Danıştay Kararı 5. Daire 2019/109 E. 2023/1524 K. 23.02.2023 T.

Danıştay 5. Daire Başkanlığı         2019/109 E.  ,  2023/1524 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2019/109
Karar No : 2023/1524

DAVACI : …

DAVALI : … Kurulu
VEKİLİ : Av. …

DAVANIN KONUSU : Davacı tarafından, 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname’nin 3/1. maddesi uyarınca FETÖ ile iltisakı ve irtibatı olduğu gerekçesiyle meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına ilişkin Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun … tarih ve … sayılı kararı ile bu karara karşı yaptığı yeniden inceleme talebinin reddine ilişkin aynı Kurulun … tarih ve … sayılı kararının iptaline, bu kararlar nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle ödenmesine ve özlük haklarının iadesine karar verilmesi istenilmektedir.

DAVACININ İDDİALARI : Dava konusu meslekten çıkarma kararlarının şekil, konu, sebep ve maksat yönlerinden hukuka aykırı olduğu, kanun hükmünde kararnameler ile yalnızca olağanüstü halin gerekli kıldığı konularda düzenleme yapılabileceği ve bu düzenlemelerin yalnızca o dönem için geçerli olabileceği, aksi düzenlemenin ölçülülük ilkesine aykırı olduğu, FETÖ/PDY ile iltisak ve irtibatının bulunduğuna ilişkin hakkında herhangi bir somut delil ve gerekçe ortaya konulamadığı, kişiselleştirme yapılmadığı, savunma hakkının, isnadı öğrenme hakkının, silahların eşitliği ilkesinin, suç ve cezaların kanuniliği ilkesinin, adil yargılanma hakkının, masumiyet karinesinin ihlal edildiği, suçun maddi ve manevi unsurlarının oluşmadığı, iddia edilmiştir.

DAVALININ SAVUNMASI : Dava dilekçesinin usule aykırılıklar yönünden incelenerek tespit edilmesi halinde davanın öncelikle usul yönünden reddi gerektiği, öte yandan dava konusu kararların amacının Türk yargı sistemini tamamen ele geçirmeyi hedefleyen ve bu amaç doğrultusunda hareket eden illegal bir yapının bu amaca ulaşmasının önlenmesi ile Türk yargısının bağımsızlığının ve tarafsızlığının korunması olduğu ve yargı mensuplarına olağan dönemde uygulanan 2802 sayılı Hâkimler ve Savcılar Kanunu ve 6087 sayılı Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Kanununun ilgili hükümlerine değil Anayasa’nın 120. ve 121. maddeleri ile 2935 sayılı Olağanüstü Hal Kanunu çerçevesinde yürürlüğe konulan 667 sayılı Olağanüstü Hal Kanun Hükmünde Kararnamesine dayanılarak tesis edildiği, disiplin cezası niteliğinde olmayıp “göreve son” müessesesinin bir örneği olduğu, bu şekilde göreve son verme halinde zorunlu olmamasına rağmen ilgililere savunma haklarını kullanabilmeleri için 6087 sayılı Kanunun 33. maddesi uyarınca yeniden inceleme başvurusunda bulunma imkanı tanındığı, davacı hakkında tesis edilen karar ile ilgili olarak kişiselleştirmenin yapıldığı, dava konusu kararların hukuka ve mevzuata uygun olduğu ileri sürülerek davanın reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NİN DÜŞÜNCESİ: Davanın derdestlik nedeniyle incelenmeksizin reddine karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

DANIŞTAY SAVCISI …’IN DÜŞÜNCESİ: Dava, yargı mensubu olan davacının 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname’nin (6749 sayılı Kanun ile kanunlaşmıştır) 3. maddesinin birinci fıkrası uyarınca meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına ilişkin olarak Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulu’nca verilen … tarih ve … sayılı kararın ve bu karara yönelik yeniden inceleme talebinin reddi yolunda verilen … tarih ve … sayılı kararın iptali ve bu kararlar nedeniyle yoksun kaldığını ileri sürdüğü özlük haklarının iadesi ve maaşının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
Davacının Anayasa’ya aykırılık iddiası yerinde görülmemiştir.
Yapılan incelemede, davacının bakılan davaya konu istemlerini içeren bir dilekçeyle daha önce 28.12.2016 tarihinde kayda giren dava dilekçesiyle Danıştay 5. Dairesi’nin E:2017/743 sayılı esasına kaydedilen bir dava daha açtığı , davacının 28.12.2016 tarihinde açılan önceki davaya konu istemlerinin aynı Dairede görülen bu dava kapsamında yeniden incelenip incelenemeyeceği hususunun usul hükümleri çerçevesinde değerlendirilmesi gerekir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nda “derdestlik” müessesesi düzenlenmemekle birlikte, anılan Kanun’un 31.maddesinin dolaylı olarak göndermede bulunduğu 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114. maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendinde “Aynı davanın, daha önceden açılmış ve hâlen görülmekte olmaması” dava şartları arasında sayılmıştır.
Davacının her iki davaya ilişkin istemlerinin birlikte değerlendirilmesinden, ilgilinin Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulu’nun … tarih ve … sayılı kararı ile … tarih ve … sayılı kararlarının iptali ile bu karar nedeniyle yoksun kaldığını ileri sürdüğü özlük haklarının iadesi ve maaşının yasal faiziyle birlikte ödenmesi yönündeki istemini daha önce aynı Daire’de açmış olduğu davaya da konu ettiği sonucuna ulaşılmış olup, bu durumda davacının belirtilen istemlerinin değinilen usul hükümleri gereğince derdestlik nedeniyle bu dava kapsamında yeniden incelenme olanağı bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, davanın derdestlik nedeniyle incelenmeksizin reddi gerektiği düşünülmüştür.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki bilgi ve belgeler incelendikten sonra davalı idarenin derdestlik dışındaki usule ilişkin itirazları yerinde görülmeyerek işin gereği görüşüldü:
Davacı tarafından bakılmakta olan bu dava dosyası ile Dairemizin E:2017/743 sayılı esasına kayıtlı bulunan dava dosyasının tarafları ve konusu aynı olduğundan bahisle birleştirilmesi talebinde bulunulmuş ise de 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nda davaların birleştirilmesine ilişkin bir düzenleme bulunmadığı gibi anılan Kanun’da hüküm bulunmayan hallerde uygulanmak üzere sayma yoluyla 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na atıfta bulunulan 31. maddesinde de davaların birleştirilmesi usulüne yer verilmediği görüldüğünden bu istem yerinde görülmemiştir.

