Danıştay Kararı 5. Daire 2016/16587 E. 2020/4755 K. 27.10.2020 T.

Danıştay 5. Daire Başkanlığı         2016/16587 E.  ,  2020/4755 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/16587
Karar No : 2020/4755

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Valiliği / …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: İzmir Emniyet Müdürlüğünde polis memuru olarak görev yapan davacının, “amirin emrini yapmamak” “fiilini işlediğinden bahisle, Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü’nün 10. maddesi uyarınca “24 ay uzun süreli durdurma” cezası ile cezalandırılması gerekmekte ise de, geçmiş hizmetlerinin olumlu olduğu anlaşıldığından aynı Tüzük’ün 15. maddesi uyarınca bir alt ceza uygulanarak “10 ay kısa süreli durdurma” cezası ile cezalandırılmasına ilişkin İzmir Valiliği İl Polis Disiplin Kurulunun … tarih ve … sayılı kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında; davacının … Merkezinde 14/04/2011 tarihinde diğer polis memuru M.K. ile birlikte iki kişi olarak görev yaptığı, 21.00-23.00 saatleri arasında çevre nöbetini tuttuktan sonra içeriye telsiz odasındaki görevi başına geçtiği, saat 23.45’e kadar sorgulama yaparak anonslara cevap verdiği, ancak bu saatten sonra sorgulama yapmayarak talepleri merkeze yönlendirdiği, trafik ekiplerinden gelen yoğun talebin karşılanmaması üzerine Trafik Denetleme Şube Müdürlüğünde Gece Ekipler Amiri olarak görev yapan emniyet amiri D.K.U.’nın … Merkezine geldiği, davacıya iki defa bilgisayar sorgulaması yapmasını söylemesine rağmen sorgulama yapmadığı hususunun ifadesine başvurulan tanık beyanları ile bizzat davacının ifadesi ile sabit olduğu anlaşıldığından, dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı; öte yandan, davacının görev yaptığı … Merkezinde, iki personel ile yerine getirilmeye çalışılan görevin ve çalışma şartlarının zorluğu tartışmasız ise de, bu durumun, amirin verdiği emrin yerine getirilmemesinin haklı ve geçerli bir mazereti olarak kabulünün mümkün olmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından; ne amirlerinin emrine aykırı hareket etmesi, ne görevlerinin gereklerini yerine getirmemesi, ne de amirine karşı kötü söz söylemesi eyleminin gerçekleştiği, o gün polis merkezinde iki polis memuru olarak görev yaptıkları, her birinin rutin gece nöbetinin ikişer saat çelik yelekli çevre koruma nöbeti tutmak, bu iki saat bitiminde telsiz başında iki saat yanıt verme ve tekrar çevre koruma nöbeti gerçekleştirmek şeklinde olduğu, burada en az 45 dakika kesintisiz telsiz yanıtladığı, olayın sadece 15-20 dakikalık yemek ve ihtiyaç molası vermek için aramaları yönlendirmiş olmasından ibaret olduğu, zaten olayın olduğu süre ve amirle diyaloğu göz önüne alınırsa bu sürenin geçmiş ve sorgulamanın ilgili yerler tarafından yerine getirilmiş olduğu, akşam 19.00 ile sabah 07.00 arası kesintisiz 12 saat görev süresi belirlendiği, 12 saat boyunca ihtiyaç ve yemek molası verilmeden çalışılmasının mümkün olmadığı, bu çerçeve olayın oluş nedeninin 12 saat içerisinde yemek ve ihtiyaç gidermek için bilgisayarın başından ve sorgudan bir an için ayrılmak ve bu süre zarfında yedekli ve tek başına görev yapmayan arkadaşlarına yönlendirmekten başka bir şey olmadığı, ifadeleri alınan polis memurlarının “… Ne zaman arasak sorun yaşamadık. Nöbetlerinde dakiktir. Biz şimdiye kadar böyle bir olay yaşamadık …” şeklinde beyanda bulundukları, doğrusunun da bu olduğu, meslek hayatı boyunca görevinin gereğini ve sorumluluklarını yerine getirdiği ve getirmeye de devam edeceği, tarafına emre uymamaktan ceza verildiği ancak uyulmayan bir emrin söz konusu olmadığı, yemek yemesinin ve ihtiyacını gidermesinin emre uymamak olarak değerlendirilemeyeceği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından; davacının iddialarını destekleyecek herhangi bir tanığın olmadığı, oysa emniyet amirinin tutmuş olduğu rapor doğrultusunda eylemleri yaptığına dair iki tanığın mevcut olduğu, ayrıca davacı tarafından sorgulama yaptığı iddia edilmiş ise de, Muhabere ve Elektronik Şube Müdürlüğünce belirtilen saatlerde herhangi bir konuşma kaydının bulunmadığının bildirildiği, bu nedenle dava konusu cezanın usul ve hukuka uygun olduğu savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NUN DÜŞÜNCESİ : İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:

