Danıştay Kararı 5. Daire 2016/27150 E. 2020/4271 K. 13.10.2020 T.

Danıştay 5. Daire Başkanlığı         2016/27150 E.  ,  2020/4271 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/27150
Karar No : 2020/4271

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Valiliği

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacının … İl Emniyet Müdürlüğü emrinde görev yaptığı döneme ilişkin olarak hakkında yürütülen soruşturma sonucunda, Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğünün 7/D-3. maddesi uyarınca 24 ay uzun süresi durdurma cezası ile cezalandırılması gerekmekte ise de, anılan Tüzüğün 15. maddesinin uygulanması suretiyle 10 ay kısa süreli durdurma cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin Kocaeli Valiliği İl Polis Disiplin Kurulunun … tarih ve … sayılı kararının iptali istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında; İstihbarat Şube Müdürlüğünde yapılan bir kısım teknik takip çalışmalarının 2559 sayılı Polis Vazife ve Selahiyet Kanunu’nun ek 7. maddesine aykırı olduğuna yönelik hazırlanan ve büro amir vekili F.Y’nin parafladığı bir evrakın daha sonra içeriğine katılmaması sebebiyle parafından sarfınazar etmek istemesiyle ilgili olarak şube müdürü ile arasında gelişen olaylara dair, hukuksuzluk yaşadığı iddiasının değerledirilmesine ilişkin olarak dilekçe ve şikayet hakkı kapsamında BİMER’e başvurması üzerine, davacının da söz konusu teknik takip çalışmalarının kendisinin bu birimde görevli olduğu döneme ilişkin olması ve kendisine sorumluluk yüklenmek amacına dönük olduğu iddiasıyla 10/04/2014 tarihinde BİMER’e başvurduğu, davacının şube müdürüne yönelik isnatlarının ve şikayette bulunduğu hususların haklılığı ya da haksızlığına göre fiilerinin Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü’nün 6/A-9. maddesi kapsamında olup olmadığı açısından ayrıca değerlendirilmesi mümkün olmakla beraber, Anayasa ve Kanunlarla kendisine tanınan dilekçe ve şikayet hakkını kullanmak suretiyle yaptığı başvuruda geçen ibarelerin görev içinde ya da dışında amir ya da üstlerinin eylem ya da işlemlerini eleştirici nitelikte söz söylemek ya da yazı yazmak kapsamında değerlendirilemeyeceği, dolayısıyla davacıya isnat edilen görev içinde ya da dışında amir ya da üstlerinin eylem ya da işlemlerini eleştirici nitelikte söz söylemek ya da yazı yazma suçunun sübuta ermediği sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, Emniyet Teşkilatının kendine has emir komuta zinciri ile hiyerarşik yapısı göz önüne alındığında davacının dilekçesinde mensubu olduğu teşkilatın amirlerini şikayet hakkının sınırlarını aşarak bu hakkını kötüye kullanmak suretiyle eleştirdiği, zan altında bıraktığı sabit olup, usulüne uygun olarak tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı ve aksi yöndeki İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin işin gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:

