Danıştay Kararı 5. Daire 2016/16675 E. 2020/4647 K. 22.10.2020 T.

Danıştay 5. Daire Başkanlığı         2016/16675 E.  ,  2020/4647 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/16675
Karar No : 2020/4647

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı / …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: … ili, … ilçesinde icra müdür yardımcısı olarak görev yapan davacının 2010 yılı sicil notunun “81 puan” verilerek “iyi” olarak düzenlenmesine ilişkin işlemin iptaline ve bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine ve özlük haklarının iadesine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında; 1. ve 2. sicil amirlerinin birbirini destekleyen olumsuz kanaatleri, bir önceki yıl sicilinin “orta” olması ve bu sicil raporundaki 1.sicil amirinin, dava konusu sicil dönemindeki sicil amirlerinin düşüncelerini doğrulayan gözlem ve kanaatleri ile davacıya yıl içinde … Sulh Ceza Mahkemesi tarafından verilen ceza dikkate alındığında, objektif olarak düzenlendiği anlaşılan dava konusu 2010 yılı sicil notunda hukuka aykırılık bulunmadığı, öte yandan, hukuka uygun bulunan dava konusu işlem nedeniyle davacının yoksun kaldığı parasal ve özlük haklarının iadesi isteminin de reddi gerektiği sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından; … Sulh Ceza Mahkemesi tarafından verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının 2010 yılı sicil notuna etkili olamayacağı, 2010 yılı sicil notunun değerlendirilmesinde esas alınan bilgi ve belgelerin başka yıllara ait olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından; dava konusu sicil notunun hukuka uygun olarak düzenlendiği belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NIN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:

MADDİ OLAY :
… ili, … ilçesinde icra müdür yardımcısı olarak görev yapan davacının 2010 yılı sicil notu 81 puan verilerek ”iyi” olarak belirlenmiştir.
Bunun üzerine, davacının 2010 yılı sicil notunun 81 olarak düzenlenmesine ilişkin işlemin iptali ile bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine ve özlük haklarının iadesine karar verilmesi istemiyle temyizen incelenen dava açılmıştır.
Dava konusu sicil raporunun, “Sicil Amirlerinin Memurun Genel Durum ve Davranışları Hakkındaki Düşünceleri” başlığı altında yer alan “1 nci Sicil Amirinin Düşüncesi” kısmında 1. sicil amiri tarafından, “Kişilere karşı tutum ve davranışlarında olumsuz tavırlar sergilemesi dışında çalışkan ve başarılıdır.”, “2 nci Sicil Amirinin Düşüncesi” kısmında 2. sicil amiri tarafından, “Kılık kıyafeti düzgün, zeka ve kavrayış kabiliyeti iyi, azimli, sebatkar, dürüst güvenilir, alkol ve kumar alışkanlığı tespit edilmedi, iş sahiplerine ve arkadaşlarına karşı kırıcı davranışları dışında kötü bir huyu ve davranışı duyulmadı.” şeklinde değerlendirmelerde bulunulmuştur.
Dava konusu sicil notunun 81 verilmesine dayanak olarak gösterilen, davacının 2008 yılında “görevine veya iş sahiplerine karşı kayıtsızlık göstermek veya ilgisiz kalmak” suçunu işlediğinden bahisle 657 sayılı Kanun’un 125/A-(f) maddesi uyarınca “uyarma” cezası ile cezalandırılmasına ilişkin … tarih ve …sayılı işlemin iptali istemiyle açılan davada, … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla dava konusu işlem iptal edilmiş, bu karar Danıştay Onikinci Dairesinin 29/11/2013 tarih ve E:2011/2583, K:2013/9273 sayılı kararıyla onanmış ve karar düzeltme istemide reddedilerek anılan karar kesinleşmiştir.
Yine dava konusu sicil notunun 81 verilmesine dayanak olarak gösterilen, davacının 2009 yılında “verilen emir ve görevlerin tam ve zamanında yapılmasında, görev mahallinde kurumlarca belirlenen usul ve esasların yerine getirilmesinde kayıtsızlık göstermek veya düzensiz davranmak” suçunu işlediğinden bahisle 657 sayılı Kanun’un 125/A-(a) maddesi ile 125. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca kınama cezası ile cezalandırılmasına ilişkin … tarih ve K:… sayılı işlem ile bu cezaya karşı yaptığı itirazın reddine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptali istemiyle açılan davada, dava konusu işlemin iptali yolunda verilen … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı Danıştay Onikinci Dairesinin 05/12/2013 tarihli ve E:2012/4680, K:2013/9789 sayılı kararıyla onanarak kesinleşmiştir.

