Danıştay Kararı 5. Daire 2016/19698 E. 2020/4203 K. 08.10.2020 T.

Danıştay 5. Daire Başkanlığı         2016/19698 E.  ,  2020/4203 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/19698
Karar No : 2020/4203

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : …Bakanlığı / …
VEKİLİ : I. Hukuk Müşaviri Yardımcısı …

İSTEMİN KONUSU :… İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Emniyet Genel Müdürlüğü Teftiş Kurulu Başkanlığında polis başmüfettişi olarak görev yapmakta iken İstanbul Polis Moral Eğitim Merkezi Müdürlüğüne vekaleten atanan davacının, vekaleten yürüttüğü söz konusu görevden alınarak Emniyet Genel Müdürlüğü Strateji Geliştirme Başkanlığı’na merkez emniyet müdürü olarak naklen atanmasına ilişkin İçişleri Bakanlığının … tarih ve … sayılı işleminin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında; Teftiş Kurulu Başkanlığı bünyesinde başmüfettiş olarak görev yapan davacının 26/11/2008 tarihli olur ile geçici görevle vekaleten İstanbul Polis Moral Eğitim Merkezi Müdürü olarak görevlendirildiği, dava konusu işlemle de bu görevinin iptal edilerek Emniyet Genel Müdürlüğü Strateji Geliştirme Başkanlığı’na Merkez Emniyet Müdürü olarak naklen atandığı, geçici görevlendirmenin ilgili kamu görevlisinin kadrosu ile hukuki bağı korunarak ve belli süre ile sınırlı olarak yapılması gereği ve ilgili memurun geçici görevlendirilmesini gerektiren koşulların ortadan kalkması durumunda geçici görevlendirmenin kaldırılacağı hususları birlikte değerlendirildiğinde, davacının geçici görevlendirilmesinin kaldırılarak Emniyet Genel Müdürlüğü Strateji Geliştirme Başkanlığı’na Merkez Emniyet Müdürü olarak atanmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı, öte yandan geçici görevlendirmenin kaldırılmasına ilişkin dava konusu işleme gerekçe olan İçişleri Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulunun … tarih ve … sayılı kararıyla verilen disiplin cezasının … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla iptaline karar verildiği, anılan kararda; davacıya disiplin cezası verilmesine neden olan fiilin davacı tarafından gerçekleştirildiği hususunun sabit olduğu, ancak söz konusu fiilin karşılığının “6 ay kısa süreli durdurma” cezası değil “kınama “cezası olduğu gerekçesiyle iptal kararı verildiği görüldüğünden, anılan disiplin cezasının yargı kararıyla iptal edilmesinin dava konusu işlemi hukuka aykırı hale getirmeyeceği sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından; dava konusu atama işleminin aldığı disiplin cezaları nedeniyle tesis edildiği, ancak bu disiplin cezalarının yargı kararlarıyla iptal edildiği, geçici görevinin kaldırılarak önceki görevi yeri olan başmüfettiş kadrosuna atanması gerekirken merkez emniyet müdürü olarak atanmasında hukuka uyarlık bulunmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından; dava konusu atama işleminin usule ve hukuka uygun olduğu, idarenin 657 sayılı Kanun’un 76. maddesi uyarınca takdir hakkını hukuka uygun olarak kullandığı belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NIN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:

MADDİ OLAY :
Teftiş Kurulu Başkanlığı bünyesinde polis başmüfettişi olarak görev yapan davacı, 26/11/2008 tarihli olur ile İstanbul Polis Moral Eğitim Merkezi Müdürü olarak vekaleten atanmış, sonrasında … tarih ve …sayılı Emniyet Genel Müdürlüğü işlemi ile vekalet onayı kaldırılarak Emniyet Genel Müdürlüğü Strateji Geliştirme Dairesi Başkanlığına merkez emniyet müdürü olarak atanmıştır.
Bunun üzerine, davacının vekalet görevinin kaldırılarak merkez emniyet müdürü olarak atanmasına ilişkin işlemin iptali istemiyle temyizen incelenen dava açılmıştır.
Öte yandan, dava konusu işlemin gerekçelerinden biri olarak gösterilen İçişleri Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulunun … tarih ve … sayılı kararı ile; davacının İstanbul Polis Moral Eğitim Merkezi Müdürlüğü görevini vekaleten yürüttüğü dönemde iki emniyet mensubunu ücretsiz olarak uzun süre konaklattığı gerekçesiyle Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü’nün 7/B-1. maddesi uyarınca 16 ay uzun süreli durdurma cezası ile cezalandırılması gerekmekte ise anılan Tüzük’ün 15. maddesi uyarınca bir alt ceza uygulanarak 6 ay kısa süreli durdurma cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir. Anılan cezanın iptali istemiyle açılan davada, … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; davacının üzerine atılı fiilin sübuta erdiği, ancak bu fiilin karşılığı olan ceza kınama cezası olduğundan, fiil ile verilen ceza arasında uyumsuzluk bulunduğu gerekçesiyle dava konusu işlem iptal edilmiş, bu karar, Danıştay Onikinci Dairesinin 30/05/2014 tarih ve E:2013/6007, K:2014/4490 sayılı kararı ile onanmış ve anılan kararın düzeltilmesi istemi de Danıştay Onaltıncı Dairesinin 29/06/2015 tarih ve E:2015/14967, K:2015/4133 sayılı kararı ile reddedilerek karar kesinleşmiştir.
Davacının atama işlemine bir diğer dayanak olarak gösterilen İçişleri Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulunun … tarih ve … sayılı kararı ile; 4734 sayılı Kanun’a uygun olarak yapılması gereken ihalelerde ihale yetkilisi olarak imzası bulunan davacının, 4734 sayılı Kanun’un bazı maddelerinde öngörülen kurallara aykırı hareket ederek usule ilişkin hatalar yapmak suretiyle Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü’nün 5/A-6. maddesindeki “görevde kayıtsızlık göstermek, görevi savsaklamak veya geçerli bir özrü olmaksızın belirtilen sürede bitirmemek” suçunu işlediğinden bahisle 3 günlük aylık kesimi cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir. Anılan cezanın iptali istemiyle açılan davada, … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; davacıya isnat edilen suçun oluşmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiş ve bu karar Danıştay Beşinci Dairesinin 08/10/2020 tarih ve E:2016/17451, K:2020/4195 sayılı kararı ile onanmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
3201 sayılı Emniyet Teşkilatı Kanunu’nun 96. maddesinde, “Emniyet Umum Müdürlüğü; merkez ve vilayetler teşkilatında maaş veya ücretle istihdam etmekte olduğu her hangi bir memur veya müstahdemi, ifası emniyet Umum Müdürlüğüne ait bir iş için orada emniyet teşkilatı ve münhal vazife bulunup bulunmaması ile mukayyet olmaksızın, kadroda gösterilen tahsisat ile dilediği yerde kullanabilir.” hükmü yer almıştır.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 76. maddesinde, “Kurumlar, görev ve unvan eşitliği gözetmeden kazanılmış hak aylık dereceleriyle memurları bulundukları kadro derecelerine eşit veya 68 inci maddedeki esaslar çerçevesinde daha üst, kurum içinde aynı veya başka yerlerdeki diğer kadrolara naklen atayabilirler.” kuralına yer verilmiştir.
Aynı Kanun’un 86. maddesinin 1. fıkrasında ise, “Memurların kanuni izin, geçici görev, disiplin cezası uygulaması veya görevden uzaklaştırma nedenleriyle işlerinden geçici olarak ayrılmaları halinde yerlerine kurum içinden veya diğer kurumlardan veya açıktan vekil atanabilir.” hükmüne yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerinin değerlendirilmesinden; kamu hizmetlerinin yürütülmesinin sağlanması bakımından, boş kadrolara asaleten atama yapılmasının ve bu hizmetlerin asil memurlar eliyle gördürülmesinin esas olduğu, vekaleten atama yönteminin ise memurların kanuni izin, geçici görev, disiplin cezası uygulanması veya görevden uzaklaştırma nedenleriyle işlerinden geçici olarak ayrılmaları halinde uygulanan istisnai bir yöntem olduğu; bu bağlamda, idarelerin boş kadrolar için hizmet gereği başvurduğu geçici bir uygulama olan vekaleten atama işlemlerinin takdir yetkisine dayalı olarak tesis edildiği anlaşılmaktadır.
Öte yandan, 657 sayılı Kanun’un 76. maddesi uyarınca kamu görevlilerinin görevlerini ve görev yerlerini değiştirme konusunda idareye tanınan takdir yetkisinin, ancak kamu yararı ve hizmet gerekleri göz ardı edilerek kullanıldığının kanıtlanması ya da idari yargı merciince saptanması halinde, bu durumun, söz konusu görev/görev yeri değişikliği işleminin iptalini gerektireceği yerleşmiş yargısal içtihatlarla kabul edilmiş bulunmaktadır.
Bu açıklamalar ışığında dava konusu işlem incelendiğinde; davacının başka bir göreve atanmak üzere vekalet görevinin sona erdirilmesinin, idarenin kamu yararı ve hizmet gereklerine uygun olarak kullandığı takdir yetkisi kapsamında tesis ettiği bir işlem olduğu anlaşıldığından, dava konusu işlemin davacının vekaleten yürüttüğü görevden alınmasına ilişkin kısmında hukuka aykırılık görülmemiştir.
Dava konusu işlemin, davacının Strateji Geliştirme Dairesi Başkanlığı bünyesine merkez emniyet müdürü olarak atanmasına ilişkin kısmı incelendiğinde ise; davacının İstanbul Polis Moral Eğitim Merkezi müdür vekili olarak atanmadan önce görev yaptığı Teftiş Kurulu Başkanlığındaki polis başmüfettişliği görevine değil de Strateji Geliştirme Dairesi Başkanlığı emrine merkez emniyet müdürü olarak atanmasında kamu yararı ve hizmet gereklerine uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Bu itibarla, İdare Mahkemesince davacının vekaleten atanmadan önceki görev yaptığı yer ve kadroya atanmaması hususu değerlendirilmeden yalnızca vekalet görevinin sona erdirilmesine ilişkin işlem yönünden bir değerlendirmede bulunularak verilen davanın reddi yönündeki kararda hukuka uygunluk bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.2577 sayılı Kanun’un 49. maddesine uygun bulunan davacının temyiz isteminin kabulüne;
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin temyize konu … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun’un (geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 08/10/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.