Danıştay Kararı 5. Daire 2017/4581 E. 2020/4843 K. 02.11.2020 T.

Danıştay 5. Daire Başkanlığı         2017/4581 E.  ,  2020/4843 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2017/4581
Karar No : 2020/4843

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …

DAVALI : … Kurumu / …
VEKİLİ : Av. …

DAVANIN KONUSU : Davacının … Vericiler Müdürlüğünde tekniker olarak görev yapmakta iken başteknisyen olarak atanmasına ilişkin işlem ile bu işlemin dayanağı olan TRT Yönetim Kurulu kararının kendisiyle ilgili kısmının iptaline ve bu işlemler nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açtığı davada, Danıştay Beşinci Dairesince anılan işlemlerin iptaline ve davacının yoksun kaldığı parasal haklarının davanın açıldığı tarihten itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte ödenmesine hükmedilmesi üzerine, söz konusu yargı kararının yerine getirilmediğinden bahisle 7.500,00 TL maddi, 1.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte ödenmesine hükmedilmesi istemiyle açılmıştır.

DAVACININ İDDİALARI : Davacı vekili tarafından; idarenin yargı kararlarına uymak ve bu kararların gereklerine göre işlem ya da eylemde bulunmak zorunda olduğu, idarenin Mahkeme kararlarını aynen ve gecikmeksizin uygulamaktan başka seçeneği bulunmadığı ileri sürülmektedir.

DAVALININ SAVUNMASI : Davalı idare tarafından; Danıştay kararına uygun olarak işlem tesis edildiği, tekniker kadrosunun başteknisyen kadrosu ile aynı olması nedeniyle davacının maddi kaybının söz konusu olmadığı, yargı kararının bütün hükümleri ile yerine getirildiği, davacı yönünden manevi tazminat şartlarının da oluşmadığı, davanın reddi gerektiği savunulmuştur.
: 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinin 4. fıkrası uyarınca Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun bozma kararlarına uyulması zorunlu olduğundan, davanın kabulü gerektiği düşünülmektedir.

DANIŞTAY SAVCISI …’IN DÜŞÜNCESİ : Dava, … Vericiler Müdürlüğünde tekniker olarak görev yapan davacının, başteknisyen olarak atanmasına ilişkin işlem ile bu işlemin dayanağı olan davalı idare Yönetim Kurulu kararının kendisiyle ilgili kısmının iptali ve işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açtığı davada, Danıştay Beşinci Dairesince işlemlerin iptali, yoksun kaldığı parasal haklarının davanın açıldığı tarihten itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte ödenmesine hükmedilmesi üzerine, yargı kararının yerine getirilmediğinden bahisle 7.500 TL maddi, 1.000 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte ödenmesine hükmedilmesi istemiyle açılmıştır.
Dosyanın incelenmesinden, Danıştay Beşinci Dairesince, tazmini gereken maddi ve manevi bir zarar bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddi yolunda verilen 1.10.2007 günlü, E:2006/2410, K:2007/4985 sayılı kararın, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun, 7.11.2012 günlü, E:2008/603, K:2012/1754 sayılı kararı ile, manevi tazminat isteminin reddine ilişkin kısmının onandığı, maddi tazminat isteminin reddine ilişkin kısmının ise bozulduğu, kararın düzeltilmesi isteminin de reddedildiği anlaşılmaktadır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49 uncu maddesi uyarınca Danıştay dava dairelerinin ilk derece mahkemesi olarak verdiği kararların İdari Dava Daireleri Kurulunca bozulması halinde ısrar olanağı bulunmadığından, İdari Dava Daireleri Kurulunun bozma kararında yer alan gerekçelerle, davacının 30.7.2001 tarihi ile emekliye ayrıldığı 15.3.2004 tarihi arasına ilişkin parasal hak kayıplarının 7.500 TL’yi aşmamak üzere hesaplanarak bulunacak maddi tazminatın davanın açıldığı tarihten itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalı idarece davacıya ödenmesine karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Beşinci Dairesince; Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun 07/11/2012 tarih ve E:2008/603, K:2012/1754 sayılı kararıyla, Danıştay Beşinci Dairesi’nin 01/10/2007 tarih ve E:2006/2410, K:2007/4985 sayılı kararının manevi tazminat isteminin reddine ilişkin kısmının onanması, maddi tazminat isteminin reddine ilişkin kısmının ise bozulması üzerine, 2577 sayılı Kanun’un 49/4. maddesi uyarınca bozma kararına uyulup bozulan kısım yönünden dosya incelenerek işin gereği görüşüldü:

MADDİ OLAY VE HUKUKİ SÜREÇ :
İki yıllık meslek yüksek okulu mezunu olan davacının, … Belediyesinde tekniker olarak görev yapmakta iken, 1979 yılında … Bölge Vericiler Müdürlüğüne uzman olarak naklen atandığı, 1990 yılında 3517 sayılı Yasa uyarınca tesislerle birlikte … Kurumuna uzman unvanıyla devredildiği ve 1992 yılında aynı Kurumda teknik uzman kadrosuna getirildiği, 1997 yılında tekniker kadrosuna geçtiği, 4397 sayılı Yasa uyarınca 31/12/1999 tarihinde Türk Telekom A.Ş. ile yapılan protokol sonucunda Radyo ve Televizyon Verici Tesisleri ve personelinin kadro ve pozisyonlarıyla birlikte … Kurumuna devredildiği, ancak anılan Kurumun kadro yapısında yer almayan bazı unvanların özlük hakları korunarak mevcut eşdeğer unvanlara dönüştürülmesine ilişkin 15/12/2000 tarih ve 2000/394 sayılı Yönetim Kurulu Kararı uyarınca bulunduğu tekniker kadrosunun 23/03/2001 günlü işlemle başteknisyen kadrosuna dönüştürülmesi üzerine açtığı iptal ve tam yargı davasında, Danıştay Beşinci Dairesinin 01/03/2005 günlü, E:2002/808, K:2005/1173 sayılı kararıyla; “3795 sayılı Bazı Lise, Okul ve Fakülte Mezunlarına Unvan Verilmesi Hakkında Kanunun ‘Unvanlar’ başlıklı 3. maddesinin b. bendinde; lise üstü iki yıl süreli yüksek teknik öğretim görenlere ‘tekniker’ unvanı verileceği hükmü getirilmiş olup, davacının iki yıllık yüksek okul mezunu olması sebebiyle bu unvanı aldığı sabit olup; eşdeğer kadro belirlenilmesinde davacının öğrenim durumuna uygun bir kadroda eşleştirilmesi suretiyle işlem tesisi gerektiği, bu durumda, yeniden yapılanma çerçevesinde ilgili personelin tüm özlük haklarının korunduğu belirtilmesine rağmen, Tekniker unvanına sahip davacının bu unvanı korunmayarak Başteknisyen kadrosuna atanmasına ilişkin … günlü, … sayılı Yönetim Kurulu Kararının davacıya yönelik kısmında hukuka uyarlık bulunmadığı; davacının, Teknikerlik kadrosunun Başteknisyenliğe dönüştürülmesine ilişkin … günlü, … sayılı işlemin iptali istemine gelince, söz konusu işlemin dayanağı olan Yönetim Kurulu kararının davacıya yönelik kısmının yukarıda belirtilen nedenlerle hukuka aykırı bulunması karşısında, dava konusu işlemde bu nedenle hukuka uyarlık görülmediği; davacının, hukuka aykırılığı saptanan söz konusu işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının bulunması halinde davalı idare tarafından tazminen davacıya ödenmesi de Anayasal ve yasal bir zorunluluk olduğu gerekçesiyle … günlü, … sayılı TRT Yönetim Kurulu Kararının davacıya yönelik kısmının ve … günlü, … sayılı dava konusu işlemin iptaline, yoksun kaldığı parasal haklarının davanın açıldığı 30/07/2001 tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte davacıya iadesine” karar verilmiş; bu karar kesinleşmiştir.
Bunun üzerine yargı kararının yerine getirilmediğinden bahisle 7.500-TL maddi, 1.000-TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte ödenmesine hükmedilmesi istemiyle bakılan dava açılmıştır.
Danıştay Beşinci Dairesinin 01/10/2007 günlü, E:2006/2410, K:2007/4985 sayılı kararıyla; davacının teknikerlikten, başteknisyenliğe atanmasına ilişkin işlem ile bu işlemin dayanağını oluşturan Yönetim Kurulu Kararı’nın iptali istemiyle açtığı davada verilen iptal kararının uygulanması amacıyla tekniker kadrosuna atandığı ve dava açtığı tarihten geçerli olmak üzere tüm özlük hakları ile ilgili işlemlerde kadro unvanının tekniker olarak esas alındığı, tekniker kadrosu ile başteknisyen kadrosu arasında maddi yönden herhangi bir fark olmadığı ve ilgili tarafından da hukuken geçerli belgelerle ortaya konulmuş maddi bir kaybın bulunmadığı anlaşıldığından, tazmini gereken maddi ve manevi bir zarar bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.
Bu kararın davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun, 7.11.2012 günlü, E:2008/603, K:2012/1754 sayılı sayılı kararıyla, Danıştay Beşinci Dairesince verilen kararın davacının manevi tazminat isteminin reddine ilişkin kısmının onanmasına, maddi tazminat isteminin reddine ilişkin kısmının ise Devlet Personel Başkanlığınca sözleşmeli personel ücret gruplarına ilişkin Resmi Gazete’de yayımlanan Tebliğlerden, sözleşmeli personel temel ücret gruplarını tespit eden Yüksek Planlama Kurulu Kararlarında, tekniker unvanının başteknisyen unvanından daha üst grupta yer aldığı ve en düşük ve en yüksek temel ücretlerinin birbirinden farklı olduğunun, öte yandan davacının daha önceden görev yaptığı teknik uzman unvanının tekniker unvanı ile aynı grupta yer aldığı ve en düşük ve en yüksek temel ücretlerinin aynı olduğunun görüldüğü; bu duruma göre, davacının, uzman ve teknik uzman unvanıyla geçen hizmetleri dikkate alınmak ve öğrenim durumu itibariyle teknisyen unvan grubu içinde yer almayıp müktesebi sayılacak olan uzman unvan grubu ile eşleştirilmek suretiyle Danıştay kararının uygulanabileceği açık olduğundan, davacının 30/07/2001 tarihi ile emekliye ayrıldığı 15/03/2004 tarihleri arasına ilişkin parasal hak kayıplarının 7.500-TL’yi aşmamak üzere hesaplanarak bulunacak maddi tazminatın davalı idarece davacıya ödenmesine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE:

