Danıştay Kararı 5. Daire 2018/5012 E. 2020/4148 K. 07.10.2020 T.

Danıştay 5. Daire Başkanlığı         2018/5012 E.  ,  2020/4148 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2018/5012
Karar No : 2020/4148

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Üniversitesi Rektörlüğü
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : …Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacının, Alanya Alaattin Keykubat Üniversitesi Eğitim Fakültesinde öğretim üyesi olarak görev yapmakta iken, 672 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Kamu Personeline İlişkin Alınan Tedbirlere Dair Kanun Hükmünde Kararname ekinde bulunan listede ismine yer verilmek suretiyle kamu görevinden çıkarılmasına ilişkin işlemin iptali ile bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı özlük haklarının iadesine ve parasal haklarının yasal faiziyle ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında; Alanya Alaattin Keykubat Üniversitesi Eğitim Fakültesinde öğretim üyesi olarak görev yapmaktayken 672 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından söz konusu işlemin iptali istemiyle 24/10/2016 tarihinde hem Danıştay Beşinci Dairesinde hem de … İdare Mahkemesinde dava açıldığı, … İdare Mahkemesinin … sayılı esasına kayden açılan davada, … tarihli ve K:… sayılı incelenmeksizin ret kararının verildiği, bu karara karşı yapılan istinaf başvurusu hakkında ise … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarihli ve E:…, K:… sayılı kararıyla karar verilmesine yer olmadığına ve dosyanın incelenmek üzere Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonuna gönderilmesine karar verildiği, Danıştay Beşinci Dairesinde açılan davada ise 15/05/2017 tarih ve E:2016/43427, K:2017/12687 sayılı karar ile verilen görev ret kararı üzerine dosyanın Mahkemelerine gönderildiği, incelenen işbu davanın tarafları ve konusunun, … İdare Mahkemelerine açılıp karara bağlanan ve istinaf incelemesinden geçen anılan davayla aynı olduğu anlaşıldığından, bu davanın kesin hüküm nedeniyle esasının incelenmesine olanak bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle kesin hüküm nedeniyle davanın incelenmeksizin reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: …Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını gerektirecek nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından; görevli yargı yerinin Danıştay olduğu, İdare Mahkemesi kararında her ne kadar kesin hükümden söz edilmiş ise de, bu davanın taraflarının farklı olduğu, kamu görevinden çıkarılmasına ilişkin işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı, Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ : Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:

MADDİ OLAY :
Davacı, Alaattin Keykubat Üniversitesi Eğitim Fakültesinde öğretim üyesi olarak görev yapmaktayken, 672 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin eki listesinde ismine yer verilmek suretiyle kamu görevinden çıkarılmıştır.
Davacının kamu görevinden çıkarılmasına ilişkin işlemin iptali ile bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle … hasım konumunda gösterilerek açılan davada, … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla, “davanın incelenmeksizin reddine” karar verilmiş ve bu karara karşı davacı tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, …Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve …, K:… sayılı kararıyla, ”dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, dosyanın incelenmek üzere Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonuna gönderilmesine” kesin olarak (temyiz yolu kapalı olmak üzere) hükmedilmiştir.
Davacı, yukarıda bahsi geçen davadan bağımsız olarak, temyizen incelenmekte olan işbu davada, 672 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’ye ekli listede ismine yer verilmek suretiyle başka hiçbir işleme gerek kalmaksızın kamu görevinden çıkarılmasına ilişkin işlemin iptali ile yoksun kaldığı özlük haklarının iadesine ve parasal haklarının yasal faiziyle ödenmesine karar verilmesini istemiştir.

