Danıştay Kararı 5. Daire 2017/4991 E. 2020/3925 K. 28.09.2020 T.

Danıştay 5. Daire Başkanlığı         2017/4991 E.  ,  2020/3925 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2017/4991
Karar No : 2020/3925

KARARIN DÜZELTİLMESİNİ İSTEYEN (DAVACI) : …’e vesayeten …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Genel Müdürlüğü / …
VEKİLİ : Hukuk Müşaviri …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E: … , K: … sayılı kararının onanmasına dair Danıştay Beşinci Dairesinin 09/11/2016 tarih ve E:2016/30187, K:2016/5723 sayılı kararının; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanun ile değişik 54. maddesi uyarınca düzeltilmesi istenilmektedir.

KARAR DÜZELTME TALEP EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından; dava dilekçesinde belirttiği hususların Mahkemece dikkate alınmadığı, dava konusu işlemin tesisinde somut bir gerekçe ve objektif kriterler bulunmadığı, hukuk kuralları ve Anayasa’ya aykırı olduğu, takdir yetkisinin sınırsız olarak kullanılamayacağı ileri sürülerek Danıştay Beşinci Dairesince verilen kararın düzeltilmesi istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından; düzeltilmesi istenen kararın usul ve yasaya uygun olduğu, ileri sürülen nedenlerin 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 54. maddesine uymadığı, bu nedenle istemin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NIN DÜŞÜNCESİ : Karar düzeltme isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Beşinci Dairesince, … Sulh Hukuk Mahkemesinin … tarih ve E: … , K: … sayılı kararıyla davacıya vasi atandığı görüldüğünden, davaya davacı adına vasi … yoluyla devam edilmesine karar verilerek, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava daireleri ile idari veya vergi dava daireleri kurulları tarafından verilen kararların düzeltme yolu ile yeniden incelenebilmelerini gerektiren nedenler, 2577 sayılı Kanun’un geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanun ile değişik 54. maddesinin 1. fıkrasında gösterilmiş, aynı maddenin 2. fıkrasında ise, anılan daire ve kurulların kararın düzeltilmesi isteminde ileri sürülen nedenlerle bağlı oldukları belirtilmiş bulunmaktadır.
Dilekçede ileri sürülen düzeltme nedenlerinin anılan maddede sayılan nedenlere uymadığı anlaşılmıştır.
Öte yandan, davacının milli güvenliğe tehdit oluşturduğu tespit edilen FETÖ/PDY terör örgütüne aidiyeti/iltisakı/irtibatı bulunduğundan bahisle 679 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Tedbirler Alınması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile rütbesinin alındığı anlaşılmıştır.
Bilindiği üzere, idari işlemlerin hukuka uygunluğunun yargısal denetiminin, kural olarak söz konusu işlemlerin tesis edildikleri tarihteki hukuki duruma göre yapılması esas ise de, dava konusu edilen işlemlerin niteliğine göre idari işlemin tesis edildiği tarihten önceki dönemi ilgilendirmesi koşuluyla, yargılama sürecinde veya daha sonra ortaya çıkan tüm bilgi ve belgelerin işlemin hukuka uygunluk denetiminde göz önünde bulundurulması gerekmektedir.
Olayda; dava konusu işlemin tesis edildiği tarih itibarıyla, görevine devam ettirilen personel ile resen emekliliğine karar verilen personelin değerlendirilmesinde dikkate alınması gereken ölçütlerin; eşit, objektif ve istikrarlı bir şekilde uygulanmadığı anlaşılmakla birlikte, gelinen aşamada meydana gelen yeni hukuki durum itibarıyla, resen emekliliğe sevk edilen bir kısım personelin Kanun Hükmünde Kararnameler ile rütbelerinin geri alınmasına konu olan fiillerin işlem tarihinden önceki dönemleri kapsayabileceği ve bu hususun uyuşmazlık konusu dönemdeki değerlendirmeyi etkileyeceğinin de dikkate alınması gerektiği açıktır.

KARAR SONUCU:
1. Karar düzeltme isteminin yukarıda belirtilen açıklamayla REDDİNE,
2. Karar düzeltme giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, 28/09/2020 tarihinde esasta oybirliği, açıklama kısmı yönünden oyçokluğu ile karar verildi.

KARŞI OY :
Düzeltilmesi istenen karar usule ve hukuka uygun olduğundan, karar düzeltme isteminin doğrudan reddi gerektiği görüşüyle çoğunluk kararına açıklama yönünden katılmıyoruz.