Danıştay Kararı 5. Daire 2019/2283 E. 2023/2130 K. 02.03.2023 T.

Danıştay 5. Daire Başkanlığı         2019/2283 E.  ,  2023/2130 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2019/2283
Karar No : 2023/2130

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı): …
Vekili : Av. …

Karşı Taraf (Davalı) : … Kurumu
Vekili : Av. …

İstemin Özeti : … Kurumu … olarak görev yapan davacının, 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname uyarınca sözleşmesinin feshedilmesine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptali ile anılan işlem nedeniyle yoksun kaldığı özlük haklarının iadesine ve parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılan davanın reddi yolunda verilen … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ve bu kararın temyiz edilmemiş sayılmasına dair … tarih ve E:…, K:…, Temyiz:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Temyiz İsteminde Bulunan Davacının İddialarının Özeti: Soruşturma yapılmadan, savunma hakkı tanınmadan, geçerli bir sebebe ve somut delile dayanmaksızın tesis edilen kamu görevine son verilmesine ilişkin işlemin hukuka, Anayasaya ve İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesine aykırı olduğu, adil bir disiplin süreci yürütülmeksizin karar verildiği, adil yargılanma ve lekelenmeme haklarının, hukuki belirlilik ile suç ve cezaların kanuniliği ve geçmişe yürümezliği ilkelerinin ve masumiyet karinesinin ihlal edildiği, ByLock verilerinin yasa dışı delil niteliğinde olduğu ve hiçbir yargılamada kullanılamayacağı, rutin bankacılık faaliyeti kapsamında Bank Asya hesabına para yatırmış olmasının aleyhine delil olamayacağı, hakkında verilen mahkumiyet hükmünün kesinleşmediği, kanun hükmünde kararnameler ile yalnızca olağanüstü halin gerekli kıldığı konularda düzenleme yapılabileceği ve bu düzenlemelerin yalnızca o dönem için geçerli olabileceği, aksi düzenlemenin ölçülülük ilkesine aykırı olduğu, gerekçesiz bir şekilde olağanüstü hal ilan edilmesinin Anayasa’ya aykırı olduğu iddia edilmektedir.

Davalı İdarenin Savunmasının Özeti: Davalı idare tarafından; dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı, davacının temyiz talebinin hukuki dayanaktan yoksun olduğu belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : İdare Dava Dairesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
… Destekleme Kurumu Ankara İl Koordinatörlüğünde … olarak görev yapan davacının, 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname uyarınca sözleşmesinin feshedilmesine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptali ile anılan işlem nedeniyle yoksun kaldığı özlük haklarının iadesine ve parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılan davanın reddi yolunda verilen …. İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusu üzerine … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:…. sayılı kararıyla; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu, söz konusu kararın kaldırılmasını gerektirecek bir neden bulunmadığı belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verildiği, anılan karara karşı davacı tarafından temyiz isteminde bulunulduğu ancak … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:…, Temyiz:… sayılı kararı ile; temyiz harcı ve posta gideri avansı tamamlama hususunun … tarihli Başkanlık yazısı ile davacı vekiline … tarihinde tebliğ edilmesine rağmen, bu tarihi izleyen günden itibaren yedi (7) gün içinde söz konusu belirtilen eksikliğin giderilmediği gerekçesiyle istinaf başvurusunun reddine dair kararın temyiz edilmemiş sayılmasına karar verilmiştir.

Davacı tarafından istinaf başvurusunun reddine ilişkin karar ile bu kararın temyiz edilmemiş sayılmasına dair kararın temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Dosyanın incelenmesinden, davacı tarafından … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına karşı temyiz isteminde bulunulması üzerine, anılan dairece 251,40 TL eksik harç ile 100,00 TL posta gideri avansının tamamlanmasının istenilmesine ilişkin 19/12/2018 tarihli yazının 24/12/2018 tarihinde davacı vekiline tebliğ edilmesi üzerine davacı vekili tarafından yedi (7) günlük süre içerisinde, 24/12/2018 tarihinde, belirtilen eksikliğin Ankara Bölge İdare Mahkemeleri Veznesine yatırılmak suretiyle giderildiği davacı vekilinin dosyaya sunmuş olduğu sayman mutemedi alındısındaki bilgilerden anlaşılmıştır.
Bu durumda, eksik harcın 2577 sayılı Kanun’un 48. maddesinin 6. fıkrasında belirlenen süre içerisinde yatırılmış olması nedeniyle, söz konusu harcın yatırılmadığı gerekçesiyle verilen ”kararın temyiz edilmemiş sayılması” yolunda verilen temyize konu kararda hukuki isabet bulunmadığı anlaşıldığından, … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:…, Temyiz:… sayılı kararı kaldırılarak, istinaf başvurusunun reddine dair kararın temyiz incelemesine geçildi.
Bölge idare mahkemesi idare dava daireleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin varlığı halinde mümkün olup, davacı tarafından ileri sürülen hususlar bunlardan hiçbirisine uymamaktadır.
Öte yandan, her ne kadar İdare Mahkemesi kararında davacının “Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma” suçundan sanık sıfatıyla … Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında yargılamasının devam ettiği hususu hükme esas alınmış ise de, devam eden ceza davasının davacı aleyhine bir durum olarak değerlendirilmesi masumiyet karinesi gereğince mümkün değildir.
Bununla birlikte, davacı hakkında yürütülen ceza yargılaması neticesinde verilen ve Bölge Adliye Mahkemesi ile Yargıtay incelemesinden geçmek suretiyle 19/10/2021 tarihinde kesinleşen … Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında yer alan; “…Emniyet Genel Müdürlüğü KOM Daire Başkanlığından ByLock programını kullandığı tespit edilen sanığın görüşme tarihleri, görüşülen numara, kişi ve görüşme içeriklerinin gönderilmesinin istendiği, ByLock tespit tutanağında ismi bulunan sanığın bylock mesaj içeriklerini içeren tespit ve değerlendirme tutanağı mahkememize gönderilmiştir. Tutanağın mahkememizce incelenmesinde; … id numarası ile kullanıcı adı … şifre …. adı Numan olmak üzere, bylock adlı programa son giriş tarihinin 19/02/2016 olduğu, tespit edilebilen ilk log tarihinin 19/12/2015 olduğu anlaşılmıştır. Mesaj içeriklerinden sanığın izdivaç mesulü olduğu, örgüt içi evlilik yapılmasında aracılık yaptığı, adaylar arasında irtibatı sağladığı, görüşme için ev ayarladığı vs. anlaşılmıştır…” tespitler, bakılmakta olan dava dosyasında yer alan diğer tespitler ile birlikte değerlendirildiğinde, örgütün gizli haberleşme programı olan ByLock programını kullandığı tespit edilen davacının, FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile iltisak ve irtibatının bulunduğu sonucuna varılmıştır.
… Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın yukarıda belirtilen gerekçenin eklenmesi suretiyle ONANMASINA, temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen İdare Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 02/03/2023 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.