Danıştay Kararı 5. Daire 2019/1002 E. 2020/3693 K. 16.09.2020 T.

Danıştay 5. Daire Başkanlığı         2019/1002 E.  ,  2020/3693 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2019/1002
Karar No : 2020/3693

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …

VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF(DAVALI) : …

VEKİLİ : Hukuk Müşaviri …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarihli ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacının, Emniyet Genel Müdürlüğü bünyesinde 2. sınıf emniyet müdürü olarak görev yapmakta iken, 670 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınması Gereken Tedbirler Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ekinde bulunan listede ismine yer verilmek suretiyle kamu görevinden çıkarılmasına ilişkin işlemin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …. İdare Mahkemesinin … tarihli ve E:…, K:… sayılı kararında; Emniyet Genel Müdürlüğü bünyesinde 2. sınıf emniyet müdürü olarak görev yapan ve 670 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ekinde bulunan listede ismine yer verilmek suretiyle kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, bu işlemin iptali istemiyle Mahkemelerinde açılan ilk davada … tarihli ve E:…, K:… sayılı kararla dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve dosyanın Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu’na gönderilmesine kesin olarak (istinaf/temyiz yolu kapalı olmak üzere) karar verildiği, daha sonra davacı tarafından 670 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ekinde bulunan listede ismine yer verilmek suretiyle kamu görevinden çıkarılmasına ilişkin işlemin iptali yönündeki aynı istemle bu kez bakılmakta olan davanın açıldığı, tarafları, konusu ve sebebi aynı olan sonuçlanmış davalara konu işlemlerin yeniden dava konusu edilmek suretiyle ikinci kez yargısal denetimlerinin yapılmasının ve böylece uyuşmazlığın esası bakımından ileride kesin hüküm teşkil edecek şekilde yeni bir karar verilmesinin mümkün olmadığı, davacının 670 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ekinde bulunan listede ismine yer verilmek suretiyle kamu görevinden çıkarılmasına ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davada Mahkemelerince verilen kararın kesin olduğu göz önüne alındığında, anılan dava ile tarafları, konusu ve sebebi aynı nitelikte olan işbu davanın kesin hüküm nedeniyle esasının incelenmesine olanak bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle kesin hüküm nedeniyle davanın incelenmeksizin reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarihli ve E:…, K:… sayılı kararıyla; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını gerektirecek nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından; kamu görevinden çıkarılmasına ilişkin işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı, Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından; dava konusu işlemin hukuka uygun olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NİN DÜŞÜNCESİ : Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:

MADDİ OLAY :
2. sınıf emniyet müdürü olarak görev yapmakta olan davacı, 670 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin eki listesinde ismine yer verilmek suretiyle kamu görevinden çıkarılmıştır.
Davacının kamu görevinden çıkarılmasına ilişkin işlemin iptali ile bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle Başbakanlık hasım gösterilerek açılan davada, …. İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla, “dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve dosyanın Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonuna gönderilmesine” kesin olarak (istinaf/temyiz yolu kapalı olmak üzere) hükmedilmiştir.
Davacının, yukarıda bahsi geçen davadan bağımsız olarak 670 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’ye ekli listede ismine yer verilmek suretiyle başka hiçbir işleme gerek kalmaksızın kamu görevinden çıkarılmasına ve görevden uzaklaştırılmasına ilişkin işlemlerin iptali istemiyle açtığı davada, …. İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla, söz konusu işlemlere karşı ayrı ayrı dava açılması gerektiğinden dava dilekçesinin 2577 sayılı Kanun’un 5. maddesi hükmüne uygun olmadığı gerekçesiyle anılan Kanun’un 15/1-d maddesi uyarınca dava dilekçesinin reddine karar verilmiş, bu karar üzerine yenilenen ve temyizen incelenmekte olan işbu davaya esas dava dilekçesinde ise, davacının 670 sayılı Olağanüstü Hal Kanun Hükmünde Kararname eki listede ismine yer verilmek suretiyle başka hiçbir işleme gerek kalmaksızın kamu görevinden çıkarılmasına ilişkin işlemin iptali istenilmiştir.

