iadesine karar verilmesi istemiyle temyizen incelenen davayı açmıştır.
Öte yandan, UYAP kayıtlarının incelenmesinden, davacı hakkında “Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma” suçundan başlatılan adli soruşturma sonucunda, … Ağır Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında ceza yargılamasının devam ettiği görülmüştür.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
667 sayılı KHK’nın 4. maddesi uyarınca terör örgütlerine veya MGK’ca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olduğu değerlendirilen kamu görevlilerinin, “meslekten veya kamu görevinden çıkarılmasına” ilişkin kararlar, adli suç veya disiplin suçu işlenmesi karşılığında uygulanan yaptırımlardan farklı olarak terör örgütleri ile millî güvenliğe karşı faaliyette bulunduğu kabul edilen yapıların kamu kurum ve kuruluşlarındaki varlığını ortadan kaldırmayı amaçlayan “olağanüstü tedbir” niteliğindedir.
AİHM, “demokratik bir devletin, memurlarından anayasal prensiplere sadakat göstermesini isteme hakkı bulunduğunu” belirtmektedir (Sidabras ve Džiautas/Litvanya, B. No: 55480/00 ve 59330/00, 27/07/2004, § 52; Volkmer/Almanya (k.k.), B. No: 39799/98, 22/11/2001; Petersen/Almanya, B. No: 39793/98, 22/11/2001). AİHM’e göre “kamu çalışanlarının devlete sadık kalmaları genel yararı korumakla ve güvence altına almakla yükümlü devlet otoriteleri ile çalışmalarının doğasında bulunan bir şarttır.” (Sidabras ve Džiautas/Litvanya, B. No: 55480/00 ve 59330/00, 27/07/2004, § 57; Žičkus/Litvanya, B. No: 26652/02, 07/04/2009, § 28).
Terör örgütleri ile milli güvenliğe karşı faaliyette bulunduğu kabul edilen yapılara üyelik, mensubiyet, iltisak veya bunlarla irtibat, kamu görevlilerinin devlete sadakat yükümlülüğünü yitirildiğini ortaya koyan ve bahse konu olağanüstü tedbirin uygulanmasını gerektiren hâllerdir. Yukarıda yer verilen yapılara üyelik ve mensubiyet olmasa da bu yapılara iltisaklı veya bunlarla irtibatlı bulunulması hâli de anılan tedbirin uygulanabilmesi için yeterlidir.
Anayasa Mahkemesi 14/11/2019 tarihli ve E:2018/89, K:2019/84 sayılı kararında iltisaklı kavramını ”kavuşan, bitişen, birleşen”, irtibatlı kavramını ise ”bağlantılı” olarak tanımlamıştır. Bu kavramlar ile kişilerin cezai sorumluluğunu gerektiren örgüte üyelik ve mensubiyet kavramlarına nazaran terör örgütleri ile daha az yoğun ve atipik bir bağlantının vurgulandığı açıktır. Bu kapsamda kişilerin terör örgütleri ile irtibat ve iltisaklarının ortaya konulabilmesi için, örgütün amaçlarının gerçekleştirilmesi ya da örgütten yarar sağlamak maksadıyla gerek örgütten gelen talimatlar doğrultusunda gerekse inisiyatif alarak bulundukları hal ve hareketler neticesinde örgüte veya kendilerine yarar sağladıkları ya da örgüt ile amaç birliği veya sosyal birliktelik görünümü içinde oldukları yönünde kanaat oluşması yeterli olacaktır.
Bununla birlikte iptal davaları, idari işlemlerin yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlâl edilenler tarafından açılan davalardır. İdari işlem ise, idarenin kamu gücü kullanarak tek taraflı olarak tesis ettiği hukuki sonuç doğuran işlemdir. İdareyi işlem yapmaya sevk eden maddi ve hukuki etkenler ise idari işlemin sebep unsurunu oluşturmaktadır.
667 sayılı KHK’nın 4. maddesinin öngördüğü üzere terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olduğu değerlendirilen kamu görevlileri hakkında “meslekten veya kamu görevinden çıkarılmasına karar verilir” hükmü gereğince davacı hakkında dava konusu işlem tesis edilmiştir.
Bu kapsamda davacı hakkındaki terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara iltisakı yahut bunlarla irtibatı olduğu yönünde davalı idarece yapılan değerlendirmenin de kuşkusuz keyfilikten uzak olması gerekir.
Dava konusu işlemin sebep unsuru yönünden hukuki denetiminin yapılabilmesi; bu değerlendirmeyi haklı kılan maddi sebeplerin yargılama esnasında davalı idarece ortaya konulmasına ve izah edilmesine bağlıdır. Bu konudaki yükümlülük şüphesiz öncelikle dava konusu işlemi tesis eden davalı idareye aittir. Bununla birlikte idari yargı mercilerince 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 20. maddesinde öngörülen resen araştırma ilkesi uyarınca uyuşmazlığın çözümü için her türlü inceleme ve araştırmanın yapılması da mümkün, hatta olayın niteliğine göre gereklidir.