İLGİLİ MEVZUAT:
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “Dava şartları” başlıklı 114. maddesinin birinci fıkrasının (i) bendinde, “Aynı davanın, daha önceden kesin hükme bağlanmamış olması” dava şartları arasında sayılmış; “Dava şartlarının incelenmesi” başlıklı 115. maddesinde, “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.”; “Hüküm, hükmün verilmesi ve tefhimi” başlıklı 294. maddesinin birinci fıkrasında, “Mahkeme, usule veya esasa ilişkin bir nihaî kararla davayı sona erdirir. Yargılama sonunda uyuşmazlığın esası hakkında verilen nihaî karar, hükümdür.”; “Kesin hüküm” başlıklı 303. maddesinde ise, “Bir davaya ait şeklî anlamda kesinleşmiş olan hükmün, diğer bir davada maddi anlamda kesin hüküm oluşturabilmesi için, her iki davanın taraflarının, dava sebeplerinin ve ilk davanın hüküm fıkrası ile ikinci davaya ait talep sonucunun aynı olması gerekir.” kurallarına yer verilmiştir.
23/01/2017 tarihli ve 29957 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7075 sayılı Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu Kurulması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabul Edilmesine Dair Kanun’un ”Komisyonun oluşumu” başlıklı 1. maddesinde, “Anayasanın 120. maddesi kapsamında ilan edilen ve 21/7/2016 tarihli ve 1116 sayılı Türkiye Büyük Millet Meclisi Kararıyla onaylanan olağanüstü hal kapsamında, terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti, aidiyeti, iltisakı veya bunlarla irtibatı olduğu gerekçesiyle başka bir idari işlem tesis edilmeksizin doğrudan kanun hükmünde kararname hükümleri ile tesis edilen işlemlere ilişkin başvuruları değerlendirmek ve karara bağlamak üzere Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu kurulmuştur.” hükmü; ”Komisyonun görevleri” başlıklı 2. maddesinde, “(1) Komisyon, olağanüstü hal kapsamında doğrudan kanun hükmünde kararnameler ile tesis edilen aşağıdaki işlemler hakkındaki başvuruları değerlendirip karar verir.
a)Kamu görevinden, meslekten veya görev yapılan teşkilattan çıkarma ya da ilişiğin kesilmesi.
…” kuralı; “Yargı denetimi” başlıklı 11. maddesinin 1. fıkrasında, “Komisyon kararlarına karşı Hâkimler ve Savcılar Kurulunca belirlenecek Ankara idare mahkemelerinde ilgilinin en son görev yaptığı kurum veya kuruluş aleyhine iptal davası açabilir…” kuralı; “Geçiş hükümleri” başlıklı geçici 1. maddesinin 3. fıkrasında, “Komisyonun görev alanına giren konularda daha önce herhangi bir yargı merciine başvurmuş veya dava açmış olanlar için de 7 nci maddedeki usul ve süreler uygulanır. Bu dosyalar hakkında yargı mercilerince karar verilmesine yer olmadığına ve tarafların yaptıkları masrafların üzerlerinde bırakılmasına dosya üzerinden kesin olarak karar verilir, vekâlet ücretine hükmedilmez. Bu dosyalar, yeni bir başvuru şartı aranmaksızın incelenmek üzere Komisyona gönderilir.” hükmü; ”Geçiş hükümleri” başlıklı Geçici 1. maddesinin ise, (3) “Komisyonun görev alanına giren konularda daha önce herhangi bir yargı merciine başvurmuş veya dava açmış olanlar için de 7. maddedeki usul ve süreler uygulanır. (Ek cümleler: 17/4/2017-KHK-690/56 md.) Bu dosyalar hakkında yargı mercilerince karar verilmesine yer olmadığına ve tarafların yaptıkları masrafların üzerlerinde bırakılmasına dosya üzerinden kesin olarak karar verilir, vekâlet ücretine hükmedilmez. Bu dosyalar, yeni bir başvuru şartı aranmaksızın incelenmek üzere Komisyona gönderilir.” düzenlemesi yer almıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nda “kesin hüküm” müessesesi düzenlenmemiş, anılan Kanun’un 31. maddesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun ilgili maddelerine atıfta bulunulan konular arasında bu müesseseye yer verilmiş ise de, uyuşmazlığın esasını hükme bağlayan nihaî yargı kararlarının, kimse tarafından değiştirilememesini ve daha sonra açılan dava bakımından bağlayıcı olmasını; diğer bir anlatımla, taraflar arasındaki uyuşmazlığın bir daha dava konusu edilememesini ifade eden ve hukuki istikrar ve güvenliği sağlama amacı taşıyan kesin hüküm müessesesinin idari yargı düzenindeki yargılamalarda da dikkate alınması gerekmektedir.
