Danıştay Kararı 5. Daire 2019/2904 E. 2020/5067 K. 11.11.2020 T.

Danıştay 5. Daire Başkanlığı         2019/2904 E.  ,  2020/5067 K.

T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2019/2904
Karar No : 2020/5067

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
KARŞI TARAF (DAVALILAR) : 1- … Bakanlığı / …
2- … Genel Müdürlüğü / …
VEKİLLERİ : Hukuk Müşaviri …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacının, … İl Emniyet Müdürlüğü emrinde emniyet amiri olarak görev yaptığı dönemde, ”Görevde kayıtsızlık göstermek, görevi savsaklamak veya geçerli bir özrü olmaksızın belirtilen sürede bitirmemek” fiilini işlediğinden bahisle, Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü’nün 5/A-6. maddesi uyarınca ” üç günlük aylık kesimi” cezası ile tecziye edilmesine ilişkin İçişleri Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulu’nun … tarih ve … sayılı kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile; davacının 17/08/2016 tarih ve 29804 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 670 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınması Gereken Tedbirler Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin’nin 2/1 inci maddesi ile Emniyet Teşkilâtından çıkarıldığı, 670 sayılı KHK’nın 2/2 nci maddesinde ise, ”(…)Kamu görevinden çıkarılan kişilerin, mahkûmiyet kararı aranmaksızın, rütbe ve/veya memuriyetleri alınır ve bu kişiler görev yaptıkları teşkilata yeniden kabul edilmeyecekleri; bir daha kamu hizmetinde istihdam edilemeyecekleri, doğrudan veya dolaylı olarak görevlendirilemeyecekleri” hükmüne yer verildiği, 670 sayılı KHK’nın ekli (4) sayılı listesinin 808 inci sırasında “meslekten çıkarılan emniyet amiri” olarak davacının adının yer aldığı, davacının emniyet teşkilatına ve kamu görevine yeniden kabul edilmeyeceğine ilişkin düzenlemeye istinaden, ”3 günlük aylık kesimi” ile tecziyesine ilişkin İçişleri Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulu Kararının iptali istemiyle açılan davanın konusunun ortadan kalktığı; bu nedenle işin esası hakkında karar verilmesine yer olmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçeyle konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Davacının esasa yönelik, davalı idarelerin ise vekalet ücreti yönünden istinaf başvurusunda bulunması üzerine … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını gerektirecek nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca davacının istinaf başvurusunun reddine, davalı idarelerin istinaf başvurularının kabulü ile kararın hüküm fıkrasının yargılama giderlerinin davalı idarelere yüklenmesi ve davalı idareler lehine vekalet ücretine hükmedilmemesine ilişkin kısmının kaldırılmasına, yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 1.090 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı idarelere verilmesine kesin olarak karar verilmiştir.
Bu kararın davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:… sayılı kararıyla; Mahkemelerince verilen kararın kesin olması ve davanın konusunun 2577 sayılı Kanun’un 46. maddesinde belirtilen ve temyiz yolu öngörülen dava konuları arasında bulunmaması nedeniyle temyiz isteminin incelenmeksizin reddine karar verilmiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NIN DÜŞÜNCESİ : 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 46. maddesinde, Danıştay dava dairelerinin nihai kararları ile bölge idare mahkemelerinin tahdidi olarak sayılan davalar hakkında verdikleri kararların başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dahi Danıştayda kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde temyiz edilebileceği, 45. maddesinin 6. fıkrasında ise, bölge idare mahkemelerinin 46. maddeye göre temyize açık olmayan kararlarının kesin olduğu hükmüne yer verilmiştir. Diğer yandan, anılan Kanun’un 48. maddesininin 6. fıkrasında, temyizin kanuni süre geçtikten sonra yapılması veya kesin bir karar hakkında olması halinde de kararı veren merciin temyiz isteminin reddine karar vereceği, ilgili merciin bu kararlarına karşı, tebliğ tarihini izleyen günden itibaren yedi gün içinde temyiz yoluna başvurulabileceği hüküm altına alınmıştır.
Bu itibarla, İdare Mahkemesince verilen karara karşı yapılan istinaf başvurusunun Bölge İdare Mahkemesince reddine kesin olarak karar verilmesi sonucunda davacı tarafından temyiz başvurusunda bulunulması üzerine, Bölge İdare Mahkemesince verilen temyiz isteminin incelenmeksizin reddine dair kararın 2577 sayılı Kanun’un 48. maddesinin 6. fıkrası hükümlerine göre temyizi kabil bir karar olduğu değerlendirildiğinden, temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 31. maddesinin atıfta bulunduğu 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 334. maddesi uyarınca davacının adli yardım isteminin kabulüne karar verilerek, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 6545 sayılı Kanun’un 20. maddesiyle değiştirilen “Temyiz” başlıklı 46. maddesinde, “Danıştay dava dairelerinin nihai kararları ile bölge idare mahkemelerinin aşağıda sayılan davalar hakkında verdikleri kararlar, başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dahi Danıştayda, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde temyiz edilebilir.” hükmüne yer verilmiş, devamında Bölge İdare Mahkemelerinin temyiz edilebilecek nihai kararları sayma suretiyle belirtilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
… İl Emniyet Müdürlüğü emrinde emniyet amiri olarak görev yapan davacının, ”görevde kayıtsızlık göstermek, görevi savsaklamak veya geçerli bir özrü olmaksızın belirtilen sürede bitirmemek” fiilini işlediğinden bahisle Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü’nün 5/A-6. maddesi uyarınca ” üç günlük aylık kesimi” cezası ile tecziye edilmesine ilişkin İçişleri Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulu’nun … tarih ve … sayılı kararının iptali istemiyle açtığı davada verilen kararın, 2577 sayılı Kanun’un 46. maddesinde sayılan temyiz edilebilecek kararlar arasında yer almadığı ve istinaf incelemesinden geçmek suretiyle kesinleştiği açıktır.
Bu durumda, istinaf incelemesi sonucunda kesinleşen karar aleyhine yapılan temyiz başvurusu üzerine … Bölge İdare Mahkemesi …. İdare Dava Dairesi tarafından verilen temyiz isteminin incelenmeksizin reddine dair kararın da temyizen incelenmesine kanunen imkan bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Kesin olarak verilen Bölge İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak yapılan temyiz başvurusunun reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:… sayılı kararı hakkındaki TEMYİZ İSTEMİNİN İNCELENMEKSİZİN REDDİNE,
2. Temyiz yargılama giderinin, adli yardımdan faydalanan davacıdan tahsili için Mahkemesince ilgili vergi dairesine müzekkere yazılmasına,
3. Dosyanın … İdare Mahkemesine gönderilmesine, 11/11/2020 tarihinde oyçokluğuyla kesin olarak karar verildi.

