Danıştay Kararı 5. Daire 2016/17808 E. 2020/4287 K. 13.10.2020 T.

Danıştay 5. Daire Başkanlığı         2016/17808 E.  ,  2020/4287 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/17808
Karar No : 2020/4287

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : Hukuk Müşaviri …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Polis memuru olan davacı hakkında “hizmet dışında resmi sıfatının gerektirdiği saygınlığı ve güven duygusunu sarsacak eylem ve davranışlarda bulunmak” suçunu işlediğinden Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğünün 6/B-5. maddesi gereğince “6 ay kısa süreli durdurma” cezası gerekmekte ise de, geçmiş hizmetleri olumlu olduğundan bir derece alt ceza olan “10 günlük aylık kesimi” cezası ile tecziyesine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …. İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında; davacı hakkında yapılan soruşturma neticesinde davacının, evlenmeden 16 gün öncesine kadar serbest muhasebeci N. K. ile duygusal ilişkiye girdiği, bu davranışının Emniyet mensubuna yakışmayacak hal ve tavır olduğu, dolayısıyla Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğünün 6/B maddesinin 5’nci bendinde belirtilen “Hizmet dışında resmi sıfatının gerektirdiği saygınlığı ve güven duygusunu sarsacak eylem ve davranışlarda bulunmak” suçunu işlediği kanaatine varılarak ve bir alt ceza uygulanarak dava konusu disiplin cezasının verildiğinin anlaşıldığı, dava dosyasında bulunan bilgi ve belgeler ile soruşturma raporunun birlikte değerlendirilmesinden, davacıya isnat edilen eylemin kişilerin özel hayatı kapsamında kaldığı ve Emniyet Örgütü Disiplin Tüzüğü’nün 6/B-5 bendi uyarınca “Hizmet dışında resmi sıfatın gerektirdiği saygınlığı ve güven duygusunu sarsacak eylem ve davranışta bulunmak” olarak nitelendirilemeyeceği, dolayısıyla isnat edilen eylemin sübuta ermediği kanaatine varılmakla, davacı hakkında alt ceza uygulanmak suretiyle tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından; dava konusu işlemle davacının “hizmet dışında resmi sıfatının gerektirdiği saygınlığı ve güven duygusunu sarsacak eylem ve davranışlarda bulunmak” suçunu işlediği sübuta erdiğinden eylemine uyan “6 ay kısa süreli durdurma” cezası gerekmekte ise de geçmiş hizmetleri olumlu olduğundan “10 günlük aylık kesimi” cezası ile cezalandırıldığı, Mahkemece verilen iptal kararında hukuki isabet bulunmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NUN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptali yolundaki … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. 2577 sayılı Kanun’un (geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (onbeş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13/10/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.