Danıştay Kararı 5. Daire 2018/938 E. 2020/4773 K. 27.10.2020 T.

Danıştay 5. Daire Başkanlığı         2018/938 E.  ,  2020/4773 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2018/938
Karar No : 2020/4773

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : …Valiliği / …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: … ili, … İlçe Emniyet Müdürlüğünde polis memuru olarak görev yapan davacının, “yetkisini veya nüfusunu kendisine veya başkalarına çıkar sağlamak amacıyla veya kin veya dostluk nedeniyle kötüye kullanmak” fiilini işlediğinden bahisle Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü’nün 8/7. maddesi uyarınca meslekten çıkarma cezasıyla tecziyesi gerekmekte ise de sicili temiz olduğundan bir alt ceza uygulanmak suretiyle 24 ay uzun süreli durdurma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Ankara Valiliği İl Polis Disiplin Kurulunun … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Danıştay Onikinci Dairesinin 12/03/2013 tarih ve E:2009/3778, K:2013/1620 sayılı bozma kararına uyan … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında; davacının, insan ticareti yapmak, fuhuşa aracılık ve yer temin etmek, fuhuş yapmak suçundan dolayı hakkında tahkikat yürütülen bir kişiye, polis memuru olması nedeniyle edindiği gizli bilgileri aktararak bu kişiyi dikkatli olması konusunda uyardığı, anılan fiili nedeniyle yetkisini başka bir kişiye çıkar sağlamak amacıyla kötüye kullandığı anlaşıldığından, dava konusu disiplin cezasında hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından; hakkında disiplin cezası uygulanabilmesi için, üzerine atılı fiilin işlediğinin somut ve objektif olarak, hiçbir şüpheye yer vermeyecek şekilde ortaya konulması gerektiği, olayın gerçekleştiği tarihte …Polis Karakolu emrinde görev yaptığı, dinleme emirlerinin alınıp uygulandığı Kaçakçılık, İstihbarat, Mali Şube gibi bir birimde görevli olmadığı, dolayısıyla salt polis memuru olmasının gizli bilgilere sahip olduğu anlamına gelmediği, kaldı ki adli yönden görülen ceza davasında beraat ettiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından; temyiz dilekçesinde ileri sürülen hususların 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymadığı belirtilerek temyiz istemin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NUN DÜŞÜNCESİ : İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:

MADDİ OLAY :
… ili, … İlçe Emniyet Müdürlüğünde polis memuru olarak görev yapan davacı hakkında tesis edilen Ankara Valiliği İl Polis Disiplin Kurulunun … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile; davacının, “yetkisini veya nüfusunu kendisine veya başkalarına çıkar sağlamak amacıyla veya kin veya dostluk nedeniyle kötüye kullanmak” fiilini işlediğinden bahisle Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü’nün 8/7. maddesi uyarınca meslekten çıkarma cezasıyla tecziyesi gerekmekte ise de sicili temiz olduğundan bir alt ceza uygulanmak suretiyle yirmidört ay uzun süreli durdurma cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
Bunun üzerine, söz konusu cezanın iptali istemiyle temyizen incelenen dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu’nun Ek 7. maddesinde, “Disiplin Kurulunca verilen kararlardan; A) İl Polis Disiplin Kurulunun polis memurları hakkında verilen meslekten çıkarma cezası dışındaki kararları valinin; polis memurları hakkında verilen meslekten çıkarma cezası kararları valinin önerisi, Genel Müdürlük Yüksek Disiplin Kurulunun görüşü ve Bakanın onayı ile; …. kesinleşir.” hükmü yer almaktadır.
Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü’nün 8/7. maddesinde, “yetkisini veya nüfusunu kendisine veya başkalarına çıkar sağlamak amacıyla veya kin veya dostluk nedeniyle kötüye kullanmak” fiili, meslekten çıkarma cezasını gerektiren eylem, işlem, tutum ve davranışlar arasında sayılmıştır.
Anılan Tüzük’ün 15. maddesinde ise, “Kararın verildiği güne kadar geçmiş hizmetleri olumlu ve sicilleri iyi olan memurlara bu Tüzükte gösterilen cezanın bir derece aşağısı uygulanabilir.” hükmüne yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda yer verilen mevzuatın incelenmesinden; soruşturmacı tarafından teklif edilen cezaların yetkili disiplin kurullarınca görüşülmesi sırasında, eylemin sabit görülerek Tüzük’ün 15. maddesi uyarınca alt ceza uygulanması gerektiği yönünde kanaate ulaşılması durumunda, asıl cezayı vermeye yetkili disiplin kurullarının bu yetkilerini kendilerinin kullanacağı, verecekleri kararların ise yukarıda anılan Kanun’da belirtilen makamlar tarafından onaylanacağı anlaşılmaktadır.
Bu durumda; Emniyet Teşkilat Disiplin Tüzüğü’nde öngörülen ve davacı hakkında önerilen “meslekten çıkarma” cezasının Genel Müdürlük Yüksek Disiplin Kurulunda görüşülmesi, Tüzük’ün 15. maddesinde öngörülen koşulların varlığı halinde bir derece alt ceza uygulanması kararının da, meslekten çıkarma cezasında olduğu gibi, 3201 sayılı Kanun’un ek 7. maddesinde yer alan hüküm gereğince valinin önerisi, Genel Müdürlük Yüksek Disiplin Kurulunun görüşü ve Bakanın onayı ile kesinleşmesi gerektiğinden, İl Polis Disiplin Kurulunda görüşülüp karara bağlanarak valinin onayı ile tesis edilen dava konusu işlemde yetki unsuru yönünden hukuka uyarlık görülmemiştir.
Bu itibarla, davanın reddi yönündeki İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesine uygun bulunan davacının temyiz isteminin kabulüne;
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin temyize konu … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun’un (geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 27/10/2020 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :

