Danıştay Kararı 5. Daire 2016/26683 E. 2020/4974 K. 09.11.2020 T.

Danıştay 5. Daire Başkanlığı         2016/26683 E.  ,  2020/4974 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/26683
Karar No : 2020/4974

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Valiliği

KARŞI TARAF (DAVACI) : …

İSTEMİN KONUSU : …. İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: … İl Emniyet Müdürlüğü emrinde komiser yardımcısı olarak görev yapan davacının, “görev içinde ya da dışında amir ya da üstlerinin eylem ya da işlemlerini eleştirici nitelikte söz söylemek ya da yazı yazmak” fiilini işlediğinden bahisle Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü’nün 7/D-3. maddesi uyarınca 24 ay uzun süreli durdurma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin … tarih ve … sayılı … Valiliği İl Polis Disiplin Kurulu kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …. İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında; uyuşmazlık konusu işleme esas alınan davacının idareye başvuru dilekçesi ve eki tutanaklara bakıldığında; davacının Mahkemece verilen kararlar üzerine yeniden görevlendirildiği KOM Şube Müdürlüğü’ndeki eski görevine iade edilmediği, verilen görevlerin komiser yardımcısı görev tanımına girmediği, görevlendirmelerin yazılı olarak kendisine tebliğ edilmediği gibi kendisine karşı hukuksuz yaklaşım ve uygulamalarda bulunulduğu iddiasına ilişkin olduğu, dilekçe içeriğinde belli bir amire yönelik bir ibare bulunmadığı ve uğradığını düşündüğü haksızlığı kurumun en üst mercilerine bildirme niteliği taşıdığı, davacının şikayette bulunduğu hususların haklılığı ya da haksızlığının ayrıca değerlendirilebileceği, Anayasa ve kanunlarla kendisine tanınan dilekçe ve şikayet hakkını kullanmak suretiyle verdiği dilekçe ve eki tutanakların “görev içinde ya da dışında amir ya da üstlerinin eylem ya da işlemlerini eleştirici nitelikte söz söylemek ya da yazı yazmak” kapsamında değerlendirilemeyeceği, dolayısıyla davacıya isnat edilen disiplin suçunun sübuta ermediği anlaşıldığından, anılan suçun sübuta erdiğinden bahisle davacıya 24 ay uzun süreli durdurma cezası verilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından; davacının eyleminin sabit olduğu, eylemine uyan disiplin cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından; dilekçesindeki ifadelerin şikayet hakkını kullanmak kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NİN DÜŞÜNCESİ : İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra ve dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin işin gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:

