Danıştay Kararı 5. Daire 2016/16694 E. 2020/4017 K. 30.09.2020 T.

Danıştay 5. Daire Başkanlığı         2016/16694 E.  ,  2020/4017 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/16694
Karar No : 2020/4017

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Valiliği / …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
… İlçe Emniyet Müdürlüğü … / …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Kırıkkale ili, … İlçe Emniyet Müdürlüğü emrinde polis memuru olarak görev yapan davacının, “hizmet içinde resmi sıfatının gerektirdiği saygınlığı ve güven duysunu sarsacak eylem ve davranışlarda bulunmak” fiilini işlediğinden bahisle, Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğünün 7/B-1 maddesi gereğince 16 ay uzun süreli durdurma cezası ile tecziye edilmesi gerekmekte ise de geçmiş hizmetlerinin olumlu olması nedeniyle aynı Tüzüğün 15. maddesinin tatbiki suretiyle 6 ay kısa süreli durdurma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin … tarih ve … sayılı Kırıkkale Valiliği İl Polis Disiplin Kurulu kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında; disiplin ve ceza hukukunun suçların aydınlatılmasında en çok başvurduğu delil türünün “tanık” delili olmasına rağmen, en az itibar edilen ve delil niteliği açısından en zayıf olanının da tanık delili olduğu, bu durumun en başta gelen sebepleri ise, bireylerin olaylara yaklaşımının subjektif olması kadar, olayların yaşandığı anda meydana gelen duygu kaygı bozuklukları sebebiyle olayı doğru algılayamama durumu olabileceği gibi zihnin şahit olunmayan ancak geçmiş bilgi birikimi veya sonradan edinilen bilgilerin bizzat şahit olunduğu yanılgısına sevketme ihtimallerinin olduğu; buna göre, davacı 19/06/2012 tarihinde her ne kadar olay yerinde ise de; gerçekleşen tüm olaylara tanık olması mümkün olmadığı gibi, olayların anlatıldığı tutanağın davacı tarafından imzalanmış olmasının, davacının tüm olanlara şahit olduğunu göstermeyeceği ve davacının verdiği ifadesinde tutanakta yer alan bilgilerin gerçek olmadığı yolunda bir ifadesinin de bulunmadığı dikkate alındığında davacıya isnat edilen fiilin sübuta ermediği, dolayısıyla davacı hakkında bir alt ceza uygulanmak suretiyle 6 ay kısa süreli durdurma cezası verilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından; dava konusu işlemin hukuka uygun olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NUN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptali yolundaki … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. 2577 sayılı Kanun’un (geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (onbeş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30/09/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.