Danıştay Kararı 5. Daire 2016/35867 E. 2019/3956 K. 23.05.2019 T.

Danıştay 5. Daire Başkanlığı         2016/35867 E.  ,  2019/3956 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/35867
Karar No : 2019/3956

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : İçişleri Bakanlığı/ANKARA
VEKİLİ : …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: … İl Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürü olarak görev yapan davacının, “kasıtlı olarak gerçek dışı rapor vermek veya tutanak düzenleyip imza etmek veya ettirmek” fiilini işlediğinden bahisle Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü’nün 8/12. maddesi uyarınca meslekten çıkarma cezası ile cezalandırılması gerekmekte ise de, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 127. maddesi gereğince idarenin ceza verme yetkisine ilişkin zamanaşımı süresi dolduğundan, dosyanın işlemden kaldırılmasına ilişkin 23/03/2015 tarih ve … sayılı Yüksek Disiplin Kurulu kararının iptali istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; davacıya isnat edilen suçlamalar için zamanaşımı süresinin dolduğunun saptanması halinde Disiplin Kurulunca salt bu saptamayla yetinilmesi ve fiilin sübuta erip ermediği hususu irdelenmeden dosyanın zamanaşımı nedeniyle ortadan kaldırılması gerekirken, suçun işlendiğinin tespiti ve bu durumun karara geçirilmesi yönündeki dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka aykırı bulunarak dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından; dava konusu işlemin hukuka uygun olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından; savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … DÜŞÜNCESİ : İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:

MADDİ OLAY :
… İl Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürü olarak görev yapan davacı hakkında tesis edilen 23/03/2015 tarih ve … sayılı Yüksek Disiplin Kurulu kararında; davacının “kasıtlı olarak gerçek dışı rapor vermek veya tutanak düzenleyip imza etmek veya ettirmek” fiilini işlediğinden bahisle Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü’nün 8/12. maddesi uyarınca meslekten çıkarma cezası ile cezalandırılması gerekmekte ise de, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 127. maddesi gereğince idarenin ceza verme yetkisine ilişkin zamanaşımı süresi dolduğundan, dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmiştir.
Bunun üzerine temyizen incelenen dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
657 sayılı Devlet Memurları Kanununun “Zamanaşımı” başlıklı 127. maddesinde;
“Bu Kanunun 125 inci maddesinde sayılan fiil ve halleri işleyenler hakkında, bu fiil ve hallerin işlendiğinin öğrenildiği tarihten itibaren;
a) Uyarma, kınama, aylıktan kesme ve kademe ilerlemesinin durdurulması cezalarında
bir ay içinde disiplin soruşturmasına,
b) Memurluktan çıkarma cezasında altı ay içinde disiplin kovuşturmasına,
başlanmadığı takdirde disiplin cezası verme yetkisi zamanaşımına uğrar.
Disiplin cezasını gerektiren fiil ve hallerin işlendiği tarihten itibaren nihayet iki yıl içinde disiplin cezası verilmediği takdirde ceza verme yetkisi zamanaşımına uğrar.” hükmü yer almıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Disiplin cezaları, kamu hizmetinin gereği gibi yürütülmesi bakımından kamu görevlilerinin mevzuat uyarınca yerine getirmek zorunda oldukları ödev ve sorumlulukları ifa etmemeleri veya mevzuatta yasaklanan fiillerde bulunmaları durumunda uygulanan yaptırımlar olup, memurların özlük hakları üzerinde doğrudan ve önemli sonuçlar doğurmaları sebebiyle subjektif ve bireysel etkileri bulunduğu gibi, kamu görevinin gereği gibi sürdürülmesi ve kamu düzeninin sağlanması bakımından objektif ve kamusal öneme sahiptirler. Bu nedenle, disiplin cezası verilebilmesi için öncelikle isnat edilen kusurlu halin veya fiilin tespiti gerekmektedir. Kusurlu halin veya fiilin tespitinden kasıt ise, disiplin cezasına konu edilen fiil veya halin zamanı, yeri, şekli gibi tüm unsurlarının ortaya konulması, böylelikle fiilin kim tarafından, ne zaman, nerede ve ne şekilde işlendiğinin net ve açık bir şekilde belirlenmesidir.
Öte yandan, yukarıda metnine yer verilen hükümle düzenlenen ve ilgililer bakımından güvence niteliği taşıyan zamanaşımı süreleri, kamu düzenine ilişkin olmaları nedeniyle uyulması zorunlu süreler olduğundan, disiplin cezasını gerektiren fiil tespit edilip söz konusu fiilin işlenip işlenmediğinin ortaya konulması ve fiilin işlendiği tarihten itibaren iki yıllık zamanaşımı süresinin geçirildiğinin tespit edilmesi durumunda zamanaşımı nedeniyle disiplin cezası verilmemesi gerekmektedir. Bu zorunluluk gereğince, öncelikle, fiilin işlendiği zamanın ortaya konulması, bunun ardından zamanaşımı süresinin geçip geçmediğinin belirlenmesi gerektiği açıktır.
Nitekim, soruşturma dosyasının, isnad edilen fiilin hiç işlenmediği gerekçesiyle işlemden kaldırılması ile zamanaşımı sebebiyle işlemden kaldırılmasının ilgili kamu görevlisi yönünden hukuki etki ve sonuçlarının birbirinden farklı olacağı kuşkusuzdur. Zira, hukuk âleminde var olmayan ve hiç gerçekleşmemiş bir fiil hakkında ceza verme yetkisinin zamanaşımına uğradığından bahsetmek mümkün değildir.
Bu durumda, İdare Mahkemesince; zamanaşımı nedeniyle işlemden kaldırılmış dosya içeriği fiillerin davacı tarafından işlenip işlenmediğinin, işlenmiş ise hangi tarihte işlendiğinin ve bu fiillerin meslekten çıkarma cezasını gerektirip gerektirmediğinin, başka bir ifadeyle öncelikle, fiilin sübûta erip ermediğinin incelenmesi, isnad edilen fiillerin işlendiğinin tespit edilmesi durumunda, fiilin işlendiği tarih esas alınarak ceza verme yetkisinin zamanaşımına uğrayıp uğramadığının tespit edilmesi, varılacak sonuca göre de dava konusu işlemin hukuka uygunluğunun değerlendirilmesi gerekmektedir.
Bu durumda, davacının meslekten çıkarma cezasını gerektiren fiillerinin sübûta erip ermediği irdelenmeden ve fiillerinin hangi tarihte işlendiği tespit edilmeden, doğrudan ceza verme yetkisinin zamanaşımına uğraması sebebiyle dosyanın işlemden kaldırılması gerektiği gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar veren İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.2577 sayılı Kanun’un 49. maddesine uygun bulunan davalının temyiz isteminin kabulüne;
2.Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin temyize konu … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 23/05/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.