İLGİLİ MEVZUAT:
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “Dava şartları” başlıklı 114. maddesinin birinci fıkrasının (i) bendinde, “Aynı davanın, daha önceden kesin hükme bağlanmamış olması” dava şartları arasında sayılmış; “Dava şartlarının incelenmesi” başlıklı 115. maddesinde, “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.”; “Hüküm, hükmün verilmesi ve tefhimi” başlıklı 294. maddesinin birinci fıkrasında, “Mahkeme, usule veya esasa ilişkin bir nihaî kararla davayı sona erdirir. Yargılama sonunda uyuşmazlığın esası hakkında verilen nihaî karar, hükümdür.”; “Kesin hüküm” başlıklı 303. maddesinde ise, “Bir davaya ait şeklî anlamda kesinleşmiş olan hükmün, diğer bir davada maddi anlamda kesin hüküm oluşturabilmesi için, her iki davanın taraflarının, dava sebeplerinin ve ilk davanın hüküm fıkrası ile ikinci davaya ait talep sonucunun aynı olması gerekir.” kurallarına yer verilmiştir.
23/01/2017 tarihli ve 29957 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7075 sayılı Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu Kurulması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabul Edilmesine Dair Kanun’un ”Komisyonun oluşumu” başlıklı 1. maddesinde, “Anayasanın 120. maddesi kapsamında ilan edilen ve 21/7/2016 tarihli ve 1116 sayılı Türkiye Büyük Millet Meclisi Kararıyla onaylanan olağanüstü hal kapsamında, terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti, aidiyeti, iltisakı veya bunlarla irtibatı olduğu gerekçesiyle başka bir idari işlem tesis edilmeksizin doğrudan kanun hükmünde kararname hükümleri ile tesis edilen işlemlere ilişkin başvuruları değerlendirmek ve karara bağlamak üzere Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu kurulmuştur.” hükmü; ”Komisyonun görevleri” başlıklı 2. maddesinde, “(1) Komisyon, olağanüstü hal kapsamında doğrudan kanun hükmünde kararnameler ile tesis edilen aşağıdaki işlemler hakkındaki başvuruları değerlendirip karar verir.
a)Kamu görevinden, meslekten veya görev yapılan teşkilattan çıkarma ya da ilişiğin kesilmesi.
…” kuralı; “Yargı denetimi” başlıklı 11. maddesinin 1. fıkrasında, “Komisyon kararlarına karşı Hâkimler ve Savcılar Kurulunca belirlenecek Ankara idare mahkemelerinde ilgilinin en son görev yaptığı kurum veya kuruluş aleyhine iptal davası açabilir…” kuralı; “Geçiş hükümleri” başlıklı geçici 1. maddesinin 3. fıkrasında, “Komisyonun görev alanına giren konularda daha önce herhangi bir yargı merciine başvurmuş veya dava açmış olanlar için de 7 nci maddedeki usul ve süreler uygulanır. Bu dosyalar hakkında yargı mercilerince karar verilmesine yer olmadığına ve tarafların yaptıkları masrafların üzerlerinde bırakılmasına dosya üzerinden kesin olarak karar verilir, vekâlet ücretine hükmedilmez. Bu dosyalar, yeni bir başvuru şartı aranmaksızın incelenmek üzere Komisyona gönderilir.” hükmü; ”Geçiş hükümleri” başlıklı Geçici 1. maddesinin 3. fıkrasında ise, (3) “Komisyonun görev alanına giren konularda daha önce herhangi bir yargı merciine başvurmuş veya dava açmış olanlar için de 7. maddedeki usul ve süreler uygulanır. (Ek cümleler: 17/4/2017-KHK-690/56 md.) Bu dosyalar hakkında yargı mercilerince karar verilmesine yer olmadığına ve tarafların yaptıkları masrafların üzerlerinde bırakılmasına dosya üzerinden kesin olarak karar verilir, vekâlet ücretine hükmedilmez. Bu dosyalar, yeni bir başvuru şartı aranmaksızın incelenmek üzere Komisyona gönderilir.” düzenlemesi yer almıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nda “kesin hüküm” müessesesi düzenlenmemiş ve anılan Kanun’un 31. maddesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun ilgili maddelerine atıfta bulunulan konular arasında bu müesseseye yer verilmemiş ise de, uyuşmazlığın esasını hükme bağlayan nihaî yargı kararlarının, kimse tarafından değiştirilememesini ve daha sonra açılan davalar bakımından bağlayıcı olmasını; diğer bir anlatımla, taraflar arasındaki uyuşmazlığın bir daha dava konusu edilememesini ifade eden ve hukuki istikrar ve güvenliği sağlama amacı taşıyan kesin hüküm müessesesinin idari yargı düzenindeki yargılamalarda da dikkate alınması gerekmektedir.
