Danıştay Kararı 5. Daire 2016/26595 E. 2020/4294 K. 13.10.2020 T.

Danıştay 5. Daire Başkanlığı         2016/26595 E.  ,  2020/4294 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/26595
Karar No : 2020/4294

TEMYİZ EDENLER : 1- (DAVACI) : …
2- (DAVALI) : …
VEKİLİ : I. Hukuk Müşaviri V. …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının aleyhlerine olan kısımlarının temyizen incelenerek bozulması taraflarca istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Başbakanlık … Genel Müdürlüğü … Dairesi Başkanlığında daire başkanı kadrosunda görev yapan davacının, merkez teşkilatı emrinde durumuna uygun başka bir kadroya atanmak üzere görevinden alınmasına ilişkin … tarih ve … sayılı işlem ile bu işleme dayalı olarak … Daire Başkanlığında eğitim uzmanı kadrosuna atanmasına ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptali ile dava konusu işlemler nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine ve özlük haklarının iadesine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında; davacının, … Dairesi Başkanlığı kadrosundan merkez teşkilatı emrinde durumuna uygun başka bir kadroya atanmak üzere görevinden alınmasına ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptali istemi yönünden; … Genel Müdürlüğünün bağlı olduğu Başbakan Yardımcısının ve Kurum Genel Müdürünün değişmesi üzerine davalı idare teşkilatı bünyesinde birtakım değişiklikler yapıldığı, 05/02/2015 tarih ve 29258 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan kararname ile Genel Müdür Yardımcısı sayısının üçe çıkarıldığı, Araştırma ve Analiz Dairesi Başkanlığı adı altında yeni bir daire kurulduğu, mevcut daire başkanlıklarına yeni görevlendirmeler yapıldığı, 657 sayılı Kanun’un 76. maddesinin birinci fıkrası, 231 sayılı … ve Enformasyon Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin 2. ve 9. maddeleri göz önünde bulundurulduğunda, Basın-Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğünün görev alanı ve görevlerinin mahiyeti icabı, kamu görevlilerini atama ve görevden alma konusunda geniş takdir yetkisine sahip olduğunun kuşkusuz olduğu, ancak bu geniş takdir yetkisinin dahi mutlak ve sınırsız olmadığı, kamu yararı ve hizmet gereklerine uygun olarak kullanılması gerektiği, üst düzey kamu yöneticilerinin, kamu kurum ve kuruluşlarının geleceğe dönük planlarını ve politikalarını saptayan, bu plan ve politikalardaki hedefleri gerçekleştirmek için gerekli kaynakları ve bu kaynakların kullanım yerlerini belirleyen kişiler ya da bu kişilerin emir ve direktifleri yönünde uygulamayı yapan veya onlara yardımcı olan kişiler oldukları hususu ile davalı idareye atama konusunda tanınan takdir yetkisinin kamu yararı ve hizmet gereklerine aykırı olarak kullanıldığı yolunda yapılmış bir tespit bulunmadığı hususu göz önünde bulundurulduğunda, yürütülen hizmetin niteliği ile önem ve özelliği dikkate alınmak suretiyle davacının Basın-Yayın Daire Başkanlığı görevinden alınması yönünde tesis edilen dava konusu işlemde hukuka ve hizmet gereklerine aykırılık bulunmadığı; davacının, … Daire Başkanlığında eğitim uzmanı kadrosuna atanmasına ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptali istemi yönünden ise; her ne kadar davacının, ana hizmet birimlerinden olan … Daire Başkanlığı bünyesindeki Daire Başkanlığı görevinden alınması hukuka aykırı değilse de, davacının eğitim ve öğretim durumu ile geçmiş hizmetleri ve yürüttüğü görevler göz önünde bulundurulduğunda, kariyerine uygun eş değer bir göreve atanmadığı anlaşıldığından, davacının yardımcı hizmet birimi olan İnsan Kaynakları Dairesi Başkanlığı bünyesine eğitim uzmanı olarak atanmasına ilişkin işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı; öte yandan, hukuka aykırılığı yargı kararı ile saptanan işlemler nedeniyle ilgililerin yoksun kaldığı parasal hakların tazmini Anayasa’nın 125. maddesi uyarınca zorunlu olduğundan, davacının eğitim uzmanlığına atanması nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının dava tarihten itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalı idarece hesaplanarak davacıya ödenmesi, özlük haklarının da iade edilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davacının … Dairesi Başkanlığı kadrosundan merkez teşkilatı emrinde durumuna uygun başka bir kadroya atanmak üzere görevinden alınmasına ilişkin … tarih ve … sayılı işlem yönünden davanın reddine, davacının … Daire Başkanlığında eğitim uzmanı kadrosuna atanmasına ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptaline, davacının eğitim uzmanı kadrosuna atanması nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının dava tarihi olan 27/03/2015 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİNİN İDDİALARI :
Davalı idare tarafından; davacının eğitim uzmanı kadrosuna atanmasına ilişkin işlemin hukuka uygun olduğu ileri sürülerek İdare Mahkemesi kararının bozulması istenilmiş ise de, 03/04/2017 tarihinde kayda giren dilekçe ile temyiz isteminden feragat edildiğinden feragat hükümleri uyarınca karar verilmesi gerektiği ileri sürülmektedir.
Davacı tarafından; başka kadroya atanmak üzere daire başkanlığı görevinden alınmasına ilişkin işlemin hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek İdare Mahkemesince verilen kararın söz konusu işleme yönelik kısmının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMALARI :
Davacı tarafından; dava konusu işlemlerin hukuka aykırı olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Davalı tarafından; savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NİN DÜŞÜNCESİ : Davacının temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının davacının daire başkanlığı görevinden alınmasına ilişkin işlem yönünden onanması, davalı idarenin temyiz istemi yönünden ise, feragat nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Beşinci Dairesince, 703 sayılı Anayasada Yapılan Değişikliklere Uyum Sağlanması Amacıyla Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin 122. ve Geçici 2. maddeleri gereğince kapatılan Başbakanlık … Genel Müdürlüğü hasım mevkiinden çıkarılıp Cumhurbaşkanlığı hasım mevkiine alınarak ve dosya tekemmül ettiğinden davalı idarenin yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin işin gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:

DAVACININ TEMYİZ İSTEMİ YÖNÜNDEN:
Hukuki Değerlendirme:
Dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçesi yukarıda açıklanan İdare Mahkemesi kararının, davacının daire başkanlığı kadrosundan alınmasına ilişkin … tarih ve … sayılı işlem yönünden davanın reddi yolundaki hüküm fıkrası, aynı gerekçe ile Dairemizce de uygun bulunmuş olup davacının temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, kararın anılan hüküm fıkrasının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

DAVALININ TEMYİZ İSTEMİ YÖNÜNDEN:
Maddi Olay :
Başbakanlık … Genel Müdürlüğü … Dairesi Başkanlığında 1.derece+3600 ek göstergeli daire başkanı kadrosunda görev yapan davacı, … tarih ve … sayılı işlem ile merkez teşkilatı emrinde durumuna uygun başka bir kadroya atanmak üzere bu görevinden alınmıştır. Ardından bu işleme dayalı olarak tesis edilen … tarih ve … sayılı işlemle 1.derece+2200 ek göstergeli eğitim uzmanı kadrosuna atanmıştır.
Bunun üzerine, davacının daire başkanlığından alınmasına ilişkin işlem ile eğitim uzmanı kadrosuna atanmasına ilişkin işlemin iptaline ve bu işlemler nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine ve özlük haklarının iadesine karar verilmesi istemiyle temyizen incelenen dava açılmıştır.
Öte yandan, davalı vekili tarafından, 03/04/2017 tarihinde kayda giren dilekçe ile temyiz isteminden feragat edilmiştir.

İlgili Mevzuat:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 31. maddesi ile göndermede bulunulan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu, 04/02/2011 tarih ve 27836 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak 01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 450. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış, anılan Kanun’un 447. maddesinin 2. fıkrasında ise, mevzuatta, yürürlükten kaldırılan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’na yapılan göndermelerin, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun bu hükümlerin karşılığını oluşturan maddelerine yapılmış sayılacağı hükme bağlanmıştır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 307. maddesinde, feragat, davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesi olarak tanımlanmış; 309. maddesinde, feragat beyanının dilekçe ile veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılacağı, 310. maddesinde, feragat ve kabulün, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabileceği, 311. maddesinde ise, feragatin kesin bir hükmün hukuki sonuçlarını doğuracağı hükmüne yer verilmiştir.

Hukuki Değerlendirme:
Hüküm kesinleşmeden, davalı idarenin vekili tarafından 03/04/2017 tarihinde kayda giren dilekçe ile temyiz isteminden feragat edilmesi nedeniyle davalı idarenin temyiz istemi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekmektedir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.Davalı idarenin TEMYİZ İSTEMİ HAKKINDA FERAGAT NEDENİYLE KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2.Davacının temyiz isteminin reddine,
3.Temyize konu … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın davacının merkez teşkilatı emrinde durumuna uygun başka bir kadroya atanmak üzere daire başkanlığı görevinden alınmasına ilişkin … tarih ve … sayılı işlem yönünden davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin kısmının ONANMASINA,
4.2577 sayılı Kanun’un (geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 13/10/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.