Danıştay Kararı 5. Daire 2016/22640 E. 2020/4545 K. 21.10.2020 T.

Danıştay 5. Daire Başkanlığı         2016/22640 E.  ,  2020/4545 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/22640
Karar No : 2020/4545

DAVACI : …
DAVALILAR :1- …
2- …
VEKİLİ : I. Hukuk Müşaviri Yrd. …
3- …
VEKİLİ : Hukuk Müşaviri …

DAVANIN KONUSU :
1. (B) grubu komiser yardımcısı rütbesinde görev yapan davacı tarafından, 25-29 Haziran 2015 tarihleri arasında yapılan rütbe terfi sözlü sınavı sonucunda başarısız sayılmasına ilişkin işlemin iptali istenilmektedir.
2. Sözlü sınavın dayanağı olan ve Bakanlar Kurulunun 2015/7685 sayılı kararıyla yürürlüğe konulan 10/05/2015 tarihli, 29351 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin 26. maddesinin 3. fıkrasının tamamının ve 29. maddesinin 1. fıkrasının 2. cümlesinde yer alan ”… sözlü sınavda en az elli puan almak kaydıyla …” ibaresinin iptali istenilmektedir.
3. Bu Yönetmeliğe dayanılarak hazırlanan 15/05/2015 tarihli Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfi Sınavları ve Yöneticilikle İlgili Hizmetiçi Eğitim Yönergesinin 9. maddesinin 3. fıkrasının tamamının ve 14. maddesinin 1. fıkrasının 2. cümlesinde yer alan ”… sözlü sınavda en az elli puan almak kaydıyla …” ibaresinin iptali istenilmektedir.

DAVACININ İDDİALARI :
Dava konusu Yönetmeliğin ve Yönergenin sözlü sınava ilişkin hükümlerinin Kanunda aranan yazılı sınav şartını etkisiz hale getirdiği ve sözlü sınavın rütbe terfi işlemlerinde tamamlayıcı nitelikte değil, tek başına sonucu belirleyici nitelikte olmasına sebebiyet verdiği öne sürülmüştür.
Sözlü sınavın, subjektif değerlendirmelere dayalı olarak yapıldığı, sınavda sorulan soruların cevap-puan skalasının önceden hazırlanıp bir zarfa konulması ve mühürlenmesi gerektiği ileri sürülmüştür.
Ayrıca, sözlü sınavda sorulan sorulara verilen yanıtların teknolojik olanaklardan yararlanılarak kayıt altına alınmadığı, sözlü sınav için oluşturulan komisyon üyelerinin bu alanda eğitim almış, mevzuata hakim ve psikolojik tahlil yapabilecek nitelikte donanımlı kişilerden oluşması gerektiği belirtilmiştir.

DAVALILARIN SAVUNMASI:
Cumhurbaşkanlığı (kapatılan Başbakanlık) ve İçişleri Bakanlığı tarafından; dava konusu Yönetmeliğin, adayların lehine düzenlemeler getirdiği, sözlü sınav için (50) baraj puanının belirlenmesinin makul olduğu, anılan Yönetmelik hükümleri ile, amir sınıfı personelden beklenen yeterlilikler de dikkate alınarak bir üst rütbeye terfi edecek personelin belirlenmesi için objektif kriterler belirlendiği ve idarece üst hukuk normlarına uygun düzenleme yapıldığı belirtilmiştir.
Dava konusu sözlü sınavın, sözlü sınava giren adaylara önceden bastırılan sorular arasından soru kartı çektirilmek suretiyle icra edildiği, yazılı sınavda personelin sadece mesleki bilgisi ve genel kültürü ölçülebilmekle beraber, bu bilgilerini uygulamaya nasıl yansıtacaklarının tespiti bakımından sözlü sınava tabi tutulmaları gerektiği, ilgili Yönetmelik hükümleri uyarınca yapılan sözlü sınav sonucunda davacının başarısız sayılmasına ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı savunulmuştur.
Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından; sözlü sınavda başarı barajının aday lehine düşük tutulduğu, (50) puan alma şartı konulmasının; daha fazla katılımı sağlamak, objektiflik ve hakkaniyet açısından makul olduğu ileri sürülmüştür.
Dava konusu sözlü sınavın, sözlü sınava giren adaylara önceden bastırılan sorular arasından soru kartı çektirilmek suretiyle icra edildiği, adayların değerlendirme kriterlerinin Yönetmelikte açıkça ortaya konulduğu ve ilgili Yönetmelik hükümleri uyarınca yapılan sözlü sınav sonucunda davacının başarısız sayılmasına ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NUN DÜŞÜNCESİ : Davanın derdestlik nedeniyle incelenmeksizin reddine karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

