Danıştay Kararı 5. Daire 2016/16159 E. 2020/5002 K. 10.11.2020 T.

Danıştay 5. Daire Başkanlığı         2016/16159 E.  ,  2020/5002 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/16159
Karar No : 2020/5002

TEMYİZ İSTEMİNDE BULUNANLAR : 1- (DAVACI) …
2- (DAVALI) … Bakanlığı
VEKİLİ : …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının davanın reddine ilişkin kısmının davacı, lehlerine vekalet ücretine hükmedilmemesi yönünden davalı idare tarafından temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacının, Antalya Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğünde polis memuru olarak görev yapmaktayken 1998 yılı sicil notunun 84 puan (iyi) olarak belirlenmesine ilişkin işlemin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında; davacının, dava konusu 1998 yılından önceki sicil notlarının 1994, 1995, 1996 ve 1997 yıllarında sırasıyla 92, 93, 92 ve 88 puan olarak verildiği, dava konusu 1998 yılı sicil notunun da 84 puan verildiği, önceki yıllarla kıyaslandığında davacının dava konusu sicil notunda açıklanamaz ve makul olmayan bir düşüşün meydana gelmediği, dava konusu sicil raporunun her iki amir tarafından tutarlı ve birbiriyle uyumlu şekilde doldurulduğu, idareye tüm sicil hanelerine 100 puan verme gibi bir sorumluluğun yüklenemeyeceği, bu haliyle dava konusu sicil notu verilirken sicillerin objektifliği ilkesine aykırı hareket edildiğinin ispat edilemediği dikkate alındığında, dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI :
Davacı tarafından; sicil dönemine ilişkin disiplin cezasının bulunmadığı, hakkında herhangi bir araştırmanın yapılmadığı, 84 puan verilmesini haklı kılacak somut bilgi belgenin bulunmadığı, İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
Davalı idare tarafından; İdare Mahkemesince davanın reddine karar verildiğinden 02/11/2011 tarihinde yürürlüğe giren 659 sayılı Genel Bütçe Kapsamındaki Kamu İdareleri ve Özel Bütçeli İdarelerde Hukuk Hizmetlerinin Yürütülmesine İlişkin Kanun Hükmünde Kararname’nin 14. maddesi gereğince idareleri lehine vekalet ücretine hükmedilmesi ve kararın vekalet ücretiyle ilgili kısmının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMALARI :
Davalı tarafından, dava konusu işlemde mevzuata aykırı bir husus bulunmadığı ve dilekçede ileri sürülen hususların 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan sebeplerden hiçbirisine uymadığı belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Davacı tarafından savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ: Temyize konu İdare Mahkemesi kararının davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi yönünden bozulması, davanın reddine ilişkin hüküm fıkrası yönünden onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
DAVACININ TEMYİZ İSTEMİNİN İNCELENMESİ
Hukuki Değerlendirme:
Dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçesi yukarıda açıklanan İdare Mahkemesi kararının, davanın reddine ilişkin hüküm fıkrası, aynı gerekçe ile Dairemizce de uygun bulunmuş olup davacının temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, kararın anılan hüküm fıkrasının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

DAVALI İDARENİN TEMYİZ İSTEMİNİN İNCELENMESİ
Maddi Olay :
Davacının Antalya Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğünde polis memuru olarak görev yaptığı dönemde 1998 yılı sicil notu 84 puan (iyi) olarak belirlenmiştir.
Bunun üzerine, söz konusu sicil notunun iptali istemiyle temyizen incelenen dava açılmıştır.
İdare Mahkemesince, dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ve hukuk müşaviri aracılığıyla davayı takip eden davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemiştir.
Anılan kararın, davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi yönünden temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
İlgili Mevzuat:
02/11/2011 tarih ve 28103 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 659 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin (KHK) “Davalardaki temsilin niteliği ve vekalet ücretine hükmedilmesi ve dağıtımı” başlıklı 14. maddesinin 1. fıkrasında, “Tahkim usulüne tabi olanlar dahil adli ve idari davalar ile icra dairelerinde idarelerin vekili sıfatıyla hukuk birimi amirleri, muhakemat müdürleri, hukuk müşavirleri ve avukatlar tarafından yapılan takip ve duruşmalar için, bu davaların idareler lehine neticelenmesi halinde, bunlar tarafından temsil ve takip edilen dava ve işlerde ilgili mevzuata göre hükmedilmesi gereken tutar üzerinden idareler lehine vekalet ücreti takdir edilir.” hükmüne yer verilmiştir.
Anılan kuralda bahsi geçen “ilgili mevzuat”tan, 1136 sayılı Avukatlık Kanunu ile söz konusu Kanun’un 168. maddesinde değinilen Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin anlaşılması gerekmektedir.
1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 168. maddesinin son fıkrasında ise, “Avukatlık ücretinin takdirinde hukuki yardımın tamamlandığı veya dava sonunda hüküm verildiği tarihte yürürlükte olan tarife esas alınır.” kuralı yer almıştır.
Hukuki Değerlendirme:
Yukarıda yer verilen 659 sayılı KHK uyarınca, hukuk müşaviri aracılığıyla davasını takip eden ve süresinde savunmasını veren idareler lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekmektedir.
Öte yandan, dava dosyası 659 KHK’nın yürürlüğe girmesinden önce tekemmül etmiş olsa dahi, 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 168. maddesinin son fıkrası uyarınca, hükmün verildiği tarihteki hukuki durum esas alınarak yine 659 sayılı KHK uyarınca vekalet ücretine hükmedilmesi gerekir.
Bu nedenle, dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararında hukuk müşaviri aracılığıyla davayı takip eden ve süresinde savunma veren davalı İçişleri Bakanlığı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinde hukuka uygunluk görülmemiştir.
Bu itibarla, davalı İçişleri Bakanlığı lehine vekalet ücretine hükmedilmeyen temyize konu İdare Mahkemesi kararında bu yönden hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin kabulüne, davacının temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi yönünden BOZULMASINA,
3. Anılan İdare Mahkemesi kararının davanın reddine ilişkin hüküm fıkrasının ONANMASINA,
4. Bozulan kısım yönünden yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun’un (geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 10/11/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.