İLGİLİ MEVZUAT:
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun işlem tarihinde yürürlükte olan 111. maddesinde, Devlet memurlarının ehliyetlerinin tespitinde, kademe ilerlemelerinde, derece yükselmelerinde, emekliye çıkarma veya hizmetle ilişkilerinin kesilmesinde özlük ve sicil dosyalarının başlıca dayanak olduğu; 113. maddesinde, sicil amirlerinin belli zamanlarda düzenleyecekleri sicil raporlarında, memurların liyakat derecesini not esasına göre kıymetlendirerek tespit edecekleri; 115. maddesinde, sicil amirlerinin maiyetlerindeki memurların sicil raporları ile birlikte, bunların genel durum ve davranışları bakımından da olumlu ve olumsuz nitelikleri, kusur ve eksiklikleri hakkında mütalaalarını bildirecekleri; 117. maddesinde, Devlet memurlarının yetersizlikleri halinde sicil raporlarında yazılı bulunan kusur ve eksikliklerinin, uyarılmaları bakımından, gizli bir yazı ile atamaya yetkili sicil âmirleri tarafından kendilerine bildirileceği; 119. maddesinde ise, sicil raporlarındaki sicil notu ortalaması 100 üzerinden 60 ve daha yukarı olanların olumlu sicil almış sayılacağı, sicil raporlarındaki sicil notu ortalaması 60’ın altında olanların olumsuz sicil almış sayılacağı kurala bağlanmıştır.
Öte yandan, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 121. maddesi hükmü uyarınca çıkarılan ve dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte bulunan Devlet Memurları Sicil Yönetmeliği’nin 17. maddesinde, sicil amirlerinin sicil raporunu doldurdukları her memuru; a) Dışgörünüşü (kılık,kıyafet), b) Zeka derecesi ve kavrayış kabiliyeti, c) Azim ve sebatkarlık, dürüstlük, sır saklamada güvenirlilik ve beşeri münasebetlerdeki başarısı, d) Alkol, kumar, vb. alışkanlıkları memuriyetle bağdaşmayacak ölçüde sürdürme, dedikodu yapma, kıskançlık, kin tutma gibi kötü huy ve davranışları bakımından genel bir değerlendirmeye tabi tutacakları, sicil döneminde edinilen bilgi ve müşahadelerden yararlanılarak yapılacak değerlendirme sonuçlarına göre memurların olumlu ve olumsuz yönleri, kusur ve noksanları hakkındaki düşüncelerin sicil raporunun şahsiyet değerlendirilmesine ait bölümüne ayrı ayrı açık ve gereğine göre kısa veya teferruatlı olarak yazılacağı, sicil amirlerinin memurların genel durum ve davranışları hakkındaki düşüncelerinin, not takdirlerinde dikkate alınacağı; 19. maddesinde, sicil amirlerinin sicil raporlarını itinalı, doğru ve tarafsız bir şekilde düzenlerken, Devlete sadakat ve bağlılığı, memuriyet sıfatının gerektirdiği şeref ve itibar ile hizmetlerin süratli ve ekonomik bir şekilde yürütülmesini, güvenilir ve yetenekli memurların yükselmelerini, diğerlerinin ise kamu hizmetlerinden uzaklaştırılmaları gerektiğini esas alacakları; 20. maddesinin 3. fıkrasında, garez veya özel maksatla memur hakkında gerçeğe aykırı değerlendirme yaptığı anlaşılan sicil amirinin değerlendirmesi geçersiz sayılarak memur hakkında varsa diğer sicil amir veya amirlerinin değerlendirmesine göre, yoksa o sicil döneminde son üç yılın aritmetik ortalaması esas alınarak buna göre işlem yapılacağı; 21. maddesinde ise yetersiz olarak değerlendirilmiş bulunan memurların, bu duruma sebep olan kusur ve noksanlarını gidermeleri için, sicil raporlarının bunların muhafazası ile görevli makamlara en son teslim tarihini takip eden bir ay içinde, atamaya yetkili amirlerce gizli bir yazı ile uyarılacakları kurala bağlanmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Sicil raporları; her yıl için yeniden düzenlenen, ilgili memurun o yıl içindeki mesleki bilgisini, deneyimini, tutum ve davranışlarını yansıtan ve tüm bu hususların yetkili sicil amirlerince değerlendirilmesinden sonra oluşan bir hukuki belgedir. Sicil raporlarındaki kanaatin oluşmasına etki eden hususların somut bilgi ve belgeye dayandırılma zorunluluğu ise, “sicillerin objektifliği” ilkesinin sonucudur.
Uyuşmazlıkta, davacının dava konusu 2010 yılı sicil notunun 81 verilmesine dayanak olarak gösterilen disiplin cezaları, kararımızın “Maddi Olay” kısmında belirtildiği gibi yargı kararlarıyla iptal edildiğinden, 2010 yılı sicil notunun 81 olarak verilmesinin dayanağı ortadan kalkmış bulunmaktadır.
Bu durumda, davacının dava konusu 2010 yılı sicil notunun sicillerin objektifliği ilkesine aykırı olarak düzenlendiği anlaşıldığından hukuka uygun olmadığı sonucuna varılmıştır.
Bu itibarla, davanın reddi yönündeki İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.2577 sayılı Kanun’un 49. maddesine uygun bulunan davacının temyiz isteminin kabulüne;
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin temyize konu … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun’un (geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 22/10/2020 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :

İdare Mahkemesi kararı usule ve hukuka uygun olup, anılan kararın onanması gerektiği görüşüyle çoğunluk kararına katılmıyorum.