Danıştay Kararı 5. Daire 2016/245 E. 2016/313 K. 28.01.2016 T.

Danıştay 5. Daire Başkanlığı         2016/245 E.  ,  2016/313 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/245
Karar No : 2016/313

Temyiz İsteminde Bulunan
(Davacı) :
Karşı Taraf (Davalı) :
Vekili : Av.

İsteğin Özeti : İşletme ve İştirakler Daire Başkanlığı’nda Şube Müdürü olarak görev yapan davacının, İç Denetim Birimi Başkanlığı tarafından tesbit edilen kamu zararının, Kamu Zararlarının Tahsiline ilişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik kapsamında tahsilinin sağlanması hususuna ilişkin 04.12.2014 gün ve 2254 sayılı işlemine yaptığı itirazın reddine ilişkin 18.12.2014 gün ve 415 sayılı işlemin iptali istemiyle açılan davanın; kesin ve yürütülebilir işlem mahiyetinde olmayan işleme karşı yapılan itirazın reddine ilişkin dava konusu işlemin, davacı hakkında doğrudan hukuki sonuç doğuran, idari davaya konu olabilecek mahiyette bulunmadığı gerekçesiyle incelenmeksizin reddi yolunda … 2 . İdare Mahkemesince verilen … günlü, … sayılı kararın; dilekçede yazılı nedenlerle, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.
Cevabın Özeti : İstemin reddi gerektiği yolundadır.
Danıştay Tetkik Hâkimi :
Düşüncesi : Kararın onanması gerektiği düşünülmüştür.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Beşinci Dairesince, Danıştay Başkanlık Kurulunun 22/12/2014 günlü ve K:2014/17 sayılı Danıştay dava daireleri arasındaki işbölümü kararı sonucu dava dosyasının Danıştay Onbeşinci Dairesinden, Dairemize iletildiği ve dosyanın tekemmül ettiği anlaşıldığından, yürütmenin durdurulması istemi hakkında bir karar verilmeksizin işin gereği düşünüldü:
İdare ve vergi mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin varlığına bağlıdır. … 2 . İdare Mahkemesince verilen … günlü, … sayılı karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir neden de bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın onanmasına; temyiz giderlerinin istemde bulunan davacı üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan 45,60TL yürütmenin durdurulması harcının istemi halinde davacıya iadesine, 28/01/2016 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :

Uyuşmazlık, tespit edilen bir kamu zararının ödenmesinin istenilmesine ilişkin işlemden doğmaktadır.
İdari uyuşmazlıklar idari yargıda çözülebilir. Davaya konu edilen karar idari bir işlem olup, bu işlemin adli yargıda açılacak bir alacak davası yoluyla icra edilecek olması, onun kesin ve icrai nitelikte olmadığını göstermemektedir.
Bu işleme karşı idari yargıda dava açılmakla, idari uyuşmazlığın -doğal olarak- idari yargıda çözümlenmesi, bir başka deyişle “belirlenen zarardan davacının sorumlu tutulmasına” ilişkin kararın yargısal denetiminin idari yargıda yapılması amaçlanmıştır. Bu işlemin idari yargıda dava konusu edilemeyeceği sonucuna varılması, idari bir işlemin idari yargı denetimi dışında bırakılması, idari bir uyuşmazlığın adli yargı yeri tarafından irdelenip çözümlenmesini istemek anlamındadır.
Kesin ve icrai olduğunda kuşku bulunmayan işlemin idari davaya konu olabileceği ve bu nedenle uyuşmazlığın esasının incelenip çözüme kavuşturulması gerektiği açıktır.
Temyiz edilen kararın bu gerekçeyle bozulması gerektiği görüşüyle onama kararına karşıyız.