Buna göre, bir kararın maddi anlamda kesin hüküm niteliği taşıması hâlinde; tarafları, sebebi ve konusu aynı olan yeni bir dava açılması hukuken mümkün bulunmamaktadır.
Kararımızın ”İlgili Mevzuat” kısmında yer verilen 7075 sayılı Kanun hükümleri uyarınca, idare mahkemeleri tarafından Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonunun görev alanına giren dosyalar hakkında karar verilmesine yer olmadığına kesin olarak karar verilip, dosyaların anılan Komisyona gönderileceği açıktır.
Uyuşmazlıkta, kararımızın ”Maddi Olay” kısmında belirtildiği üzere, davacı tarafından 670 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin eki listesinde ismine yer verilmek suretiyle kamu görevinden çıkarılmasına ilişkin işlemin iptali ile bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal hakların yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılan davada, …. İdare Mahkemesince verilen … tarihli ve E:…, K:… sayılı kararla “dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve dosyanın Komisyona gönderilmesine” kesin olarak (istinaf/temyiz yolu kapalı olmak üzere) karar verilmiş olup, bu kararın, temyize konu İdare Mahkemesi kararında belirtildiği gibi “kesin hüküm” niteliğinde olup olmadığının tartışılması gerekmektedir.
7075 sayılı Kanun hükümleri uyarınca …. İdare Mahkemesince dosyanın Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonuna gönderilmesiyle hukuki sürecin bitmediği, Komisyonun vereceği karar sonrası ilgililerce yargı yoluna başvurabilme imkanının bulunduğu açıktır. Dosyanın Komisyona gönderilmesine ilişkin söz konusu Mahkeme kararında, kararın ”kesin” olduğu belirtilmek suretiyle karara karşı temyiz/istinaf yolunun kapalı olduğu ifade edilmiş olup, anılan ifade, Mahkeme kararının uyuşmazlığın esasını çözen ”kesin hüküm” niteliğinde olduğu anlamına gelmemektedir. Bu durumda, temyizen incelenen bu davanın açıldığı tarih itibarıyla, bu dava ile tarafları, konusu ve sebebi aynı olan ve uyuşmazlığın esasını çözen bir yargı kararı bulunmadığından, kesin hükümden bahsedilemeyeceği sonucuna ulaşılmıştır.
Nitekim, davacı, …. İdare Mahkemesinin verdiği karar üzerine dosyanın gönderildiği Komisyonca verilen karara karşı yargı yoluna başvurmuş olup, söz konusu dava … İdare Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında görülmeye devam etmektedir.
Bu itibarla, davanın kesin hüküm nedeniyle incelenmeksizin reddi yönündeki İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun reddine ilişkin temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
Diğer yandan, bu karar üzerine anılan Dairece yeniden verilecek kararda, yukarıda anılan 7075 sayılı Kanun’un 11. maddesinde yer alan, olağanüstü hal kapsamında doğrudan Kanun Hükmünde Kararnameler ile tesis edilen işlemlere karşı dava açılmadan önce Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonuna başvurunun zorunlu bir yol olduğu, bu kapsamda Komisyonun görev alanına giren konularda daha önce herhangi bir yargı merciine başvurulmuş veya dava açılmış ise bu dosyaların da yargı yerlerince yeni bir başvuru şartı aranmaksızın incelenmek üzere Komisyona gönderileceği yolundaki düzenlemeler dikkate alınarak karar verilmesi gerektiği de açıktır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesine uygun bulunan davacının temyiz isteminin kabulüne,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle kesin hüküm nedeniyle incelenmeksizin reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarihli ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Fazladan yatırılan … TL harcın davacıya iadesine,
4. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesine gönderilmesine, 16/09/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.