Danıştay Kararı 5. Daire 2016/30616 E. 2020/4840 K. 02.11.2020 T.

Danıştay 5. Daire Başkanlığı         2016/30616 E.  ,  2020/4840 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/30616
Karar No : 2020/4840

TEMYİZ EDEN (DAVACI): …
VEKİLİ : …

KARŞI TARAF (DAVALILAR) : 1- … / …
Vekili: …
2- … Bakanlığı /…

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: ‘nda uzman olarak görev yapan davacının, Sektörel İzleme ve Değerlendirme Birimine raportör olarak atanmasına ilişkin Başbakanlığın 21/08/2015 tarih ve 9172 sayılı işleminin iptali istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında; 3056 sayılı Kanun maddesi ile düzenlenen Başbakanlığa danışmanlık yapmak üzere kurulan bir birime alanında uzman personelden kimlerin atanacağı noktasında mevzuatın idareye takdir yetkisi tanıdığı, idarenin mevzuat uyarınca sahip olduğu takdir yetkisini kamu yararı ve hizmet gereklerine aykırı kullandığına dair herhangi bir bilgi belge bulunmadığı, idari teşkilatın işleyişinden ve koordinasyonundan birincil derecede sorumlu birime yapılan atamaların kamu yararı ve hizmet gerekleri ile örtüştüğü, mali hakları yönünden önceki kadroları için uygulanmakta olan hükümlerin uygulanmasına devam edileceği ve yargı kararı ile idarenin takdir yetkisini kaldıracak şekilde hüküm verilemeyeceği yönündeki Anayasal kural da dikkate alındığında; davacının emrine sektörel izleme ve değerlendirme raportörü olarak naklen atanmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından; dava konusu işlemin, sebep, maksat ve konu bakımından hukuka aykırı olduğu, 3056 sayılı Kanun’un geçiçi 10. maddesinde sayılan unvanlar arasında davacının unvanının yer almadığı, davacının isminin de aralarında bulunduğu sektörel izleme ve değerlendirme birimine raportör olarak atanacakların isim listesinin objektif, tarafsız ve kamu yararı gözetilerek hazırlanmadığı, atamasının tamamen keyfi yapıldığı, atama işlemi ile kazanılmış hakkının gasp edildiği, idarenin takdir hakkını hukuka uygun kullanmadığı, davacının isteği ve rızası olmadan kariyer ve liyakat ilkelerine aykırı olarak atama işleminin yapıldığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMALARI :
Davalı Cumhurbaşkanlığı tarafından, davacının kamu yararı ve hizmet gerekleri doğrultusunda kariyer ve liyakat ilkelerine uygun olarak atandığı, kazanılmış hakkının ihlal edilmediği, dava konusu işlemin sebep konu ve amaç yönlerinden hukuka uygun olduğu, takdir yetkisinin hukuka uygun olarak kullanıldığı belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Davalı Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından, dava konusu atama işleminin kamu yararı ve hizmet gerekleri çerçevesinde objektif kriterler temelinde yasal mevzuata uygun olarak yapıldığı, davacının kazanılmış hak aylık derecesine uygun bir kadroya atandığı ve özlük ve mali haklarının korunduğu, atama işleminin gerekçesinin kanun hükmüne dayandığı, ayrıca davacının 672 sayılı KHK ile kamu görevinden çıkarıldığı belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 17. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca davacının duruşma istemi yerinde görülmeyerek ve dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin, davalı ile hasım mevkiinden çıkarılarak, 703 sayılı Anayasada Yapılan Değişikliklere Uyum Sağlanması Amacıyla Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin 219/1. maddesi gereğince Cumhurbaşkanlığı, 15/07/2018 tarih ve 30479 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan (4) sayılı Bakanlıklar Bağlı, İlgili, İlişkili Kurum ve Kuruluşlar İle Diğer Kurum Ve Kuruluşların Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin “Kuruluş” başlıklı 735. maddesinin 1. fıkrasındaki, “Bu Bölümde ve ilgili diğer mevzuatla verilen görevleri yerine getirmek ve yetkileri kullanmak üzere kamu tüzel kişiliğini haiz, özel bütçeli, Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlı kurulmuştur.” hükmü uyarınca Kültür ve Turizm Bakanlığı, hasım mevkiine alındıktan sonra dosya incelenerek gereği görüşüldü işin gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddi yolundaki … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Kullanılmayan … TL yürütmeyi durdurma harcının istemi hâlinde davacıya iadesine,
5. 2577 sayılı Kanun’un (geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (onbeş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02/11/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.