DANIŞTAY SAVCISI ….’İN DÜŞÜNCESİ : Dava, B Grubu Komiser Yardımcısı olarak görev yapan davacı tarafından, 2015 yılı rütbe terfi sözlü sınavında başarısız sayılmasına ilişkin işlemin ve bu işlemin dayanağı olan 10/05/2015 tarih ve 29351 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin; 26. maddesinin 3. fıkrasının; 29. Maddesinin 1. fıkrasında yer alan “… sözlü sınavda en az elli puan almış olmak kaydıyla, …” ibaresinin; 15/05/2015 günlü Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfi Sınavları ve Yöneticilikle İlgili Hizmetiçi Eğitim Yönergesi’nin 9. maddesinin 3. fıkrasının; 14. maddesinin 1. fıkrasında yer alan “… sözlü sınavda en az elli puan almış olmak kaydıyla, …” ibaresinin iptali istemiyle açılmıştır.
05/05/2016 günlü, 29703 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ile dava konusu Yönetmeliğin 29. maddesinin 1. fıkrası yürürlükten kaldırılmış; 15/05/2015 günlü Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfi Sınavları ve Yöneticilikle İlgili Hizmetiçi Eğitim Yönergesi’nin 14. Maddesinin 1. fıkrası ise 15/06/2016 tarihli Bakan Onayı ile değiştirilmiş olduğundan uyuşmazlığın bu kısmı hakkında karar verilmesine yer bulunmamakta ise de, söz konusu Yönetmelik ve Yönerge hükmüne dayalı olarak tesis edilen işlemin de iptali istenildiğinden anılan düzenlemelerin hukuksal irdelemesinin yapılması gerektiği açıktır.
Anayasanın 124. maddesinde; Başbakanlık, bakanlıklar ve kamu tüzel kişilerinin, kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve tüzüklerin uygulanmasını sağlamak ve bunlara aykırı olmamak şartıyla yönetmelik çıkarabilecekleri kurala bağlanmıştır.
3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu’nun 55. Maddesinin 4. fıkrasında; “Rütbelere terfi ettirilecek personelin kurullarda görüşülmesi kıdem sırasına göre, rütbelere terfiler ise bu maddede öngörülen sınav ve eğitim şartı saklı kalmak üzere liyakate göre yapılır.” hükmü, 11. fıkrasının (c) bendinde; Kurullarda personelin rütbe terfiinin görüşülebilmesi için, “Yönetmeliğe uygun olarak yapılacak yazılı ve sözlü sınavda başarılı olunması, … şarttır.” hükmü, 18. fıkrasında da, “Rütbe terfileri ve sınavlar ile meslek içi yöneticilik eğitim kursları, eğitim tarih ve süreleri ile değerlendirme kurullarının çalışmalarına ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle düzenlenir.” hükmü yer almıştır.
Dava konusu Yönetmeliğin Sınav Komisyonlarının Teşkili başlıklı 26. Maddesinin 3. fıkrasında; Komisyonların emniyet müdürü rütbesini haiz bir başkan ve dört üye ile yeteri kadar yedek üyeden oluşacağı, gerekli görülen hallerde Polis Akademisi Başkanlığında görevli kadrolu öğretim üyelerinin de komisyon üyesi olarak görevlendirilebileceği belirtilmiş;
Hizmetiçi Eğitim Yönergesinin, Yazılı ve sözlü sınav komisyonları başlıklı 9. Maddesinin 3. Fıkrasında da aynı şekilde; Yazılı ve sözlü sınav komisyonları emniyet müdürü rütbesini haiz bir başkan ve dört üye ile yeteri kadar yedek üyeden oluşacağı, gerekli görülen hallerde Polis Akademisinde görevli kadrolu öğretim üyeleri de komisyon üyesi olarak görevlendirilebileceği kurala bağlanmıştır.
Yönetmelik kapsamında yapılan sınavlarda, ilgili adaya yöneltilecek soruların, daha önceden soru ve cevap anahtarı hazırlanan soru havuzundan adayca soru kartı çekilmek suretiyle tespit edildiği, sınav komisyon üyelerinin oluşumunda sınav güvenliği ve objektifliği bakımından sakıncalı herhangi bir durumun bulunmadığı hususu dikkate alındığında iptal istemine konu edilen Yönetmeliğin ve bu Yönetmeliğe dayanılarak hazırlanan Yönergenın anılan fıkralarda hukuka aykırılık bulunmadığı düşünülmektedir.