MADDİ OLAY :
Davacının … İl Emniyet Müdürlüğü bünyesinde komiser olarak görev yaptığı dönemde, 10/04/2014 tarihinde BİMER’e yaptığı başvuru da, görev içinde ya da dışında amir ya da üstlerinin eylem ya da işlemlerini eleştirici nitelikte söz söylemek ya da yazı yazmak, zorunluluk olmadan rütbe sırasına uymayarak başvuruda bulunmak, gizli tutulması zorunlu olan ve görevi ile ilgili bulunan bilgi ve belgeleri görevli ve yetkili olmayan kişilere açıklamak suçlarını işlediğinden bahisle hakkında idari soruşturma başlatılmıştır.
Yapılan soruşturma sonucunda hazırlanan 21/11/2014 tarihli raporda, davacı ile ilgili olarak, davacının, BİMER’e verdiği dilekçe ile istihbarat şubesinin iç işleyişiyle ilgili ve tamamen şube içi çalışmalarını ilgilendiren ve şube müdürünün yasal görevi nedeniyle yönetmelik gereği yerine getirmekle mükellef olduğu işlemleri yetkili ve sıralı amirlerini hiçe sayarak soyut ve tahmine dayalı bir şekilde töhmet altında bırakarak, haksız isnatlarda ve eleştirilerde bulunarak müracaat ve şikayette bulunduğu, müracaat ve şikayet hakkını kullanır iken savunma ve şikayet hakkının dokunulmazlık sınırlarını aşarak amirinin görev ve yetkisini sorguladığı ve amirinin görevinden kaynaklanan eylem ve işlemlerini haksız yere yazıyla ve sözle eleştirerek polis meslek disiplinini ihlal ettiği ve bu suretle Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğünde disiplin suçu olarak belirtilen görev içinde ya da dışında amir ya da üstlerinin eylem ya da işlemlerini eleştirici nitelikte söz söylemek ya da yazı yazmak suçunu işlediğinden bahisle Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü’nün 7/D-3 maddesi gereğince 24 ay uzun süreli durdurma cezasıyla cezalandırılması yönünde teklif getirildiği, anılan rapor doğrultusunda Kocaeli Valiliği İl Polis Disiplin Kurulu’nun … tarih ve … sayılı kararıyla davacının 24 ay uzun süreli durdurma cezasıyla cezalandırılması gerekmekte ise de, geçmiş hizmetleri olumlu sicili iyi olduğundan Tüzüğün 15. maddesinin tatbiki ile bir alt ceza olan 10 ay kısa süreli durdurma cezasıyla cezalandırılmasına karar verildiği görülmüştür.
Bunun üzerine temyizen incelenen dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü’nün 7/D-3 maddesinde; “Görev içinde ya da dışında amir ya da üstlerinin eylem ya da işlemlerini eleştirici nitelikte söz söylemek ya da yazı yazmak ” 24 ay uzun süreli durdurma cezasını gerektiren fiil ve davranışlar arasında sayılmış olup, aynı Tüzüğün 15.maddesinde ise; kararın verildiği güne kadar geçmiş hizmetleri olumlu ve sicilleri iyi olan memurlara Tüzükte gösterilen cezanın bir derece aşağısının uygulanabileceği hüküm altına alınmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dosyanın incelenmesinden, 26/02/2014 tarihinde … İl Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürlüğünün, Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığı ile olan ve gizlilik kaydı taşıyan yazışmasına konu evraka dair olarak, büro amir vekili sıfatıyla F.Y’nin paraflaması ve resmi yazışma yönetmeliğine göre hazırlanmış bu yazının ilgili birime iletilmesinin ardından, yine F.Y’nin yazı içeriğine katılmadığı ve parafından sarfı nazar etmek istemesi üzerine şube müdürü tarafından bu talebinin olumlu karşılanmaması akabinde şube müdürünün tehdit ve hakaret içeren söz ile eylem ve davranışlarının hukuka aykırı olduğu iddiası ile BİMER’e başvurduğu, davacı ise kendisinin istihbarat biriminde görev yaptığı döneme ilişkin olarak usulsüz dinlemeler konulu bu yazının kendisinin suçlu çıkarılmasına yönelik olarak hazırlandığı iddiasıyla aynı şekilde BİMER’e başvurup ayrıca şube müdürü hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunduğu, savcılık tarafından ise şube müdürü hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği anlaşılmıştır.
Her ne kadar, İdare Mahkemesince, davacının Anayasa ve kanunlarla kendisine tanınan dilekçe ve şikayet hakkı kapsamında hareket ettiği, yaptığı başvuruda geçen ifadelerin dava konusu işleme dayanak mevzuat hükmü kapsamında değerlendirilemeyeceği gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiş ise de, dosyadaki belgeler ile şikayet dilekçesinin, davacının mevzuata uygun olarak düzenlenmiş bir çalışmaya ilişkin olarak amirini soyut ve tahmine dayalı bir şekilde töhmet altında bırakarak, eleştiri sınırlarını aşar nitelikte haksız isnatlarda bulunduğu, bu üslubu ile müracaat hakkını kötüye kullandığı anlaşılmaktadır.
Şu hale göre, davacının eyleminin, görev içinde ya da dışında amir ya da üstlerinin eylem ya da işlemlerini eleştirici nitelikte söz söylemek ya da yazı yazmak fiili kapsamında değerlendirilerek bir alt ceza uygulanmak suretiyle hakkında tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık görülmemiştir.
Bu itibarla, dava konusu işlemin iptali yönündeki İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.2577 sayılı Kanun’un 49. maddesine uygun bulunan davalının temyiz isteminin kabulüne;
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin temyize konu … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun’un (geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 13/10/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.