Danıştay Kararı 5. Daire 2016/24262 E. 2020/4429 K. 15.10.2020 T.

Danıştay 5. Daire Başkanlığı         2016/24262 E.  ,  2020/4429 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/24262
Karar No : 2020/4429

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : …Valiliği / …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:.., K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Kocaeli Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünde komiser yardımcısı olarak görev yapan davacının, “görev içinde ya da dışında amir ya da üstlerinin eylem ya da işlemlerini eleştirici nitelikte söz söylemek ya da yazı yazmak” suçunu işlediğinden bahisle Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü’nün 7/D-3 maddesi uyarınca “24 ay uzun süreli durdurma” cezasıyla cezalandırılması gerekmekte ise de anılan Tüzük’ün 15. maddesi uyarınca bir alt ceza uygulanarak 10 ay kısa süreli durdurma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Kocaeli Valiliği İl Polis Disiplin Kurulunun … tarih ve … sayılı kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında; davacının yapılan görevlendirmelerle kendisine baskı yapıldığı iddiasıyla açtığı davaya ilişkin dava dilekçesinde psikolojik baskı olarak gördüğü fiilleri belirttiği, hak arama hürriyetinin Anayasa’da güvence altına alınmış bir hak olduğu ve dava hakkının kullanılmasına yönelik ifadelerin idari soruşturmaya konu edilmesinin Anayasal bir hakkın kullanımını engelleyeceği, bu nedenle davacının açmış olduğu dava kapsamındaki beyanlarının anılan Tüzük’ün 7/D-3 maddesi kapsamında değerlendirilemeyeceği sonucuna ulaşıldığından, dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından; davacının yasalarla kendisine tanınan şikayet hakkını kullanırken maksadını aştığı, dilekçe içeriğinde yer verdiği yazılı beyanları ile görevin verilme ve yürütülme şeklini, amir ve üstlerini asılsız ve mesnetsiz iddialar ile eleştirerek hak arama sınırını aştığı, davacıya isnat edilen suçun sübuta erdiği, dava konusu disiplin cezasının usule ve hukuka uygun olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından; Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü’nün dayanağı kanun maddesi Anayasa Mahkemesi kararı ile iptal edildiğinden, dava konusu disiplin cezasının yasal dayanağının kalmadığı belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NIN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin işin gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:

MADDİ OLAY :
Komiser yardımcısı olan davacı, İzmit İlçe Emniyet Müdürlüğünde görevine başlamasının ardından 22/04/2013 tarihinde Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’ne atanmış, daha sonra 04/02/2014 tarihinde tekrar İzmit İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne atanmıştır.
Davacının, İzmit İlçe Emniyet Müdürlüğüne atanmasına yönelik işlemin iptali istemiyle açılan davada, … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla, anılan işlem iptal edilmiş, bu karar üzerine davacı 05/11/2014 tarihinde Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’ne yeniden atanmıştır.
Davacının, anılan Şube Müdürlüğündeki görevi esnasında amirlerince kendisine kötü muamelede bulunulduğu iddiasıyla, 05/11/2014 tarihinden itibaren tarafına haksız bir şekilde uygulanan görevlendirmelerin iptali istemiyle … İdare Mahkemesinin E:… sayılı dosyasında açtığı davaya ilişkin dava dilekçesinde, “kendisinin bir polis amiri olduğu ve dört yıl okuduktan sonra bu rütbeye hak kazandığı, gerek mevzuatta ve gerekse meslek kültüründe bir amire karşı nasıl davranılması gerektiğinin belli olduğu, hiçbir yerde bir polis amirinin görev bölgesi dışına kendi imkanları ile gönderilmesinin mümkün olmadığı, yaya devriye görevinin görevleri arasında bulunmadığı, insan onur ve haysiyetine yakışmayan görevlendirmeler yapıldığı, hayatının riske sokulduğu, görevlendirmelerin kıdemsiz kişiler tarafından tebliğ edildiği, daha önce yaya devriye için uygulanmamış olan 23.00 ila 07.00 saatleri arasında görevlendirildiği, KOM Şube Müdürü …, Şube Müdür Yardımcısı …, Narkotik Büro Emniyet Amiri …, Başkomiser A.T ve Komiser Yardımcısı …’nin kendisine psikolojik baskı, yıldırma ve görev yaptırmama şeklinde çeşitli işlemlerine maruz kaldığı” şeklinde beyanlara yer vermesi üzerine söz konusu dava dilekçesindeki ifadeleri nedeniyle hakkında disiplin soruşturmasına başlanmıştır.
Bahse konu disiplin soruşturması sonucunda; davacının amir ya da üstleri hakkında doğru olmayan bilgiler aktardığı, yersiz ve haksız eleştirilerde bulunduğu ve bu suretle bahisle Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü’nün 7-D/3 maddesinde yer alan “görev içinde ya da dışında amir ya da üstlerinin eylem ya da işlemlerini eleştirici nitelikte söz söylemek ya da yazı yazmak” suçunu işlediğinden bahisle 24 ay uzun süreli durdurma cezası ile cezalandırılması gerektiği teklif edilmiştir.
Söz konusu teklifi değerlendiren Kocaeli Valiliği İl Polis Disiplin Kurulunun … tarih ve … sayılı kararı ile; davacının “görev içinde ya da dışında amir ya da üstlerinin eylem ya da işlemlerini eleştirici nitelikte söz söylemek ya da yazı yazmak” suçunu işlediğinden bahisle Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü’nün 7-D/3 maddesi uyarınca 24 ay uzun süreli durdurma cezası ile cezalandırılması gerekmekte ise de Tüzük’ün 15. maddesi uyarınca bir alt ceza uygulanmak suretiyle 10 ay kısa süreli durdurma cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
Bunun üzerine, anılan cezanın iptali istemiyle temyizen incelenen dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü’nün 7. maddesinin (D) fıkrasının 3. bendinde, “görev içinde ya da dışında amir ya da üstlerinin eylem ya da işlemlerini eleştirici nitelikte söz söylemek ya da yazı yazmak” eyleminin “24 ay uzun süreli durdurma” cezasını gerektirdiği; aynı Tüzük’ün 15. maddesinde ise, kararın verildiği güne kadar geçmiş hizmetleri olumlu ve sicilleri iyi olan memurlara bu Tüzükte gösterilen cezanın bir derece aşağısının uygulanabileceği hüküm altına alınmıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Uyuşmazlıkta, kararımızın “Maddi Olay” kısmında belirtildiği üzere davacının haksız bir şekilde kendisine uygulandığını iddia ettiği görevlendirmelerin iptali istemiyle açtığı davaya ilişkin dava dilekçesinde, yaşadığı olumsuz durumları anlattığı ve duygu ve düşüncelerini ifade etmek üzere genel değerlendirmelerde bulunduğu anlaşıldığından, davacının, söz konusu dilekçedeki beyanları nedeniyle ”görev içinde ya da dışında amir ya da üstlerinin eylem ya da işlemlerini eleştirici nitelikte söz söylemek ya da yazı yazmak” fiiilini işlediğinden söz edilmesine olanak bulunmamaktadır.
Bu durumda, anılan fiili işlediğinden bahisle davacının 10 ay kısa süreli durdurma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık görülmemiştir.
Bu itibarla, dava konusu işlemin iptali yönündeki İdare Mahkemesi kararında sonucu itibarıyla hukuka aykırılık bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin reddine,
2. … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararının, yukarıda belirtilen gerekçeyle ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. 2577 sayılı Kanun’un (geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (onbeş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15/10/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.