Danıştay Kararı 5. Daire 2016/24468 E. 2019/4298 K. 25.06.2019 T.

Danıştay 5. Daire Başkanlığı         2016/24468 E.  ,  2019/4298 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/24468
Karar No : 2019/4298

TEMYİZ EDEN (DAVACI):…
VEKİLİ : …
KARŞI TARAF (DAVALI) :…
VEKİLİ : …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: … İl Emniyet Müdürlüğü emrinde polis memuru olarak görev yapan davacı tarafından, borçlarını ödememeyi alışkanlık haline getirdiğinden bahisle Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü’nün 6/C-2. maddesi uyarınca “10 ay kısa süreli durdurma” cezası ile cezalandırılmasına ilişkin 29/04/2015 tarih ve … sayılı … Valiliği İl Polis Disiplin Kurulu kararının iptali istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında; davacı hakkında takibine başlanmış 3 farklı haciz dosyası bulunduğu, bu borçların alacaklılarının farklı kişi ve kurumlar olduğu, miktarlarının yüksek olduğu, dosya muhteviyatındaki bilgi ve belgelerin incelenmesinden, isnat olunan fiilin davacı tarafından işlendiği hususunun sübuta erdiği sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı vekili tarafından, davacının bir tanıdığına kefil olduktan sonra ekonomik durumunu düzeltemediği, kasıtlı olmadan borçlarını ödeme acziyetine düştüğü, bankacılık alanındaki yasal düzenlemelerin ödeme şartlarını zorlaştırdığı, İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NIN DÜŞÜNCESİ : Uyuşmazlıkta, isnat olunan fiilin davacı tarafından işlendiği hususunun sübuta erdiği anlaşılsa da, 7068 sayılı Genel Kolluk Disiplin Hükümleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin Kabul Edilmesine Dair Kanunun, Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğüne kıyasla davacı hakkında lehe olan bir düzenleme içerdiğinden; davacı lehinde olan düzenleme uyarınca yeniden bir karar verilmesi ve bu nedenle İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:

MADDİ OLAY :
Davacı, … İl Emniyet Müdürlüğü emrinde polis memuru olarak görev yapmaktadır.
Davacı hakkında, toplamda 3 adet icra dosyası hakkında icra takibi başlatıldığının bildirilmesi üzerine, düzenlenen soruşturma raporunda; alacaklıları ayrı kişiler olan, değişik tarihlerde yapılan yüksek miktarlı borçların ödenmediğinden bahisle davacının maaşından icra kesintisi yapılmakta olduğu tespitlerine yer verilmiştir.
Davacı, soruşturma raporundaki teklif doğrultusunda, … Valiliği İl Polis Disiplin Kurulunun 29/04/2015 tarih ve … sayılı kararıyla Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü’nün 7/A-4. maddesi uyarınca “10 Ay Uzun Süreli Durdurma” cezası ile cezalandırılmıştır
Bunun üzerine temyizen incelenen dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğünün 6/C-2. maddesinde; borçlanıp ödememeyi alışkanlık haline getirmek fiilinin 10 ay kısa süreli durdurma cezası gerektirdiği hüküm altına alınmıştır.
08/03/2018 tarih ve 30354 sayılı Mükerrer Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren ve emniyet teşkilatı mensuplarına ilişkin disiplin kurallarını yeniden düzenleyen 7068 sayılı, Genel Kolluk Disiplin Hükümleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin Kabul Edilmesine Dair Kanun’un 8. maddesinin 4. fıkrasının (b) bendinin 2. alt bendinde “kabul edilebilir mücbir sebepler haricinde borçlanıp ödememeyi alışkanlık haline getirmek ” fiili, 6 ay kısa süreli durdurma cezasını gerektiren haller arasında sayılmıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dava dosyasının incelenmesinden; davacının üzerine atılı borçlanıp ödememeyi alışkanlık haline getirme fiilinin sabit olduğu ve bu eyleminin Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü’nün 6/C-2. maddesi kapsamında bulunduğu açıktır.
Dava devam ederken, davacının fiiline uygulanacak disiplin cezasına ilişkin mevzuatta değişiklik olması nedeniyle uyuşmazlığın çözülebilmesi için öncelikle davacının işlediği fiile hangi mevzuat hükmünün uygulanması gerektiğinin, belirlenmesi gerekmektedir.
Ceza hukuku kökenli bir ilke olan ancak zaman içinde hukukun tüm dallarında geçerli bir ilke olarak benimsenen lehe olan hükmün uygulanması ilkesi; işlendiği zamanın hukuki normları uyarınca suç sayılan bir fiilin sonradan yürürlüğe giren bir düzenleme ile suç olmaktan çıkarılmış bulunması veya sonradan yürürlüğe giren düzenlemenin, suçun işlendiği zaman mevcut olan düzenlemeye göre suçlunun lehine sonuçlar doğurması durumunda, failin lehine olan sonraki normun daha önce işlenmiş olan fiillere uygulanmasını öngörmektedir.
İdare hukuku alanında, kural olarak idari işlemlerin yargısal denetimi tesis edildiği tarihte yürürlükte bulunan mevzuata göre yapılmaktadır. İdari işlem niteliğindeki disiplin cezasının da tesis edildiği tarihte yürürlükte bulunan mevzuata göre yargısal denetiminin yapılması gerekmekte ise de, lehe olan normun uygulanması ilkesinin disiplin cezaları yönünden de geçerli olduğunun kabulü gerekmektedir.
Dolayısıyla, fiilin işlendiği tarih itibariyle yürürlükte bulunan mevzuat ile daha sonra yürürlüğe giren mevzuat hükümleri farklı ise, disiplin cezası ile cezalandırılacak olan kişilerin lehine olan mevzuat hükmü dikkate alınmalıdır.
Uyuşmazlıkta, davacıya isnat edilen fiilin sabit olduğu anlaşılmakta ise de, Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü’nün 6/C-2. maddesinde düzenlenen disiplin cezası, 08/03/2018 tarih ve 30354 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren ve emniyet teşkilatı mensuplarına ilişkin disiplin kurallarını yeniden düzenleyen 7068 sayılı, Genel Kolluk Disiplin Hükümleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin Kabul Edilmesine Dair Kanun’un 8/4-B-2. maddesinde belirtilen disiplin cezası ile karşılaştırıldığında, 7068 sayılı Kanundaki düzenlemenin davacı lehine olduğu görüldüğünden; İdare Mahkemesince, davacı lehinde olan düzenleme dikkate alınarak uyuşmazlık hakkında yeniden bir karar verilmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.
Bu itibarla, davanın reddi yönündeki İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.2577 sayılı Kanun’un 49. maddesine uygun bulunan davacının temyiz isteminin kabulüne;
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin temyize konu … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3.Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun’un (geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 25/06/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.