Yönetmeliğin mülga 29. maddesinin 1. fıkrasının ikinci cümlesinde ve Hizmetiçi Eğitim Yönergesinin 14. maddesinin 1. fıkrasında; sözlü sınavda başarılı olabilmek için en az elli puan almış olmak kaydı aranmasının makul bir başarı puanı olduğu düşünülse de, yazılı sınavda herhangi bir başarı puanı öngörülmediği ve yazılı sınava katılan adayların tamamının herhangi bir başarı puanı aranmadan sözlü sınava çağrıldığı dikkate alındığında, bu haliyle nihai başarı listesinin oluşumunda sözlü sınavın büyük oranda belirleyici olacağı ve somut olarak değerlendirilebilecek ve adaylar arasında objektifliği sağlayabilecek nesnel bir değerlendirme ölçütü olan yazılı sınav puanını değerlendirmede etkisiz kılacağı ve yazılı sınavın tamamlayıcısı niteliğinde olması gereken sözlü sınavını, seçimin tek belirleyici unsuru haline getireceği sonucuna varıldığından davaya konu düzenlemelerde yukarıda yer alan Yasa hükmüne uyarlık görülmemiştir.
Bu durumda, hukuka aykırılığı tespit edilen Yönetmelik ve Yönerge hükümlerinin uygulama işlemi niteliğinde olan 2015 yılı terfi döneminde yapılan rütbe terfi sözlü sınavlarında ve davacının sözlü sınav sonucunda başarısız sayılmasına ilişkin işlemde hukuka uyarlılık bulunmamaktadır.
Ancak; bu kararın, davacının sözlü sınavında başarılı olduğu yolunda bir sonuç doğurmayacağı, dava konusu başarısız sayılma işleminin dayanağı olan ve hukuka aykırılığı tespit edilen Yönetmelik hükümleri hakkında yapılacak yeni düzenlemelerle belirlenecek usul ve esaslar çerçevesinde yeniden yapılacak sözlü sınav sonucunda ortaya çıkacak olan değerlendirme ve puana göre işlem tesis edilmesine yönelik olduğu şüphesizdir.
Açıklanan nedenlerle;10/05/2015 tarih ve 29351 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin 29. maddesinin 1. fıkrasının ikinci cümlesinde ve Hizmetiçi Eğitim Yönergesi’nin 14. maddesinin 1. fıkrasında yer alan “sözlü sınavda en az elli puan almış olmak kaydıyla” ibaresinin iptali istemi hakkında karar verilmesine yer olmadığı; Yönetmeliğin 26. maddesinin 3. fıkrasının ve Hizmetiçi Eğitim Yönergesinin, 9. maddesinin 3. fıkrasının iptali isteminin reddi; 2015 yılı terfi döneminde yapılan rütbe terfi sözlü sınavları ve davacının sözlü sınav sonucunda başarısız sayılmasına ilişkin işlemin iptali gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