İLGİLİ MEVZUAT:
2954 sayılı Türkiye Radyo ve Televizyon Kanununun 49. maddesinde; Kurumun hizmetlerinin; memurlar, sözleşmeli personel ve geçici personel eliyle gördürüleceği, 50.maddesinde; Kurum personelinin aşağıda düzenlenen hükümler dışında kamu iktisadi kuruluşlarının personel rejimine tabi olduğu belirtildikten sonra aynı maddenin (d) bendinde; Kurum personeline hizmetin bütünlüğü ve ifa edilen görevin özelliği dikkate alınarak, en yüksek Devlet memuru aylığını (Ek gösterge dahil) geçmemek üzere, Kurum Yönetim Kurulunun teklifi üzerine Bakanlar Kurulunca tespit olunan oran veya miktarlarda tazminat ödeneceği, Kurum personeline bu tazminat dışında, 657 sayılı Kanunun “Zam ve tazminatlar başlıklı değişik ek maddesinde öngörülen zam ve tazminatlar ödenmeyeceği, (f) bendinde de; 657 sayılı Kanunun değişik 43 üncü maddesinin (B) fıkrası hükümlerinin Kurum personeli hakkında da uygulanacağı, ancak, anılan fıkranın (j) bendi hükümleri saklı kalmak üzere, Genel İdare Hizmetleri sınıfına dahil kadrolara uygulanacak ek göstergeler, bu memuriyetlerin niteliği ve yönetim sorumluluğu gözönünde bulundurularak ve diğer kamu kuruluşlarındaki emsallerini geçmemek şartı ile, Kurumun Yönetim Kurulunun teklifi üzerine Bakanlar Kurulunca tespit olunacağı, (g) bendinde ise; Kurumda kadro karşılığı sözleşmeli personel çalıştırılabileceği, bunların kadro unvanları, sayısı, ücretlerinin taban ve tavanı ile diğer hususların, Yönetim Kurulunun teklifi üzerine Bakanlar Kurulunca belirleneceği hükme bağlanmıştır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 46. maddesinin birinci fıkrasında, Danıştay dava dairelerinin nihaî kararlarının Danıştay’da temyiz edilebileceği; 2575 sayılı Danıştay Kanunu’nun 38. maddesinde, İdarî Dava Daireleri Kurulu’nun, idarî dava dairelerinden ilk derece mahkemesi olarak verilen kararları temyizen inceleyeceği; 2577 sayılı Kanun’un 49/4. maddesinde, Danıştay dava dairelerine ısrar imkânı tanınmayıp, Danıştay İdarî ve Vergi Dava Daireleri Kurulları kararlarına uyulmasının zorunlu olduğu kurala bağlanmıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Olayda, TRT Yönetim Kurulunun 16/12/2005 tarihli toplantısında alınan 2005/167 sayılı karar ile tekniker kadrosu ihdas edilmiş ve bu kadroya “sözleşme ücret grubu” ile “ek gösterge” cetvellerinde “uzman” ve “başteknisyen” unvanlarıyla birlikte, “özel hizmet tazminat oranları” listesinde ise “teknisyen” unvanıyla birlikte, fakat “teknik uzman” unvanının altında yer verilmiş; davacının özlük hakları ile ilgili işlemlerde 30/07/2001 tarihinden geçerli olmak üzere “tekniker” kadro unvanının esas alınması Makamın 24/01/2006 tarih ve 16 sayılı Oluru ile uygun görülmüş ise de, ek gösterge, özel hizmet tazminatı ile sözleşme ücret grubu yönünden “başteknisyen” unvanıyla eşdeğer olması nedeniyle herhangi bir mağduriyeti bulunmadığının tespit edildiği davacıya 16/02/2006 günlü yazı ile bildirilmiş olup, Danıştay kararının davalı idarece bu şekilde uygulandığı anlaşılmaktadır.
