Danıştay Kararı 5. Daire 2016/18200 E. 2020/3673 K. 16.09.2020 T.

Danıştay 5. Daire Başkanlığı         2016/18200 E.  ,  2020/3673 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/18200
Karar No : 2020/3673

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Valiliği
… Müdürlüğü / …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E: … , K: … sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Polis memuru olan davacının “amirin izni olmaksızın görev yerinden ayrılma” suçunu işlediğinden bahisle 24 ay uzun süreli durdurma cezası ile cezalandırılması gerekmekte ise de, bu cezanın, öğrenim durumu itibarıyla yükselebileceği kadronun son kademesinde olması nedeniyle 1/4 oranında brüt maaş kesimi cezası olarak uygulanmasına ilişkin Balıkesir Valiliği İl Polis Disiplin Kurulunun … tarih ve … sayılı kararının iptaline ve bu ceza nedeniyle maaşından yapılan kesintinin ödenmesine karar verilmesi istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E: … , K: … sayılı kararında; davacının olay günü … Hükümet Konağında görevli olduğu ve Hükümet Konağında nöbetçi olarak görev yapan personelin Kaymakamlık konutunu da kontrol etmeleri hususunda şifahi olarak görevlendirildikleri hususunda taraflar arasında bir çekişme bulunmadığı, nöbetçi başkomiser tarafından olay günü saat 04:20 sularında … Hükümet Konağında yapılan kontrollerde davacının görev yerinde bulunmadığının tespit edildiği, Hükümet Konağı ve çevresinin kontrol edildiği, ancak davacının şifahi olarak görevlendirildiği Kaymakamlık konutunun ve çevresinin kontrol edilmediği, davacının, soruşturma sırasında alınan ifadesinde de 04:20 sıralarında Kaymakamlık lojmanını kontrol etmek için Hükümet Konağından ayrıldığını ifade ettiği, davaya konu cezanın davacının 2013 yılı Haziran ayı maaşından kesinti yapılmak suretiyle uygulandığı, bu durumda, davacının, uyuşmazlığa konu disiplin cezası ile tecziye edilebilmesi için amirin izni olmaksızın görev yerinden ayrıldığının her türlü şüpheden uzak bir biçimde ve somut olarak ortaya konulması gerekirken, olay anında şifahi olarak görevlendirildiği Kaymakamlık konutunu ve çevresini kontrol ettiğini ifade eden davacının bu iddiasının aksinin davalı idarece somut ve her türlü şüpheden uzak bir biçimde ortaya konulamadığı, dolayısıyla davacının üzerine atılı “amirin izni olmaksızın görev yerinden ayrılma” fiilini işlediğinin sabit olmadığı anlaşıldığından, dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı; öte yandan dava konusu cezanın hukuka aykırı olduğu belirlendiğinden, bu cezanın uygulanması aşamasında davacının maaşından kesilen tutarın Anayasa’nın 125. maddesi uyarınca davacıya ödenmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlemin iptaline ve bu işlem nedeniyle maaşından kesilen tutarın ödenmesine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından; Emniyet Teşkilatında disiplinin ön planda olup, Disiplin Tüzüğü’ne aykırı hal ve hareketlerin yaptırımsız kalmasının sakıncalar doğuracağı, personelin disiplinsizliğine neden olacağı, yapılan soruşturma sonucunda davacı hakkında tesis edilen dava konusu işlemin hukuka uygun olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NUN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Polis memuru olan davacının … İlçe Emniyet Müdürlüğü’nde görevli olduğu sırada 08/10/2012 tarihinde … Hükümet Konağı nöbetçi görevlisi olmasına karşın aynı gün 04:20 sıralarında görevli olduğu noktanın nöbetçi başkomiser tarafından denetlenmesi sırasında görev yerinde bulunmadığının görüldüğü, çevrenin arandığı, cep telefonu ile ulaşılmaya çalışıldığı, ancak davacıya ulaşılamadığı, bunun üzerine Hükümet Konağının güvenliğinin sağlanması için yerine başka bir polis memurunun görevlendirildiği, davacının ise belirli bir süre sonra dışarıdan geldiği hususları ile ilgili olarak yürütülen disiplin soruşturması sonucunda davacının “amirin izni olmaksızın görev yerinden ayrılma” suçunu işlediğinin anlaşıldığından bahisle Balıkesir Valiliği İl Polis Disiplin Kurulunun … tarih ve … sayılı kararı ile 24 ay uzun süreli durdurma cezası ile tecziyesi gerekmekte ise de, bu cezanın öğrenim durumu itibarıyla yükselebileceği kadronun son kademesinde olması nedeniyle 1/4 oranında brüt maaş kesimi cezası olarak uygulanmasına karar verilmiştir.
Bunun üzerine, söz konusu kararın iptaline ve bu karar nedeniyle maaşından yapılan kesintinin ödenmesine karar verilmesi istemiyle temyizen incelenen dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125. maddesinde; öğrenim durumları nedeniyle yükselebilecekleri kadroların son kademelerinde bulunan Devlet memurlarının, kademe ilerlemesinin durdurulması cezasının verilmesini gerektiren hallerde, brüt aylıklarının 1/4’ü – 1/2’sinin kesileceği ve tekerrüründe görevlerine son verileceği belirtilmiştir.
Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü’nün “Görev yerinden ayrılma” başlıklı 11. maddesinde, “Amirin izni olmaksızın görev yerinden ayrılan memura uzun süreli durdurma cezasının üst sınırı verilir. Ayrılma, uzun süreli ya da görevi aksatacak biçimde olmuşsa ya da Devleti ya da kişileri zarara uğratmışsa, durumun niteliğine, ağırlığına ya da zararın derecesine göre, meslekten çıkarma cezası da uygulanabilir.” hükmüne yer verilmiştir.”