MADDİ OLAY VE HUKUKİ SÜREÇ :
(B) grubu komiser yardımcısı olarak görev yapan davacı, bir üst rütbeye terfisinin yapılması kapsamında 29/06/2015 tarihinde katıldığı rütbe terfi sözlü sınavında (41) puan takdir edilerek başarısız sayılmıştır.
Bakılan dava, 25-29 Haziran 2015 tarihleri arasında yapılan rütbe terfi sözlü sınavında davacının başarısız sayılmasına ilişkin işlemin iptaline; ayrıca sınavın dayanağı olan ve 10/05/2015 tarih ve 29351 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin 26. maddesinin 3. fıkrasının tamamının ve 29. maddesinin 1. fıkrasının 2. cümlesinde yer alan ”… sözlü sınavda en az elli puan almak kaydıyla …” ibaresinin ve 15/05/2015 tarihli Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfi Sınavları ve Yöneticilikle İlgili Hizmetiçi Eğitim Yönergesinin 9. maddesinin 3. fıkrasının tamamı ile 14. maddesinin 1. fıkrasının 2. cümlesinde yer alan ”… sözlü sınavda en az elli puan almak kaydıyla …” ibaresinin iptaline karar verilmesi istemiyle açılmıştır.

B) İNCELEME VE GEREKÇE
Tarafları ve konusu aynı olan bir davanın, daha önce aynı veya başka bir mahkemede açıldığının ve görülmekte olduğunun saptanması halinde, usul hukukunun temel kavramlarından biri olan derdestlik müessesesinin ifade ettiği ”ilk davanın aynısı olan diğer davaların açılmasında davacının hukuki yararı bulunmadığı” olgusundan hareketle, sonraki davaların derdestlik nedeniyle incelenmeksizin reddine karar verilmesi gerekmektedir.
Derdestlik durumunun ortaya çıkması için; aynı davanın birden fazla açılmış olması ve birinci davanın görülmekte olması şartları birlikte gerçekleşmelidir. Davaların aynı dava olarak kabul edilebilmesi de; davaların taraflarının, konularının, dava konusu işlemlerin aynı olmasına bağlıdır.
Dosyanın incelenmesinden, (B) grubu komiser yardımcısı rütbesinde görev yapan davacı tarafından, 25-29 Haziran 2015 tarihleri arasında yapılan rütbe terfi sözlü sınavında başarısız sayılmasına ilişkin işlemin iptaline; ayrıca sınavın dayanağı olan ve 10/05/2015 tarih ve 29351 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin 26. maddesinin 3. fıkrasının tamamının, 29. maddesinin 1. fıkrasının 2. cümlesinde yer alan ”… sözlü sınavda en az elli puan almak kaydıyla …” ibaresinin ve 15/05/2015 tarihli Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfi Sınavları ve Yöneticilikle İlgili Hizmetiçi Eğitim Yönergesinin 9. maddesinin 3. fıkrasının tamamı ile 14. maddesinin 1. fıkrasının 2. cümlesinde yer alan ”… sözlü sınavda en az elli puan almak kaydıyla …” ibaresinin iptaline istemiyle bakılan davanın açıldığı, bununla birlikte davacı tarafından aynı istemle Dairemizin E:2016/21231 sayılı dosyasına kayıtlı ayrı bir davanın daha açıldığı ve bu davada Dairemizin 27/03/2019 tarih ve E:2016/21231, K:2019/2257 sayılı kararı ile dava konusu işlemin kısmen iptaline, davanın kısmen reddine karar verildiği, anılan kararın ise taraflarca temyiz edildiği ve henüz kesinleşmediği anlaşılmaktadır.
Buna göre, yukarıda belirtilen ve Dairemizin E:2016/21231 sayılı esasına kayıtlı dava ile bakılmakta olan bu davanın tarafları, konusu ve sebeplerinin aynı olduğu görüldüğünden, derdestlik nedeniyle bu davanın incelenmesine hukuken imkan bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davanın derdestlik nedeniyle İNCELENMEKSİZİN REDDİNE,
2. Ayrıntısı aşağıda gösterilen toplam … yargılama giderinden, … yargılama giderinin davacının üzerinde bırakılmasına, davacı tarafından ödenen … yargılama giderinin mahsubu sonrasında kalan ve davacının adli yardım istemi kabul edildiğinden kararın kesinleşmesinden sonra davacıdan tahsili için … yargılama giderinin davacıdan tahsili için ilgili merciine müzekkere yazılmasına,
3. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen … TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı idarelere verilmesine,
4. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 21/10/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.