Danıştay Kararı 5. Daire 2017/7850 E. 2022/517 K. 16.02.2022 T.

Danıştay 5. Daire Başkanlığı         2017/7850 E.  ,  2022/517 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2017/7850
Karar No : 2022/517

DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASI KARARI
Davacı … tarafından, 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararnamenin 3/1. maddesi uyarınca meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına ilişkin Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulu’nun … tarih ve … sayılı kararı ile bu karara karşı yapılan yeniden inceleme talebinin reddine ilişkin yine aynı Kurulun … tarih ve … sayılı kararının iptaline ve bu kararlar nedeniyle yoksun kaldığı maddi haklarının iadesine karar verilmesi istemiyle Hakimler ve Savcılar Kuruluna karşı açılan davada gereği görüşüldü:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 6. maddesinin 5. fıkrasında; “Dava açıldıktan sonra posta ücretinde tebliğ işlemlerinin yapılmasını engelleyecek şekilde azalma olması halinde, otuz gün içinde posta ücretinin tamamlanması daire başkanı veya görevlendireceği tetkik hakimi, mahkeme başkanı veya hakim tarafından ilgiliye tebliğ olunur. Tebligata rağmen gereği yerine getirilmediği takdirde bildirim aynı şekilde bir daha tekrarlanır. Posta ücreti süresi içinde tamamlanmazsa dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir. Bu kararın tebliği tarihinden başlayarak üç ay içinde, noksanı tamamlanmak suretiyle yeniden işleme konulması istenmediği takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verilir ve davacıya tebliğ olunur.” hükmü yer almaktadır.
Yukarıda yer verilen madde hükmünün, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin (AİHS) 6. maddesi ile Anayasa’nın 36. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkı bağlamında mahkemeye erişim hakkı yönünden değerlendirilmesi gerekmektedir.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarına göre mahkemeye erişim hakkı mutlak bir hak olmayıp zımnen kabul edilmiş bazı sınırlamalara tabi tutulabilecektir. Mahkemeye erişim hakkına getirilen kısıtlamalar, meşru bir amaç taşıdığı ve kullanılan araçlarla amaç arasında makul bir orantılılık ilişkisi mevcut olduğu sürece, AİHS’nin 6/1 maddesine uygun düşecektir (Bellet / Fransa, 04/12/1995, § 31, Seri A no 333-B). AİHM’e göre adaletin iyi bir şekilde tecelli etmesi için, bir kişinin mahkemeye erişim hakkına mali kısıtlamalar getirilebilmesi mümkün olduğundan açılan davalar için mahkeme harcı ödenmesinin istenmesi, AİHS’nin 6/1 maddesine aykırı olarak mahkemeye erişim hakkının sınırlaması olarak kabul edilmeyecektir (Kreuz / Polonya, B. no 28249/95, § 54, CEDH 2001-VI, Tolstoy-Miloslavsky / Birleşik Krallık, 13 Temmuz 1995, § 61, Seri A no 316-B).
Nitekim Anayasa Mahkemesi de gereksiz başvuruların önlenerek dava sayısının azaltılması ve böylece mahkemelerin fuzuli yere meşgul edilmeksizin uyuşmazlıkların makul sürede bitirilebilmesi amacıyla başvuruculara belli yükümlülükler öngörülebileceğini, bu yükümlülüklerin kapsamını belirlemenin kamu otoritelerinin takdir yetkisi içinde olduğunu, öngörülen yükümlülüklerin dava açmayı imkansız hale getirmedikçe ya da aşırı derecede zorlaştırmadıkça mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiğinin söylenemeyeceğini kararlarında ifade etmiştir (Serkan Acar, B. No: 2013/1613, 02/10/2013,§ 39, Orhan Ersoy, B. No: 2015/1067, 26/12/2018, § 42).
Dosyanın incelenmesinden, posta ücretinde tebliğ işlemlerinin yapılmasını engelleyecek şekilde azalma olması nedeniyle posta ücretindeki eksikliğin tamamlanması için Danıştay Beşinci Daire Başkanlığınca gönderilen 20/07/2020 tarihli yazının, 18/08/2020 tarihinde davacının daha önce tebligat yapılan (… Mahallesi … Sokak No:… …/…) adresinde 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 35. maddesi uyarınca tebliğ edildiği, eksikliğin tamamlanmaması üzerine, Danıştay Beşinci Daire Başkanlığınca gönderilen ve eksik posta ücretinin tamamlanmaması halinde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verileceği ihtarını da içeren 26/11/2020 tarihli ikinci yazının ise, 02/03/2021 tarihinde 7201 sayılı Kanun’un 21/2. maddesi uyarınca (…Mahallesi …Sk. No… …/…) adresinde davacıya tebliğ edildiği, buna rağmen eksik posta ücretinin davacı tarafından yatırılmadığı, bunun üzerine Danıştay Beşinci Dairesinin 28/06/2021 tarih ve E:2017/7850 sayılı kararıyla dava dosyasının işlemden kaldırılmasına karar verildiği, bu kararın 22/09/2021 tarihinde 7201 sayılı Kanun’un 21/2. maddesi uyarınca (… Mahallesi … Sk. No:… …/…) adresinde davacıya tebliğ edilmesine rağmen, anılan tarihten başlayarak 3 ay içinde eksik posta ücreti tamamlanmak suretiyle dosyanın yeniden işleme konulmasının istenilmediği anlaşılmıştır.
Öte yandan, Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulu tarafından meslekte kalmalarının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmalarına yönelik işlemlere karşı yargı mensupları tarafından açılan davalarda, davacıların adli yardım talepleri Dairemiz tarafından, “yargılama veya takip giderlerini kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olan kimselerin taleplerinin açıkça dayanaktan yoksun olmaması” şartının herhangi bir bilgi veya belgeyle (örneğin fakirlik ilmuhaberi) desteklenmesi beklenmeksizin kabul edilmekteyse de bakılmakta olan bu davada davacı tarafından adli yardım talebinde bulunulmadığı da görülmüştür.
Bu durumda, işlemden kaldırılan dosyanın, posta ücreti eksikliği tamamlanmak suretiyle yeniden işleme konulması istenilmediğinden, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 6. maddesinin 5. fıkrası uyarınca DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA, aşağıda dökümü yapılan … TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına, tebligatların resmi olarak yapılmasına, posta işlemlerinde kullanılan …-TL resmi posta ücretinin davacıdan tahsili için ilgili vergi dairesine müzekkere yazılmasına, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca … TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’na temyiz yolu açık olmak üzere, 16/02/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.