Danıştay Kararı 5. Daire 2018/3735 E. 2020/3681 K. 16.09.2020 T.

Danıştay 5. Daire Başkanlığı         2018/3735 E.  ,  2020/3681 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2018/3735
Karar No : 2020/3681

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı / ANKARA
VEKİLİ : I. Hukuk Müşaviri Yrd. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:…, Temyiz No:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacının, Sakarya İl Emniyet Müdürlüğü emrinde polis memuru olarak görev yaptığı dönemde “kasıtlı olarak gerçek dışı rapor vermek veya tutanak düzenleyip imza etmek veya ettirmek” fiillerini işlediğinden bahisle, Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü’nün 8/12. maddesi uyarınca dinlenilen her bir şahıs için bir kez olmak üzere ayrı ayrı 6 kez meslekten çıkarma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin İçişleri Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulu’nun … tarih ve … sayılı kararının iptali ile yoksun kalınan parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında; davacının üzerine atılı “kasıtlı olarak gerçek dışı rapor vermek veya tutanak düzenleyip imza etmek veya ettirmek” eyleminin sübuta erdiği sonuç ve kanaatine varıldığından, Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü’nün 8/12 maddesi gereğince 6 kez “meslekten çıkarma” cezası ile cezalandırılmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E…, K:… sayılı kararıyla, dava dosyasının incelenmesinden, dayandığı gerekçeler karşısında, istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu anlaşıldığından ve dilekçede ileri sürülen iddialar söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediğinden, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiş; davacı tarafından bu karara karşı yapılan temyiz başvurusu üzerine de; … tarih ve E:…, K:…, Temyiz No:… sayılı karar ile; idare mahkemesince davanın reddi yönünde verilen karara karşı istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Dairelerinin verdiği … tarih ve E:…, K:… sayılı “İstinaf Başvurusunun Reddi” kararının 09/01/2018 tarihinde davacı vekiline usulüne uygun şekilde tebliğ edildiği, davacının bizzat kendisi tarafından verilen temyiz dilekçesinin ise, 18/05/2018 tarihinde İdare Mahkemesi kayıtlarına girdiği, bu durumda, 09/01/2018 tarihinde tebliğ edilen İstinaf kararının (30) günlük temyiz süresinin 08/02/2018 tarihinde sona erdiği anlaşıldığından, bu süre geçirildikten sonra 18/05/2018 tarihinde kayda alınan temyiz başvurusunun 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunun 48/6.maddesi uyarınca süre aşımı nedeniyle reddi gerektiği sonucuna varıldığı, diğer taraftan, davacının temyiz başvurusunda bulunduğu 18/05/2018 tarihi itibariyle davacı vekilinin vekilikten çekilmiş olduğu görülmekle birlikte, vekilin istifa dilekçesinin 15/01/2018 tarihinde İdare Mahkemesi kayıtlarına girdiği ve Daireleri tarafından 26/01/2018 tarihinde davacıya tebliğ edildiği, dolayısıyla temyiz talebine konu kararın tebliğ edildiği 09/01/2018 tarihinde vekalet ilişkisinin geçerli olduğu, İstinaf kararının verildiği tarihten önce ve en geç kararın tebligata çıkarıldığı tarihe kadar davacı vekili tarafından vekillikten çekilmiş olduğu yönünde bir ihtarnamenin sunulmadığı gibi davacı tarafından vekilin azledildiği yönünde bir bildirimin de yapılmadığı, bu haliyle temyiz talebine konu İstinaf kararının davacı vekilinin vekillik görevinin devam ettiği 09/01/2018 tarihinde vekile tebliğ edilmesinin vekil ve müvekkili yönünden kesin ve bağlayıcı sonuç doğuran yasal bir tebligat olduğu ve temyiz süresi içerisinde vekilin vekillikten çekilmesinin 30 günlük temyiz süresini durduracağına ilişkin yasal herhangi bir düzenlemenin de mevcut olmadığı dikkate alındığında, davacı vekilinin vekillikten çekilmiş olmasının davacı yönünden vekile yapılan tebliğ ile başlamış olan hak düşürücü nitelikteki temyiz süresini ihya etmeyeceğinin de açık olduğu gerekçesiyle temyiz isteminin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, kararın avukatına 09/01/2018 tarihinde tebliğ edildiği ancak avukatın kendisine karar hakkında herhangi bir bilgilendirme yapmadan vekillikten çekilme kararı aldığı, vekillikten çekilme dilekçesinin kendisine 26/01/2018 tarihinde tebliğ edildiği, kendisinden kaynaklanmayan bir gelişmeden dolayı mağdur olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, kararda bozmayı gerektirecek hususların hiçbirinin bulunmadığı belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NUN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge İdare Mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. İstinaf başvurusunun reddine ilişkin Bölge İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak yapılan temyiz başvurusunun süre aşımı nedeniyle reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:…, Temyiz No:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi …. İdare Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın …. İdare Mahkemesine gönderilmesine,16/09/2020 tarihinde, kesin olarak, oybirliğiyle karar verildi.