MADDİ OLAY :
… İl Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü emrinde komiser yardımcısı olarak görev yapan davacının, 01/12/2014 tarihinde … İl Emniyet Müdürlüğü’ne sunduğu dilekçe ile “kendisinin komiser yardımcısı olduğu, çalıştığı büroda görev yapan diğer komiser yardımcılarına yaptırılmayan ayak işlerinin kendisine yaptırıldığı, komiser yardımcılarının görevleri arasında yer almayan işleri yaptığı, tüm gün yaya devriye olarak görevlendirildiği, amirlerine bu durumu aktarmasına rağmen kendisine bir araç verilmediği, tüm gün yaya olarak sokakları gezdiği, görevlendirmelerin yazılı tebligat şeklinde yapılmasını istemesine rağmen yapılmadığı, haftanın yedi günü görevlendirildiği, kendisine hafta izni verilmediği” şeklinde iddialarda bulunması üzerine hakkında disiplin soruşturmasına başlanılmıştır.
Bahse konu disiplin soruşturması sonucunda, davacının “görev içinde ya da dışında amir ya da üstlerinin eylem ya da işlemlerini eleştirici nitelikte söz söylemek ya da yazı yazmak” fiilini işlediğinden bahisle Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü’nün 7/D-3. maddesi uyarınca 24 ay uzun süreli durdurma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin … Valiliği İl Polis Disiplin Kurulunun … tarih ve … sayılı işlemi tesis edilmiştir.
Bunun üzerine, söz konusu işlemin iptali istemiyle temyizen incelenen dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü’nün 7/D-3. maddesinde, “görev içinde ya da dışında amir ya da üstlerinin eylem ya da işlemlerini eleştirici nitelikte söz söylemek ya da yazı yazmak” fiili 24 ay uzun süreli durdurma cezasını gerektiren eylem, işlem, tutum ve davranışlar arasında sayılmıştır.
08/03/2018 tarih ve 30354 Mükerrer sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren ve emniyet teşkilatı mensuplarına ilişkin disiplin kurallarını yeniden düzenleyen 7068 sayılı Genel Kolluk Disiplin Hükümleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin Kabul Edilmesine Dair Kanun’un 8. maddesinin 4. fıkrasının (b) bendinin 5. alt bendinde “görev içinde veya dışında amir ya da üstlerinin eylem veya işlemlerini olumsuz yönde eleştirici nitelikte söz söylemek ya da yazı yazmak” fiili, 6 ay kısa süreli durdurma cezasını gerektiren haller arasında sayılmıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dava dosyasının incelenmesinden, davacı tarafından verilen dilekçedeki iddiaların; dilekçe ile başvuruda bulunmanın, görevleri hakkında iyileştirme talep etmenin ötesinde, Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğündeki amirleri, amirlerin uygulamaları ve kendisine verilen görevler hakkında haksız şikayetler içerdiği, bu nedenle şikayet hakkı kapsamında değerlendirilemeyeceği ve Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü’nün 7/D-3. maddesi kapsamında disiplin suçu teşkil ettiği anlaşıldığından, davacının anılan maddedeki suçu işlediğinin sabit olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Öte yandan, dava devam ederken, davacının fiiline uygulanacak disiplin cezasına ilişkin mevzuatta değişiklik olması nedeniyle uyuşmazlığın çözülebilmesi için davacının işlediği fiile hangi mevzuat hükmünün uygulanması gerektiğinin de belirlenmesi gerekmektedir.
Ceza hukuku kökenli bir ilke olan ancak zaman içinde hukukun tüm dallarında geçerli bir ilke olarak benimsenen “lehe olan hükmün uygulanması ilkesi”; işlendiği zamanın hukuki normları uyarınca suç sayılan bir fiilin sonradan yürürlüğe giren bir düzenleme ile suç olmaktan çıkarılmış bulunması veya sonradan yürürlüğe giren düzenlemenin, suçun işlendiği zaman mevcut olan düzenlemeye göre suçlunun lehine sonuçlar doğurması durumunda, failin lehine olan sonraki normun daha önce işlenmiş olan fiillere uygulanmasını öngörmektedir.
İdare hukuku alanında, kural olarak idari işlemlerin yargısal denetimi tesis edildiği tarihte yürürlükte bulunan mevzuata göre yapılmaktadır. İdari işlem niteliğindeki disiplin cezasının da tesis edildiği tarihte yürürlükte bulunan mevzuata göre yargısal denetiminin yapılması gerekmekte ise de, lehe olan normun uygulanması ilkesinin disiplin cezaları yönünden de geçerli olduğunun kabulü gerekmektedir.
Dolayısıyla, fiilin işlendiği tarih itibarıyla yürürlükte bulunan mevzuat ile daha sonra yürürlüğe giren mevzuat hükümleri farklı ise, disiplin cezası ile cezalandırılacak olan kişilerin lehine olan mevzuat hükmü dikkate alınmalıdır.
Uyuşmazlıkta, davacıya isnat edilen fiilin sabit olduğu anlaşılmakta ise de, Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü’nün 7/D-3. maddesinde düzenlenen disiplin cezası, 08/03/2018 tarih ve 30354 Mükerrer sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren ve emniyet teşkilatı mensuplarına ilişkin disiplin kurallarını yeniden düzenleyen 7068 sayılı Genel Kolluk Disiplin Hükümleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin Kabul Edilmesine Dair Kanun’un 8/4-b-5. maddesinde belirtilen disiplin cezası ile karşılaştırıldığında, 7068 sayılı Kanundaki düzenlemenin davacı lehine olduğu görüldüğünden, İdare Mahkemesince, davacı lehinde olan düzenleme dikkate alınarak uyuşmazlık hakkında yeniden bir karar verilmesi gerekmektedir.
Bu itibarla, belirtilen değerlendirme yapılmaksızın dava konusu işlemin iptali yönünde verilen İdare Mahkemesi kararında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.2577 sayılı Kanun’un 49. maddesine uygun bulunan davalının temyiz isteminin kabulüne,
2.Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin temyize konu …. İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun’un (geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 09/11/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.