(X) KARŞI OY :
… İl Emniyet Müdürlüğü emrinde emniyet amiri olarak görev yapan davacı tarafından, ”görevde kayıtsızlık göstermek, görevi savsaklamak veya geçerli bir özrü olmaksızın belirtilen sürede bitirmemek” fiilini işlediğinden bahisle Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü’nün 5/A-6. maddesi uyarınca ” üç günlük aylık kesimi” cezası ile cezalandırılmasına ilişkin İçişleri Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulu’nun … tarih ve … sayılı kararının iptali istemiyle açılan davada; konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına ilişkin … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:.. sayılı karara karşı yapılan istinaf başvurusu üzerine … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesince kesin olarak verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı istinaf başvurusunun reddine ilişkin kararın davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesince temyiz isteminin incelenmeksizin reddine karar verildiği görülmüştür.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 46. maddesinde, Danıştay dava dairelerinin nihai kararları ile bölge idare mahkemelerinin tahdidi olarak sayılan davalar hakkında verdikleri kararların başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dahi Danıştayda kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde temyiz edilebileceği, 45. maddesinin 6. fıkrasında ise, bölge idare mahkemelerinin 46. maddeye göre temyize açık olmayan kararlarının kesin olduğu hükmüne yer verilmiştir. Diğer yandan, anılan Kanun’un 48. maddesininin 6. fıkrasında, temyizin kanuni süre geçtikten sonra yapılması veya kesin bir karar hakkında olması halinde de kararı veren merciin temyiz isteminin reddine karar vereceği, ilgili merciin bu kararlarına karşı, tebliğ tarihini izleyen günden itibaren yedi gün içinde temyiz yoluna başvurulabileceği hüküm altına alınmıştır.
Bu itibarla, İdare Mahkemesince verilen karara karşı yapılan istinaf başvurusunun Bölge İdare Mahkemesince reddine kesin olarak karar verilmesi sonucunda davacı tarafından temyiz başvurusunda bulunulması üzerine, Bölge İdare Mahkemesince verilen temyiz isteminin incelenmeksizin reddine dair kararın 2577 sayılı Kanun’un 48. maddesinin 6. fıkrası hükümlerine göre temyizi kabil bir karar olduğu değerlendirildiğinden, Bölge İdare Mahkemesinin temyize konu kararının incelenerek bir karar verilmesi gerektiği görüşüyle, temyiz isteminin incelenmeksizin reddi yönünde verilen çoğunluk kararına katılmıyorum.