Danıştay Kararı 5. Daire 2018/3980 E. 2020/4613 K. 22.10.2020 T.

Danıştay 5. Daire Başkanlığı         2018/3980 E.  ,  2020/4613 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2018/3980
Karar No : 2020/4613

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …

VEKİLİ : Av. …

İKARŞI TARAF (DAVALI) : … Genel Müdürlüğü

VEKİLİ : Hukuk Müşaviri …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının vekalet ücreti yönünden temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: … Emniyet Müdürlüğü kadrosunda polis memuru olarak görev yapmakta iken, yıllık izne ayrılan davacının, izin bitimi göreve başlamadığından bahisle 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 94. maddesi uyarınca 01/12/2016 tarihinden itibaren memuriyetten çekilmiş sayılmasına ilişkin 19/12/2016 günlü işlemin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında; 19/11/2016 tarihinde müstafi sayılmasına karar verilen davacı tarafından, bu işlemin kendisine tebliğinden itibaren 60 günlük dava açma süresi içerisinde işlemin iptali istemiyle dava açılması veya dava açmadan önce 2577 sayılı Kanun’un 11. maddesi kapsamında işlemin “kaldırılması, geri alınması, değiştirilmesi veya yeni bir işlem yapılması” talebiyle başvuruda bulunulması ve bu başvuruya verilecek cevabın sonucuna göre geriye kalan dava açma süresi de gözetilerek dava açılması gerekirken, Mahkemelerinin 18/10/2017 tarihli ara kararına cevaben davacı vekili tarafından, dava konusu işlemden 23/02/2017 tarihinde haberdar olunduğu beyan edildiğinden, 60 günlük dava açma süresinin 23/02/2017 tarihi itibarıyla başladığı, işlemeye başlayan sürenin 26. gününde (21/03/2017 tarihinde) anılan 11. madde uyarınca davalı idareye başvuru yapıldığından, dava açma süresinin bu tarihte durduğu, başvuru davalı idarece 17/04/2017 tarihinde reddedildiği ve aynı tarihte davacı vekiline tebliğ edildiğinden, 26. günde duran 60 günlük dava açma süresinden geriye kalan 34 günün 17/04/2017 tarihi itibarıyla işlemeye başladığı, 21/05/2017 tarihinde dolan dava açma süresinin, bu tarihin hafta tatili olan pazar gününe rastlaması sonucu 22/05/2017(son gün) tarihine uzadığı, bu süreler geçirildikten sonra (yedi gün sonra) 29/05/2017 tarihinde açılan işbu davanın süre aşımı nedeniyle esasının incelenmesine olanak bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Davacının esas yönünden, davalı idarenin ise vekalet ücreti yönünden istinaf başvurusunda bulunması üzerine … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; davacının istinaf başvurusunun reddine, davalı idarenin istinaf başvurusunun kabulüne, kararın davalı idare lehine 495,00 TL vekalet ücreti hükmedilmesine ilişkin kısmının kaldırılmasına, 990,00 TL vekalet ücretinin davacı tarafından davalıya idareye ödenmesine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından; 23/02/2017 tarihli tebliğ-tebellüğ belgesinde dava konusu işlemin tebliğ edilmediği, sadece alınan kararın özetlenmiş şekilde babasına tefhim edildiği, bu işlemin usulünce yapılmış bir tebliğ sayılamayacağı, bu nedenle dava açma süresinin 23/02/2017 tarihinden başlatılmasının hukuka aykırı olduğu, davanın süresinde olduğu, uyuşmazlığın esası yönünden ise, memuriyetten çekilmiş sayılmasına ilişkin işlemin hukuka aykırı olduğu, izin süresi içerisinde yurtdışına (İngiltere)’ye çıktığı, orada hastalandığı ve sonrasında da pasaportunu kaybetmesinden dolayı zamanında ülkeye dönemediği, hastalığına ilişkin sağlık raporu bulunduğu, göreve zamanında başlayamamasından dolayı geçerli bir mazereti bulunduğu, ayrıca Mahkemece hüküm altına alınan vekalet ücretinin Avukatlık Asgari Ücret tarifesine uygun olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NIN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, ve dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin işin gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:

MADDİ OLAY :
Davacı … Emniyet Müdürlüğü kadrosunda polis memuru olarak görev yapmakta iken, 14/11/2016 tarihinden itibaren başlamak üzere yedi gün yıllık izin almış, 19/11/2016 tarihinde izninin kalan süresini geçirmek üzere yurtdışına (İngiltere)’ye gitmiş, 21/11/2016 tarihinde görevinin başında olması gerekirken yurtdışında kalmaya devam etmiş, gelmediği günler (21/11/2016-30/11/2016) tarihleri arasındaki dönem için idare tarafından tutanak tanzim edilmiş ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 94. maddesi uyarınca 01/12/2016 tarihinden itibaren “memuriyetten çekilmiş sayılmasına ilişkin” 19/11/2016 tarihli dava konusu işlemin tesis edilmiştir.
Dava konusu işlemin 23/02/2017 tarihinde davacının babasına tebliğ edilmiş, davacı vekilince 21/03/2017 tarihinde “memuriyetten çekilmiş sayılmasına ilişkin” işlemin kaldırılarak göreve iadesinin sağlanması istemiyle davalı idareye başvuruda bulunulmuş, 17/04/2017 tarihinde davacının mazereti kabul edilmeyerek başvuru reddedilmiş, söz konusu ret işlemi 17/04/2017 tarihinde davacı vekiline tebliğ edilmiş ve bunun üzerine, memuriyetten çekilmiş sayılma işleminin iptali istemiyle 29/05/2017 tarihinde temyizen incelenen dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “Dava açma süresi” başlıklı 7. maddesinin birinci fıkrasında; dava açma süresinin, özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde Danıştay’da ve idare mahkemelerinde altmış gün olduğu; 2. fıkrasının (a) bendinde de, bu sürenin, idari uyuşmazlıklarda, yazılı bildirimin yapıldığı tarihi izleyen günden başlayacağı hükmüne yer verilmiştir.
Aynı Kanun’un “Üst makamlara başvurma” başlıklı 11. maddesinde ise; ilgililer tarafından idari dava açılmadan önce, idari işlemin kaldırılması, geri alınması, değiştirilmesi veya yeni bir işlem yapılmasının üst makamdan, üst makam yoksa işlemi yapmış olan makamdan, idari dava açma süresi içinde istenebileceği, bu başvurmanın, işlemeye başlamış olan idari dava açma süresini durduracağı, altmış gün içinde bir cevap verilmezse isteğin reddedilmiş sayılacağı, isteğin reddedilmesi veya reddedilmiş sayılması halinde dava açma süresinin yeniden işlemeye başlayacağı ve başvurma tarihine kadar geçmiş sürenin de hesaba katılacağı belirtilmiştir.
Yine aynı Kanun’un 94. maddesinin birinci fıkrasında, kabul edilebilir bir mazereti olmaksızın görevini terk eden Devlet memurunun, bu terkin kesintisiz on gün devam etmesi halinde memuriyetten çekilme isteğinde bulunulmuş sayılacağı hükmüne yer verilmiştir.
7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun “Bilinen adreste tebligat” başlıklı 10. maddesinin birinci fıkrasında, tebligatın tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılacağı; ikinci fıkrasında, bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edileceği ve tebligatın buraya yapılacağı; aynı Kanun’un “Tebliğ imkansızlığı ve tebellüğden imtina” başlıklı 21. maddesinin birinci fıkrasında, kendisine tebligat yapılacak kimse veya Kanun mucibince tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memurunun tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza mukabilinde teslim edeceği ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştıracağı, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesinin de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirileceği, ihbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarihin tebliğ tarihi sayılacağı; ikinci fıkrasında ise gösterilen adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap o adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memurunun tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim edeceği ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştıracağı, ihbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarihin tebliğ tarihi sayılacağı belirtilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri uyarınca, idari uyuşmazlıklar için, özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde Danıştay’da ve idare mahkemelerinde, yazılı bildirimin yapıldığı tarihi izleyen günden itibaren 60 günlük dava açma süresi öngörülmüştür.
Uyuşmazlıkta, 657 sayılı devlet Memurları Kanunu’nun 94. maddesi uyarınca davacının “memuriyetten çekilmiş sayılmasına ilişkin” 19/11/2016 tarihli dava konusu işlemin idare tarafından düzenlenen tebliğ-tebellüğ belgesi ile 23/02/2017 tarihinde davacının babasına tebliğ edilmiş ise de, davacı yurt dışında bulunduğundan işlemin babasına tebliğ edildiği tarihin anılan tarih itibarıyla dava açma süresinin başlangıcına esas alınmasına olanak bulunmamaktadır.
Bu durumda, davacının dava konusu işlemin kaldırılması için idareye yapmış olduğu 21/03/2017 tarihinin işlemi öğrenme tarihi olarak kabul edilerek 60 günlük dava açma tarihinin bu günden itibaren başlatılması gerektiği, davacının aynı gün işlemin kaldırılması için idareye yapmış olduğu itiraz nedeniyle dava açma süresinin durduğu, bu itiraza idare tarafından 17/04/2017 tarihinde cevap verildiği ve cevabın aynı gün davacıya tebliğ edilmesi nedeniyle 60 günlük dava açma süresinin yeniden başladığı ve 16/06/2017 tarihinin dava açılması için son gün olduğu anlaşıldığından, 29/05/2017 tarihinde açılan işbu davanın süresinde açılmış olduğu sonucuna ulaşılmaktadır.
Bu itibarla, davanın süre aşımı nedeniyle davanın reddi yönündeki İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun reddine ilişkin temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
Öte yandan, davacı tarafından İdare Mahkemesi kararı vekalet ücreti yönünden de temyiz edilmiş ise de, bozma kararı üzerine Mahkemece yeniden verilecek kararda vekalet ücreti yönünden yeniden hüküm kurulacağı tabiidir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesine uygun bulunan davacını temyiz isteminin kabulüne;
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle süreaşımı nedeniyle davanın reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Kullanılmayan … TL yürütmeyi durdurma harcının istemi hâlinde davacıya iadesine,
4. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge Mahkemesi … İdare Dava Dairesine gönderilmesine, 22/10/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.