Danıştay Kararı 5. Daire 2016/16449 E. 2020/5114 K. 16.11.2020 T.

Danıştay 5. Daire Başkanlığı         2016/16449 E.  ,  2020/5114 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/16449
Karar No : 2020/5114

TEMYİZ EDEN (DAVALI): Adalet Bakanlığı / ANKARA

KARŞI TARAF (DAVACI): …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin …tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem : … İli, … İlçesi İcra Müdürlüğü’nde icra müdür yardımcısı olarak görev yapan davacı hakkında 57 not ortalamasıyla olumsuz (yetersiz) düzeyde düzenlenen 2010 yılına ait sicil raporunun iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında; sicillerin objektifliği ilkesi çerçevesinde, yetkili sicil amirlerinin kanaatinin oluşmasına etki eden hususların somut bilgi ve belgeye dayandırılmasının bir zorunluluk olduğu, davacı hakkında, resmi belgeyi, bozma, yok etme ve gizleme suçu nedeniyle …Asliye Ceza Mahkemesi’nde yapılan yargılama sonucunda verilen mahkumiyet kararının Yargıtay … Ceza Dairesinin … tarih ve E:…, K:…sayılı kararı ile, suçun maddi unsurunun oluşmadığı gerekçesine dayalı olarak bozulması üzerine davacının beraatine karar verildiği ve kararın kesinleştiği, kaldı ki davacının bu yargılamaya konu eyleminin de değerlendirilmek suretiyle tesis edilen sicil raporunun tüm baremlerinin düşük olarak düzenlenmesini gerektirmeyeceği , dava konusu edilen sicil raporunun 2. sicil amirinin düşüncesi kısmında belirtilen arkadaşlarına ve amirlerine karşı daha özenli davranması gerektiği, eleştiri ve önerilere kapalı olduğu hususlarına ilişkin olarak getirilen eleştirilere dayanak olacak somut bilgi ve belgelerin ise dava dosyasına sunulmadığı hususları birlikte değerlendirildiğinde, 2010 yılı sicil notuna ilişkin olarak tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, sicil amirleri tarafından yapılan değerlendirmelerin kişisel kanaatlere dayalı olarak ilgili mevzuat uyarınca tesis edildiği ve doğruluğu ya da yanlışlığı konusunda bir ölçü koymanın mümkün olmadığı, davacı hakkında ceza yargılamasına konu eylemi dolayısıyla yapılan disiplin soruşturması sonucunda, Adalet Bakanlığı Disiplin Kurulları ve Disiplin Amirleri Yönetmeliğinin 5/B-a maddesi uyarınca kınama cezası tesis edildiği, bu değerlendirmeler uyarınca düzenlenen dava konusu sicil raporunda hukuka aykırılık bulunmadığı ve aksi yöndeki İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NÜN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptali yolundaki … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. 2577 sayılı Kanun’un (geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (onbeş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16/11/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.