MADDİ OLAY VE HUKUKİ SÜREÇ :
… tarih ve … sayılı Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulu kararıyla, yargı mensubu olarak görev yapmakta olan davacının meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına karar verilmiştir. Bu karara karşı yapılan yeniden inceleme talebi anılan Kurul tarafından … tarih ve … sayılı kararla reddedilmiştir.
Davacı tarafından, meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına ilişkin karar ile bu karara karşı yapılan yeniden inceleme talebinin reddine ilişkin kararın iptaline ve bu kararlar nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine ve özlük haklarının iadesine karar verilmesi talebiyle bakılmakta olan dava açılmıştır.
Öte yandan aynı istemle Dairemizin E:2017/743 sayılı dosyasına kayıtlı ayrı bir davanın daha açılmış ve Dairemizin 23/02/2023 tarihli K:2023/1523 sayılır kararıyla karar verilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Tarafları ve konusu aynı olan bir davanın, daha önce aynı veya başka bir mahkemede açıldığının ve görülmekte olduğunun saptanması halinde, usul hukukunun temel kavramlarından biri olan derdestlik müessesesinin ifade ettiği ”ilk davanın aynısı olan diğer davaların açılmasında davacının hukuki yararı bulunmadığı” olgusundan hareketle, sonraki davaların derdestlik nedeniyle incelenmeksizin reddine karar verilmesi gerekmektedir.
Derdestlik durumunun ortaya çıkması için; aynı davanın birden fazla açılmış olması ve birinci davanın görülmekte olması şartları birlikte gerçekleşmelidir. Davaların aynı dava olarak kabul edilebilmesi de; davaların taraflarının, konularının, dava konusu işlemlerin aynı olmasına bağlıdır.
Dosyanın incelenmesinden, davacı tarafından, 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname’nin 3/1. maddesi uyarınca meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına ilişkin Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun … tarih ve … sayılı kararı ile bu karara karşı yaptığı yeniden inceleme talebinin reddine ilişkin aynı Kurulun … tarih ve … sayılı kararının iptaline ve bu karar nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine ve özlük haklarının iadesine karar verilmesi istemiyle bakılan davanın açıldığı, bununla birlikte davacı tarafından aynı istemle Dairemizin E:2017/743 sayılı dosyasına kayıtlı ayrı bir davanın daha açıldığı ve bu davanın Dairemizin 23/02/2023 tarih ve K:2023/1523 sayılı kararı ile dava konusu kararların iptaline ve davacının bu kararlar nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının meslekten çıkarıldığı tarihten itibaren işletelecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine ve özlük haklarının iadesine karar verildiği ve bu kararın henüz kesinleşmediği anlaşılmaktadır.
Buna göre, yukarıda belirtilen ve Dairemizin 2017/743 sayılı esasına kayıtlı dava ile bakılmakta olan bu davanın tarafları, konusu ve sebeplerinin aynı olduğu anlaşıldığından derdestlik nedeniyle bu davanın incelenmesine hukuken imkan bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davanın derdestlik nedeniyle İNCELENMEKSİZİN REDDİNE,
2. Aşağıda ayrıntısı gösterilen toplam …-TL yargılama giderinden davacı tarafından peşin ödenen …-TL harç ile …-TL posta gideri olmak üzere toplam …-TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına, …-TL’nin mahsubu sonrasında kalan ve adli yardım isteminin kabul edilmiş olması nedeniyle tahsil edilemeyen …-TL yargılama giderinin davacıdan tahsili için müzekkere yazılmasına,
3. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca … TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine,
4. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 23/02/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.