Danıştay Kararı 5. Daire 2017/5863 E. 2020/1872 K. 10.03.2020 T.

Danıştay 5. Daire Başkanlığı         2017/5863 E.  ,  2020/1872 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2017/5863
Karar No : 2020/1872

DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASI KARARI

Davacı … tarafından, 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname’nin 3/1. maddesi uyarınca FETÖ ile irtibat ve iltisaklı olduğu gerekçesiyle meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına ilişkin Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulu’nun … tarih ve … sayılı kararı ile … tarih ve … sayılı yeniden inceleme talebinin reddine ilişkin kararının iptali ve bu kararlar nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte iadesine karar verilmesi istemiyle Hakimler ve Savcılar Kuruluna karşı açılan davada gereği görüşüldü:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 6. maddesinin 4. fıkrasında; “Herhangi bir sebeple harcı veya posta ücreti verilmeden veya eksik harç veya posta ücreti ile dava açılmış olması halinde, otuz gün içinde harcın ve posta ücretinin verilmesi ve tamamlanması hususu daire başkanı veya görevlendirileceği tetkik hakimi, mahkeme başkanı veya hakim tarafından ilgiliye tebliğ olunur. Tebligata rağmen gereği yerine getirilmediği takdirde bildirim aynı şekilde bir daha tekrarlanır. Harç veya posta ücreti süresi içinde verilmez veya tamamlanmazsa davanın açılmamış sayılmasına karar verilir ve davacıya tebliğ olunur.” hükmü yer almaktadır.
Yukarıda yer verilen madde hükmünün, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesi ile ve Anayasanın 36. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkı bağlamında mahkemeye erişim hakkı yönünden değerlendirilmesi gerekmektedir.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına göre mahkemeye erişim hakkı mutlak bir hak olmayıp zımnen kabul edilmiş bazı sınırlamalara tabi tutulabilecektir. Mahkemeye erişim hakkına getirilen kısıtlamalar, meşru bir amaç taşıdığı ve kullanılan araçlarla amaç arasında makul bir orantılılık ilişkisi mevcut olduğu sürece, AİHS’nin 6/1 maddesine uygun düşecektir (Bellet / Fransa, 04/12/1995, § 31, Seri A no 333-B). AİHM’e göre adaletin iyi bir şekilde tecelli etmesi için, bir kişinin mahkemeye erişim hakkına mali kısıtlamalar getirilebilmesi mümkün olduğundan açılan davalar için mahkeme harcı ödenmesinin istenmesi, AİHS’nin 6/1 maddesine aykırı olarak mahkemeye erişim hakkının sınırlaması olarak kabul edilmeyecektir (Kreuz / Polonya, B. no 28249/95, § 54, CEDH 2001-VI, Tolstoy-Miloslavsky / Birleşik Krallık, 13 Temmuz 1995, § 61, Seri A no 316-B).
Nitekim Anayasa Mahkemesi de gereksiz başvuruların önlenerek dava sayısının azaltılması ve böylece mahkemelerin fuzuli yere meşgul edilmeksizin uyuşmazlıkların makul sürede bitirebilmesi amacıyla başvuruculara belli yükümlülükler öngörülebileceğini, bu yükümlülüklerin kapsamını belirlemenin kamu otoritelerinin takdir yetkisi içinde olduğunu, öngörülen yükümlülüklerin dava açmayı imkansız hale getirmedikçe ya da aşırı derecede zorlaştırmadıkça mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiğinin söylenemeyeceğini kararlarında ifade etmiştir (Serkan Acar, B. No: 2013/1613, 02/10/2013,§ 39, Orhan Ersoy, B. No: 2015/1067, 26/12/2018, § 42).
Dosyanın incelenmesinden, harç ve posta ücretindeki eksikliğin giderilmesi için Danıştay Beşinci Daire Başkanlığınca gönderilen 11/01/2018 tarihli yazının, 31/01/2018 tarihinde 7201 sayılı Kanun’un 21/1. maddesi uyarınca tebliğ edildiği, eksikliğin tamamlanmaması üzerine, Danıştay Beşinci Daire Başkanlığınca gönderilen ve eksik harç ve posta ücretinin tamamlanmaması halinde davanın açılmamış sayılacağına karar verileceği ihtarını da içeren 30/10/2018 tarihli ikinci yazının ise 12/12/2018 tarihinde aynı Kanun’un 21/2. maddesi uyarınca tebliğ edildiği, buna rağmen eksik harç ve posta bedelinin davacı tarafından yatırılmadığı anlaşılmaktadır.
Öte yandan, Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulu tarafından meslekte kalmalarının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmalarına yönelik işlemlere karşı yargı mensupları tarafından açılan davalarda, davacıların adli yardım talepleri Dairemiz tarafından, “yargılama veya takip giderlerini kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olan kimselerin taleplerinin açıkça dayanaktan yoksun olmaması” şartının herhangi bir bilgi veya belgeyle (örneğin fakirlik ilmuhaberi) desteklenmesi beklenmeksizin kabul edilmekteyse de bakılmakta olan bu davada davacı tarafından adli yardım talebinde bulunulmadığı da görülmüştür.
Açıklanan nedenlerle, eksik harç ve posta ücreti ile açılan davada iki defa usulüne uygun şekilde tebliğ edilen eksik harç ve posta ücretinin tamamlama yazısına rağmen eksiklik süresi içinde tamamlanmadığından, 2577 sayılı Kanun’un 6. maddesinin 4. fıkrası uyarınca DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 10/03/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.