Buna göre, bir kararın maddi anlamda kesin hüküm niteliği taşıması hâlinde; tarafları, sebebi ve konusu aynı olan yeni bir dava açılması hukuken mümkün bulunmamaktadır.
Kararımızın ”İlgili Mevzuat” kısmında yer verilen 7075 sayılı Kanun hükümleri uyarınca, idare mahkemeleri tarafından Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonunun görev alanına giren dosyalar hakkında karar verilmesine yer olmadığına kesin olarak karar verilip, dosyaların Komisyona gönderileceği açıktır.
Uyuşmazlıkta, kararımızın ”Maddi Olay” kısmında belirtildiği üzere, davacı tarafından 672 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin eki listesinde ismine yer verilmek suretiyle kamu görevinden çıkarılmasına ilişkin işlemin iptali ile bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal hakların yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılan davada, … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı ”davanın incelenmeksizin reddi” yolundaki karara karşı istinaf başvurusunda bulunulması üzerine … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve …, K:… sayılı kararıyla, ”dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, dosyanın incelenmek üzere Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonuna gönderilmesine” kesin olarak (istinaf/temyiz yolu kapalı olmak üzere) karar verilmiş olup, verilen bu kararın, temyize konu İdare Mahkemesi kararında belirtildiği gibi “kesin hüküm” niteliğinde olup olmadığının tartışılması gerekmektedir.
7075 sayılı Kanun hükümleri uyarınca … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesince dosyanın Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonuna gönderilmesiyle hukuki sürecin bitmediği, Komisyonun vereceği karar sonrası ilgililerce yargı yoluna başvurabilme imkanının bulunduğu açıktır. Dosyanın Komisyona gönderilmesine ilişkin Bölge İdare Mahkemesi kararında, bu kararın ”kesin” olduğu belirtilmek suretiyle karara karşı temyiz yolunun kapalı olduğu ifade edilmiş olup, anılan ifade, söz konusu kararın uyuşmazlığın esasını çözen ”kesin hüküm” niteliğinde olduğu anlamına gelmemektedir. Bu durumda, temyizen incelenen bu davanın açıldığı tarih itibarıyla, bu dava ile tarafları, konusu ve sebebi aynı olan ve uyuşmazlığın esasını çözen bir yargı kararı bulunmadığından, kesin hükümden bahsedilemeyeceği sonucuna ulaşılmıştır.
Nitekim, davacı, …Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin verdiği karar üzerine dosyanın gönderildiği Komisyonca verilen karara karşı yargı yoluna başvurmuş olup, söz konusu dava …İdare Mahkemesinde … esas sayılı dosyasında görülmeye devam etmektedir.
Bu itibarla, davanın kesin hüküm nedeniyle incelenmeksizin reddi yönündeki İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun reddine ilişkin temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
Diğer yandan, bu karar üzerine anılan Dairece yeniden verilecek kararda, yukarıda anılan 7075 sayılı Kanun’un 11. maddesinde yer alan, olağanüstü hal kapsamında doğrudan Kanun Hükmünde Kararnameler ile tesis edilen işlemlere karşı dava açılmadan önce Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonuna başvurunun zorunlu bir yol olduğu, bu kapsamda Komisyonun görev alanına giren konularda daha önce herhangi bir yargı merciine başvurulmuş veya dava açılmış ise bu dosyaların da yargı yerlerince yeni bir başvuru şartı aranmaksızın incelenmek üzere Komisyona gönderileceği yolundaki düzenlemeler dikkate alınarak karar verilmesi gerektiği de açıktır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesine uygun bulunan davacının temyiz isteminin kabulüne;
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle kesin hüküm nedeniyle incelenmeksizin reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu …Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesine gönderilmesine, 07/10/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.