Dava; … ili, … İlçe Emniyet Müdürlüğünde polis memuru olarak görev yapan davacının, “yetkisini veya nüfusunu kendisine veya başkalarına çıkar sağlamak amacıyla veya kin veya dostluk nedeniyle kötüye kullanmak” fiilini işlediğinden bahisle Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü’nün 8/7. maddesi uyarınca meslekten çıkarma cezasıyla tecziyesi gerekmekte ise de sicili temiz olduğundan bir alt ceza uygulanmak suretiyle 24 ay uzun süreli durdurma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Ankara Valiliği İl Polis Disiplin Kurulunun … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının iptali istemiyle açılmıştır.
Uyuşmazlık tarihinde yürürlükte bulunan 3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu’nun ek 5. maddesinde; il polis disiplin kurullarının kuruldukları il emniyet kadrosundaki polis memurları, çarşı ve mahalle bekçileri ile atanması il makamına ait personele bütün disiplin cezalarını vermeye yetkili olduğu; ek 7. maddesinde ise, il polis disiplin kurulunun polis memurları hakkında verilen meslekten çıkarma cezası dışındaki kararlarının valinin, meslekten çıkarma cezası kararlarının ise valinin önerisi, Genel Müdürlük Yüksek Disiplin Kurulunun görüşü ve Bakanın onayı ile kesin karara bağlanacağı hükmüne yer verilmiştir.
Dava dosyasının incelenmesinden; İl Polis Disiplin Kurulunca, davacıya isnat edilen fiilin Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü’nün 8/7. maddesinde yer alan ve meslekten çıkarma cezasını gerektiren “yetkisini veya nüfusunu kendisine veya başkalarına çıkar sağlamak amacıyla veya kin veya dostluk nedeniyle kötüye kullanmak” olduğu sonucuna varıldığı ve aynı Tüzük’ün 15. maddesi uyarınca bir alt ceza uygulanarak davacının 24 ay uzun süreli durdurma cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, yukarıda sözü edilen 3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu’nun ek 5. maddesinde, polis memurlarına her derecedeki disiplin cezalarını vermeye il polis disiplin kurullarının yetkili olduğu kurala bağlandığından ve ceza verme yetkisine sahip olan kurulun alt ceza uygulanması konusunda da yetkisi bulunduğundan, dava konusu işlemde yetki yönünden hukuka aykırılık bulunmamakta olup, davanın esasının incelenerek bir karar verilmesi gerektiği oyuyla çoğunluk kararına katılmıyoruz.