Danıştay Kararı 5. Daire 2017/15594 E. 2020/5382 K. 25.11.2020 T.

Danıştay 5. Daire Başkanlığı         2017/15594 E.  ,  2020/5382 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2017/15594
Karar No : 2020/5382

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Genel Müdürlüğü / …
VEKİLİ : Hukuk Müşaviri …

İSTEMİN KONUSU : …Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Emniyet Genel Müdürlüğü Strateji Geliştirme Daire Başkanlığı kadrosunda 1. sınıf emniyet müdürü olarak görev yapan davacının re’sen emekliliğe sevkine ilişkin işlemin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında; gerekli şartları haiz olan personeli re’sen emekliye sevk etme hususunda davalı idareye geniş bir takdir yetkisi tanındığı, ilgili personelin belirlenmesi noktasında Kanunda emeklilik veya yaşlılık aylığı bağlanabilme şartlarına haiz olmanın haricinde başarısızlık, yetersizlik vb. gibi herhangi bir şarta da yer verilmediği, kamu hizmetinin etkin ve verimli bir biçimde yürütülmesini teminen, yukarıda yer verilen ve halihazırda yürürlükte bulunan 6638 sayılı Kanun’la 3201 sayılı Kanun’a eklenen geçici 27. maddenin amir hükmünün verdiği yetkiye istinaden, idareye tanınan takdir yetkisi kapsamında, kamu yararı ve hizmet gerekleri göz önünde bulundurularak tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve kararın kaldırılmasını gerektiren bir neden bulunmadığı belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından; “Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışmalarına İlişkin Yönetmelik” hükümlerine göre oluşturulmuş olan kurulun resen emekliliğe sevk edilecek kişileri belirlemek gibi bir görev tanımının bulunmadığı, emekliliğe sevk edilecek kişilerin belirlenmesi noktasında başarısızlık, yetersizlik ve benzeri herhangi bir şarta yer verilmediği, takdir yetkisinin mutlak ve sınırsız olmadığı, kamu yararı ve hizmet gerekleri doğrultusunda kullanılması gerektiği, anılan yetkinin sebep, konu ve maksat unsurları yönünden hukuka uygunluk denetimine tabi olduğu, dava konusu işlemin hangi objektif kriterlere göre uygulandığının açık şekilde ortaya konulması gerektiği, dava konusu işlemin Anayasal ilkelere ve mevzuata aykırı olduğu sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, dava konusu işlemde mavzuata aykırı bir husus bulunmadığı, dilekçede ileri sürülen hususların 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan sebeplerden hiçbirisine uymadığı belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NIN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Öte yandan, davacının milli güvenliğe tehdit oluşturduğu tespit edilen FETÖ/PDY terör örgütüne aidiyeti/iltisakı/irtibatı bulunduğundan bahisle 675 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Tedbirler Alınması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile rütbesinin alındığı anlaşılmıştır.
Bilindiği üzere, idari işlemlerin hukuka uygunluğunun yargısal denetiminin, kural olarak söz konusu işlemlerin tesis edildikleri tarihteki hukuki duruma göre yapılması esas ise de, dava konusu edilen işlemlerin niteliğine göre idari işlemin tesis edildiği tarihten önceki dönemi ilgilendirmesi koşuluyla, yargılama sürecinde veya daha sonra ortaya çıkan tüm bilgi ve belgelerin işlemin hukuka uygunluk denetiminde göz önünde bulundurulması gerekmektedir.
Olayda; dava konusu re’sen emeklilik işleminin tesis edildiği tarih itibarıyla, görevine devam ettirilen personel ile resen emekliliğine karar verilen personelin değerlendirilmesinde dikkate alınması gereken ölçütlerin; eşit, objektif ve istikrarlı bir şekilde uygulanması gerekmekle birlikte, gelinen aşamada meydana gelen yeni hukuki durum itibarıyla, resen emekliliğe sevk edilen bir kısım personelin Kanun Hükmünde Kararnameler ile rütbelerinin geri alınmasına konu olan fiillerin işlem tarihinden önceki dönemleri kapsayabileceği ve bu durumun re’sen emeklilik konusunda yapılacak değerlendirmeyi etkileyeceğinin de dikkate alınması gerektiği açıktır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının yukarıda belirtilen gerekçenin de eklenmesi suretiyle ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesine gönderilmesine, 25/11/2020 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X)KARŞI OY :
Bozulması istenen Mahkeme kararı usule ve hukuka uygun olduğundan, temyiz isteminin doğrudan reddi gerektiği görüşüyle çoğunluk kararına gerekçe yönünden katılmıyoruz.