Dava dosyasının incelenmesinden; davalı idarece, davacının 667 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 4. maddesi uyarınca kamu görevinden çıkarılmasına ilişkin işlemin gerekçesi olarak davacının terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara iltisakı yahut bunlarla irtibatı olduğu yönündeki değerlendirme gösterilmiş ise de, Mahkemece bu değerlendirmenin dayanaklarına ilişkin yeterli araştırma yapılmayarak davacının ceza soruşturmasının devam ettiği gerekçe gösterilmek suretiyle davanın reddine karar verildiği, Bölge İdare Mahkemesince de bu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun reddedildiği görülmüştür.
İdare Mahkemesi tarafından davacı hakkında ceza soruşturmasının devam etmesi hususu ret kararına gerekçe olarak esas alınmış ise de, davacı hakkında yürütülen adli sürecin sadece bu haliyle FETÖ/PDY ile irtibat ve iltisak noktasında aleyhe bir durum olarak değerlendirilmesi masumiyet karinesi gereğince mümkün değildir.
Bu nedenlerle, öncelikle; davalı idareye, davacı hakkında terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara iltisakı yahut irtibatı olduğu yönünde değerlendirme yapılmasına dayanak teşkil eden tespitlerin sorulması, öte yandan 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 20. maddesi uyarınca uyuşmazlığın çözümü için;
“Emniyet Genel Müdürlüğü … Daire Başkanlığı ile Emniyet Genel Müdürlüğü … Daire Başkanlığından; davacının FETÖ/PDY terör örgütüne ait örgüt içi iletişim programı (ByLock) kullandığına ya da ankesörlü telefon görüşme kaydı bulunduğuna ilişkin tespit olup olmadığının sorulmasına, var ise tespitlere ilişkin belge ve raporların, (mahiyetleri ve kullanım bilgileri yer alacak şekilde) FETÖ/PDY soruşturmaları kapsamında var ise davacının adının geçtiği ifade tutanaklarının istenilmesine,
… Fonundan; davacının, müflis…Bankası AŞ’de katılım ya da cari hesabının bulunup bulunmadığının sorularak, var ise ilgili belge ve raporların (şahıs, hesap no, hesap açılma tarihi, işlem tarihleri, işlemlerin mahiyeti, tutarı yer alacak şekilde) istenilmesine,
Milli Eğitim Bakanlığı… Genel Müdürlüğünden; davacının FETÖ/PDY terör örgütüne ait özel öğretim kurum ve kuruluşlarına ilişkin eğitim kaydı ile özel öğrenci yurtları vb. ilişkin kayıt bilgileri (istihbari olanlar dâhil) olup olmadığının sorularak, var ise tespitine ilişkin belge ve raporların istenilmesine,
Hazine ve Maliye Bakanlığı… Kurulundan (…); davacının FETÖ/PDY terör örgütü ile ilişkili gerçek (sivil imamlar vb) veya tüzel (… Derneği vb) kişilere bağış ya da para transferinin olup olmadığının sorularak, var ise ilgili belge ve raporların (şahıs, dernek/vakıf, miktar ve tarih yer alacak şekilde) istenilmesine,
İçişleri Bakanlığı … Genel Müdürlüğünden; davacının FETÖ/PDY terör örgütüne ait olduğu gerekçesiyle kapatılan dernek ya da sendika/federasyon/konfederasyonlarda yönetim/denetim/genel kurul üyelik/aidat bilgisi olup olmadığının sorularak, var ise ilgili belge ve raporların (şahıs, tarih aralığı ve ilgili kuruluş yer alacak şekilde) istenilmesine,
… Genel Müdürlüğünden; davacının FETÖ/PDY terör örgütüne ait olduğu gerekçesiyle kapatılan vakıflarda üyeliği ya da mütevelli heyeti üyeliği olup olmadığının sorularak, var ise ilgili belge ve raporların (şahıs, tarih aralığı ve ilgili kuruluş yer alacak şekilde) istenilmesine,
… İçerik Hizmetleri ve Prodüksiyon Anonim Şirketinden; davacının… aboneliğinin bulunup bulunmadığı, aboneliği bulunuyorsa bu aboneliği iptal ettirip ettirmediğinin, iptal ettirmiş ise hangi tarihte iptal ettirdiğinin sorularak, var ise müşteri hizmetleri ile yapılan görüşmenin çözümünün ve diğer bilgi ve belgelerin birer örneğinin istenilmesine” yönelik yapılacak ara kararı neticesinde davalı idare ile yukarıda anılan kurum ve kuruluşlarca gönderilecek bilgi ve belgeler davacıya tebliğ edilerek karşı beyanlarının da alınmasından sonra davacının terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara iltisakı yahut irtibatının bulunup bulunmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir.
Kuşkusuz yukarıda anılan değerlendirme yapılırken davacı hakkındaki ceza soruşturmasındaki ve ceza kovuşturmasındaki (kesinleşmiş takipsizlik ya da beraat kararı ile sonuçlanmış olsa dahi) tespitlerin de irtibat ve iltisak noktasında göz önüne alınması gerekmektedir.
Bu itibarla, belirtilen hususlarda araştırma yapılmaksızın, eksik incelemeyle davanın reddi yönünde verilen İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesine uygun bulunan davacının temyiz isteminin kabulüne;
2. Davanın reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının yukarıda özetlenen gerekçeyle BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesine gönderilmesine, 29/05/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.