MADDİ OLAY :
İzmir Emniyet Müdürlüğünde polis memuru olarak görev yapan davacı hakkında 14/04/2011 tarihinde saat 00:30 civarında görev yaptığı … Merkezinde amirinin emir ve talimatına rağmen bilgisayar sorgulaması yapmadığı ve amirine karşı saygısız davranışta bulunduğundan bahisle disiplin soruşturması başlatılmıştır.
Söz konusu soruşturma sonucunda tesis edilen İzmir Valiliği İl Polis Disiplin Kurulunun … tarih ve … sayılı kararı ile; davacının amirinin vermiş olduğu bilgisayarda sorgulama yapması talimatına rağmen sorgulama yapmadığı, ayrıca bunu söylerken de saygısız davranışta bulunduğu anlaşılmış ise de, işlenen fiilin birden fazla maddeyi ihlal ettiği ve birden fazla suç meydana geldiği durumlarda en ağır madde hükmünün uygulanması gerektiğinden, davacının amirinin emrini yapmamak fiili nedeniyle Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğünün 10. maddesi uyarınca “24 ay uzun süreli durdurma cezası” ile cezalandırılması gerekmekte ise de, geçmiş hizmetlerinin olumlu olduğu anlaşıldığından aynı Tüzük’ün 15. maddesi uyarınca bir alt ceza uygulanarak “10 ay kısa süreli durdurma cezası” ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
Bunun üzerine, anılan kararın iptali istemiyle temyizen incelenen dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü’nün 10. maddesinde “Amirin emrini yapmayan memura uzun süreli durdurma cezasının üst sınırı verilir. Emrin yapılmaması, Devleti ya da kişileri zarara uğratmış ya da hizmetin gecikmesine ya da durmasına neden olmuşsa, doğan zararın derecesine ya da durumun ağırlığına göre, meslekten çıkarma cezası da uygulanabilir.” hükmüne; 15. maddesinde ise, “Kararın verildiği güne kadar geçmiş hizmetleri olumlu ve sicilleri iyi olan memurlara ve Tüzükte gösterilen cezanın bir derece aşağısı uygulanabilir.” kuralına yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Uyuşmazlıkta, davacının … Merkezinde 14/04/2011 tarihinde diğer polis memuru M.K. ile birlikte görev yaptığı, 21.00-23.00 saatleri saatleri arasında çevre nöbetini tuttuktan sonra içeriye telsiz odasındaki görevi başına geçtiği, sorgulama yaparak anonslara cevap verdiği, tekrar çevre koruma nöbet görevini devralacağından ihtiyaç molası verdiği esnada ekiplerden gelen bilgisayar sorgulama taleplerini diğer birime yönlendirmesi üzerine Trafik Denetleme Şube Müdürlüğünde Gece Ekipler Amiri olarak görev yapan emniyet amiri D.K.U.’nun … Merkezine geldiği, davacıya bilgisayar sorgulaması yapmasını söylemesine rağmen sorgulama yapmadığı ve amirine saygısız davrandığından bahisle disiplin cezası verildiği anlaşılmaktadır.
Ancak dava konusu işleme esas soruşturma raporu ve dosyadaki diğer bilgi ve belgeler incelendiğinde; davacının amirin emrine rağmen sorgulama yapmamasının keyfi olmadığı, görev yoğunluğundan dolayı ancak ihtiyaç molası verebilmesinden kaynaklandığı, bu durumun aksini gösteren somut herhangi bir veri bulunmadığı, davacının bu esnada amirine karşı saygısızlık kastı ile davranmadığı, amirine mazeretini sunma kapsamındaki davranışlarının amirin emrini yapmamak ve amirine karşı saygısız tutum ve davranışta bulunmak olarak değerlendirilemeyeceği anlaşıldığından, davacının disiplin cezası ile cezalandırılmasını gerektiren bir fiilinin bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Bu itibarla, davanın reddi yönündeki İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesine uygun bulunan davacının temyiz isteminin kabulüne;
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin temyize konu … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun’un (geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 27/10/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.