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dava dosyasındaki bilgi ve belgelerin incelenmesinden; Hükümet Konağında bulunan görev yerinin denetlenmesi sırasında davacının belirli bir süre görev yerinde bulunmadığının, araştırmalar sonucunda da kendisine ulaşılamadığının soruşturma raporuyla açıkça ortaya konulduğu, bu nedenle davacıya isnat edilen fiilin sübut ettiği sonucuna ulaşılmıştır.
Öte yandan, her ne kadar davacı tarafından; daha önce kendisine şifahi olarak Kaymakamlık konutunu kontrol etme talimatı verildiğinden, görev yerinde bulunmadığı iddia edilen zaman diliminde Kaymakamlık konutunu kontrol etmeye gittiği ileri sürülmüş ve Mahkeme tarafından da bu hususun aksinin davalı idare tarafından ortaya konulamadığı gerekçesiyle iptal kararı verilmişse de; dava dosyasındaki bilgi ve belgelerin incelenmesinden, Kaymakamlık konutunun Hükümet Konağına çok yakın bir mesafede olduğu dikkate alındığında, makul görülebilecek bir süreden daha fazla görev yerinde bulunmadığı anlaşıldığından, anılan iddiaya itibar edilmemiştir.
Bu durumda, davacının sübuta eren “amirin izni olmaksızın görev yerinden ayrılmak” fiili nedeniyle 1/4 oranında brüt maaş kesimi cezası ile cezalandırılmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık görülmemiştir.
Bu itibarla, dava konusu işlemin iptali ve bu işlem nedeniyle maaşından yapılan kesintinin davacıya ödenmesi yönündeki İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.2577 sayılı Kanun’un 49. maddesine uygun bulunan davalı idarenin temyiz isteminin kabulüne;
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptali ve bu işlem nedeniyle maaşından yapılan kesintinin davacıya ödenmesine ilişkin temyize konu … İdare Mahkemesinin … tarih ve E: … , K: … sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun’un (geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 16/09/2020 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :
İdare Mahkemesince verilen karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir neden bulunmadığından, davalı idarenin temyiz isteminin reddi ile anılan kararın onanması gerektiği görüşüyle kararın bozulmasına ilişkin çoğunluk kararına katılmıyorum.