Danıştay Kararı 5. Daire 2019/186 E. 2023/6902 K. 25.05.2023 T.

Danıştay 5. Daire Başkanlığı         2019/186 E.  ,  2023/6902 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2019/186
Karar No : 2023/6902

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı): …
Vekili: Av. …

Karşı Taraf (Davalı): … Bakanlığı / ANKARA
Vekili: Av. …

İstemin Özeti : Davacı tarafından, 667 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 4. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendi uyarınca kamu görevinden çıkarılmasına ilişkin Milli Savunma Bakanlığı’nın … tarih ve … sayılı işleminin iptali ile işlem nedeniyle yoksun kaldığı özlük haklarının iadesine karar verilmesi istemiyle açılan davanın reddi yolunda verilen … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Temyiz İsteminde Bulunan Davacının İddialarının Özeti: Hakkında idari soruşturma açılmadan ve savunma hakkı tanınmadan tesis edilen kamu görevinden çıkarılmasına ilişkin işlemin hukuka aykırı olduğu, hakkında kesinleşmiş bir mahkumiyet kararının bulunmadığı, görevden uzaklaştırma tedbiri alınması gerektiği, iltisak kavramının soyut nitelikte olduğu iddia edilmektedir.

Davalı İdarenin Savunmasının Özeti: Savunma verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hakimi: …
Düşüncesi: İdare Dava Dairesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Bölge idare mahkemesi idare dava daireleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür.
Bununla birlikte, davacı hakkında yürütülen ceza yargılaması neticesinde, … Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında yer alan; “…Tanık …’nın;” …’ye doğrudan bağlıydık, … (üsteğmen), … (Binbaşı), … ( Yarbay olabilir), bu şahıslar benim sohbet grubumdaydı, … ile 2015-2016 yıllarında sohbet yaptık, darbeden 2 ay öncesine kadar bu sohbetlere devam ettik, … ile yaklaşık 20-25 kez ayda bir olmak üzere sohbet yaptık, bu sohbetleri bire bir veriyorduk, benim sorumlu olduğum 3 şahsı hiç bir zaman bir araya getirmiyordum, birebir görüşüyordum, sohbetlerde tesfir hadis konuları işleniyordu, Risale okunuyordu, ben himmet parası istedim ancak ekonomik durumunu söyleyerek para vermedi olarak hatırlıyorum, kurban parası da vermedi, Eskişehir’ de sohbetlere gelen şahıslara biz tablet bilgisayardan herhangi bir görsel göstermiyorduk sadece kitap okuyordum, görüşmelerimiz yarı yarıya ya …’ın evinde ya da benim evimde oluyordu, … düzenli olarak sohbetlere geldiği için ve her bir sohbetin yer ve zamanı bir önceki sohbette belli olduğundan ben …’ı hiç sabit hatlardan aramadım” şeklinde beyanda bulunduğu, bu şekilde sanığın FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütünün örgütsel mahiyetteki sohbet toplantılarına katıldığı ve bu toplantılara 2016 yılına kadar devam ettiği, FETÖ/PDY silahlı terör örgütü içerisinde askeri yapılanmadan sorumlu mahrem imamların örgütsel faaliyetleri ile ilgili olarak kendi sohbet grubunda bulunan askeri personel ile ankesörlü telefon, bakkal ve büfe gibi iş yerlerinde bulunan kontörlü telefonlar vasıtası ile irtibata geçtikleri, aralarında önceden belirledikleri şifreli konuşmalar yaparak düzenlenen örgütsel faaliyetlerinin yerini ve zamanını bildirdikleri, bu amaç doğrultusunda kısa görüşmeler yaptıkları, akabinde sohbet toplantısı diye tabir edilen örgütsel toplantılar gerçekleştirdikleri, ancak sanığa sohbet veren konumunda olan tanık …’nin beyanından anlaşılacağı üzere sanığın sohbetlere düzenli olarak katılması nedeniyle ankesör veya sabit hatlardan aranmasının olmadığı, sanığın örgütsel sohbetlere düzenli ve sürekli bir şekilde katılarak örgüt ile iradi bağını, bu bağa ilişkin kasıtlarını ve terör örgütünün hiyerarşik yapısına dahil olduğunu ortaya koyduğu, bu bağlamda sanığın Fetö/Pdy silahlı terör örgütünün mahrem yapılanması içinde olduğu, sanık hakkında görev yapmış olduğu askeri okul öğrencileri beyanları da dikkate alındığında örgüt ile bağlantılı olmayan öğrencilere karşı yıldırmacı bir politika izlediği…” tespitleri, bakılmakta olan dava dosyasında yer alan diğer tespitler ile birlikte değerlendirildiğinde, davacının FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile iltisak ve irtibatının bulunduğu sonucuna varılmıştır.
Temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararı ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın yukarıda belirtilen gerekçenin eklenmesi suretiyle ONANMASINA, temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen İdare Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 25/05/2023 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.