Devlet Personel Başkanlığınca sözleşmeli personel ücret gruplarına ilişkin Resmi Gazete’de yayımlanan Tebliğlerden, sözleşmeli personel temel ücret gruplarını tespit eden Yüksek Planlama Kurulu Kararlarında, tekniker unvanının başteknisyen unvanından daha üst grupta yer aldığı ve en düşük ve en yüksek temel ücretlerinin birbirinden farklı olduğunun, öte yandan davacının daha önceden görev yaptığı teknik uzman unvanının tekniker unvanı ile aynı grupta yer aldığı ve en düşük ve en yüksek temel ücretlerinin aynı olduğunun görüldüğü; bu duruma göre, davacının, uzman ve teknik uzman unvanıyla geçen hizmetleri dikkate alınmak ve öğrenim durumu itibarıyla teknisyen unvan grubu içinde yer almayıp müktesebi sayılacak olan uzman unvan grubu ile eşleştirilmek suretiyle Danıştay kararının uygulanabileceği açık olduğundan, davacının 30/07/2001 tarihi ile emekliye ayrıldığı 15/03/2004 tarihleri arasına ilişkin parasal hak kayıplarının 7.500,00 TL’yi aşmamak üzere hesaplanarak bulunacak maddi tazminatın davalı idarece davacıya ödenmesine karar verilmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVANIN KABULÜNE, davacının 30/07/2001 tarihi ile emekliye ayrıldığı 15/03/2004 tarihleri arasına ilişkin parasal hak kayıplarının 7.500,00 TL’yi aşmamak üzere hesaplanarak bulunacak maddi tazminatın davalı idarece davacıya ödenmesine,
2. Davacının manevi tazminat talebine yönelik olarak verilen davanın reddine ilişkin hüküm fıkrası onanarak kesinleştiğinden ilk dava aşamasındaki … TL yargılama giderinden takdiren … TL tutarındaki kısmın davacı üzerinde bırakılmasına; kalan … TL’nin davalı idareden alınıp davacıya verilmesine,
3. Davacı tarafından, temyiz aşamasında yapılan toplam …-TL yargılama giderinin yarısı olan …-TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına, kalan yarısı olan …-TL’nin davalı idareden alınarak davacı idareye verilmesine,
4. Kararın düzeltilmesi istemi reddedildiğinden bu aşamadaki … TL yargılama giderinin davalı idare üzerinde bırakılmasına,
5. Bozmaya uyma üzerine yapılan toplam … TL yargılama giderinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine,
6. Posta gideri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
7. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir edilen … TL vekalet ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine,
8. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere 02/11/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.