Danıştay Kararı 5. Daire 2016/15897 E. 2020/4532 K. 21.10.2020 T.

Danıştay 5. Daire Başkanlığı         2016/15897 E.  ,  2020/4532 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/15897
Karar No : 2020/4532

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı / ANKARA
VEKİLİ : Hukuk Müşaviri …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Polis memuru olarak görev yapan davacının, “55” puan verilerek “olumsuz” olarak düzenlenen 2010 yılı sicil raporunun iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında; Mersin ili, … İlçe Emniyet Müdürlüğü kadrosunda polis memuru olarak görev yapan davacının, 2010 yılında, mala zarar vermek, aynı rütbedeki arkadaşlarına sözle hakaret etmek ve dövme girişiminde bulunmak, yetkisini ve nüfuzunu kendisine çıkar sağlamak amacıyla kötüye kullanmak, herhangi bir işe ilişkin yazılı kağıt, belge aslı veya kopyalarını kasıtlı olarak yok etmek, amirin izni olmaksızın görev yerinden ayrılmak, iftira, hizmet içinde resmi sıfatının gerektirdiği saygınlık ve güven duygusunu sarsacak eylem ve davranışlarda bulunmak suçlarını işlediği iddiasıyla hakkında adli ve idari soruşturma açıldığı, … Asliye Ceza Mahkemesinin E:… sayılı dosyasında, görevi kötüye kullanma, resmi belgeyi bozma, yok etme veya gizleme ve iftira suçlarından yargılandığı, idari soruşturmanın ise sicil dönemi itibarıyla devam ettiği, 11/11/2011 tarihli soruşturma raporunda; tekel büfesine idari işlem yapılmak üzere tanzim edilen tutanağın kaybolması olayında davacının tutanağı gerçekten ilçe emniyet müdürünün isteyip istemediği hususunda araştırma yapması gerekirken görevini savsaklayarak tutanakla hiçbir ilişkisi olmayan personele verdiği ve bu suretle Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü’nün 13. maddesi gereğince “görevin takdir ve yerine getirilmesinde hoşgörü ve savsaklamada bulunmak” fiilini işlediğinden bahisle kınama cezasıyla cezalandırılmasının önerildiği, diğer fiiller yönünden dosyanın 14/02/2011 tarihli olurla işlemden kaldırıldığı, ayrıca sicil dönemi içinde 28/04/2010 tarihinde İlçe Emniyet Müdürü tarafından “yazılı ikaz” ile uyarıldığının bildirildiği, 2010 yılı sicilinin ise; 1. sicil amirince, beşeri münasebetlerinin olumsuz olduğu, dedikodu yapma, kıskançlık ve kin tutma huyu ve davranışı bulunduğu görüşlerine yer verilerek 58, 2. sicil amirince ise, beşeri münasebetleri ve personel arasındaki münasebetlerinin olumsuz olduğu ve dedikodu yapma, kıskançlık, kin tutma huy ve davranışlarının bulunduğu görüşleriyle 52 ve ortalamada 55 puanla (olumsuz) olarak düzenlendiği anlaşıldığından, davacının ilgili dönemdeki tutum ve davranışları ile bu tutum ve davranışlarının yapılan hizmete etkileri değerlendirilmek suretiyle 2010 yılı sicil raporunun olumsuz düzenlenmesine ilişkin dava konusu işlemde yukarıda anılan mevzuat hükümlerine ve hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından; sicil notunun 55 (olumsuz) olarak düzenlenmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından; dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …NİN DÜŞÜNCESİ : İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:

MADDİ OLAY :
Polis memuru olarak görev yapan davacının 2010 yılı sicil notu 55 puan verilerek olumsuz olarak düzenlenmiştir.
Bunun üzerine, söz konusu sicil notunun iptali istemiyle temyizen incelenen dava açılmıştır.
Davalı idare; davacı hakkında devam eden adli/idari soruşturma bulunduğu, yazılı ikaz ile uyarıldığı, dedikodu yapma, kıskançlık, kin tutma huy ve davranışlarına sahip olduğu gerekçesiyle dava konusu sicil notunun 55 puan verilerek olumsuz düzenlendiğini belirtmiştir.
Davacının dava konusu sicil dönemi içindeki soruşturma ve ceza bilgileri şu şekildedir:
Davacı hakkında, 2010 yılında işlediği iddia edilen mala zarar vermek, aynı rütbedeki arkadaşlarına sözle hakaret etmek ve dövme girişiminde bulunmak, yetkisini ve nüfuzunu kendisine çıkar sağlamak amacıyla kötüye kullanmak, herhangi bir işe ilişkin yazılı kağıt belge, aslı veya kopyalarını kasıtlı olarak yok etmek, amirin izni olmaksızın görev yerinden ayrılmak, iftira, hizmet içinde resmi sıfatının gerektirdiği saygınlığı ve güven duygusunu sarsacak eylem ve davranışlarda bulunmak suçlarından dolayı idari soruşturma açılmıştır.
Söz konusu soruşturmaya konu tekel büfesine idari işlem yapılmak üzere tanzim edilen tutanağın kaybolması olayında, davacının tutanağı gerçekten ilçe emniyet müdürünün isteyip istemediği hususunda araştırma yapması gerekirken görevini savsaklayarak tutanakla hiçbir ilişkisi olmayan personele vermek suretiyle Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü’nün 13. maddesindeki “görevin takdir ve yerine getirilmesinde hoşgörü ve savsaklamada bulunmak” fiilini işlediğinden bahisle 19/01/2012 tarih ve 2012/03 sayılı Mersin Valiliği İl Polis Disiplin Kurulu kararıyla “uyarma” cezasıyla cezalandırılmasına karar verilmiş, bunun dışında üzerine atılı eylemlerle ilgili olarak ise Mersin İl Emniyet Müdürlüğünün 12/12/2011 tarihli işlemi ile dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmiştir.
Ayrıca dava konusu sicil dönemi içinde, 28/04/2010 tarihinde, İlçe Emniyet Müdürü tarafından; görev sırasında görev dışı işlerle uğraştığı, çalışma arkadaşlarıyla uyum sağlayamadığı, görev sırasında yasaklanan tutum ve davranışlar sergilediği, amirlerinin uyarısına rağmen fevri davranışlar sergilediği gerekçesiyle “yazılı ikaz” ile uyarılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun işlem tarihinde yürürlükte bulunan 111. maddesinde, Devlet memurlarının ehliyetlerinin tespitinde, kademe ilerlemelerinde, derece yükselmelerinde, emekliye çıkarma veya hizmetle ilişkilerinin kesilmesinde özlük ve sicil dosyalarının başlıca dayanak olduğu; 113. maddesinde, sicil amirlerinin belli zamanlarda düzenleyecekleri sicil raporlarında, memurların liyakat derecesini not esasına göre kıymetlendirerek tespit edecekleri; 115. maddesinde, sicil amirlerinin maiyetlerindeki memurların sicil raporları ile birlikte, bunların genel durum ve davranışları bakımından da olumlu ve olumsuz nitelikleri, kusur ve eksiklikleri hakkında mütalaalarını bildirecekleri; 119. maddesinde de, sicil raporlarındaki sicil notu ortalaması 100 üzerinden 60 ve daha yukarı olanların olumlu sicil almış sayılacağı, sicil raporlarındaki sicil notu ortalaması 60’ın altında olanların olumsuz sicil almış sayılacağı hükmü yer almıştır.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 121. maddesi hükmü uyarınca çıkarılan Devlet Memurları Sicil Yönetmeliği’nde de benzer düzenlemelere yer verilmiştir. Anılan Yönetmelik’in 17. maddesinde, sicil amirlerinin sicil raporunu doldurdukları her memuru;
a) dış görünüşü (kılık, kıyafet),
b) zeka derecesi ve kavrayış kabiliyeti,
c)azim ve sebatkarlık, dürüstlük, sır saklamada güvenirlilik ve beşeri münasebetlerdeki başarısı,
d) alkol, kumar, vb. alışkanlıkları memuriyetle bağdaşmayacak ölçüde sürdürme gibi halleri,
e) güvenilir olmama, şahsi menfaatlerini aşırı ölçüde düşünme, yalan söyleme, dedikodu yapma, kıskançlık, kin tutma gibi kötü huy ve davranışları,
bakımından genel bir değerlendirmeye tabi tutacakları, sicil döneminde edinilen bilgi ve müşahadelerden yararlanılarak yapılacak değerlendirme sonuçlarına göre memurların olumlu ve olumsuz yönleri, kusur ve noksanları hakkındaki düşüncelerin sicil raporunun şahsiyet değerlendirilmesine ait bölümüne ayrı ayrı açık ve gereğine göre kısa veya teferruatlı olarak yazılacağı, sicil amirlerinin memurların genel durum ve davranışları hakkındaki düşüncelerinin, not takdirlerinde dikkate alınacağı; 19. maddesinde, sicil amirlerinin sicil raporlarını itinalı, doğru ve tarafsız bir şekilde düzenlerken, Devlete sadakat ve bağlılığı, memuriyet sıfatının gerektirdiği şeref ve itibar ile hizmetlerin süratli ve ekonomik bir şekilde yürütülmesini, güvenilir ve yetenekli memurların yükselmelerini, diğerlerinin ise kamu hizmetlerinden uzaklaştırılmaları gerektiğini esas alacakları; 20. maddesinde de, her derecedeki sicil amirlerinin 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ve bu Yönetmelik hükümlerine uygun olarak memurlar hakkında sicil raporlarında yaptıkları değerlendirmelerin, birbirinden bağımsız ve 16. madde hükümlerine göre etkili ve geçerli olduğu hükme bağlanmıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Sicil raporları; her yıl için yeniden düzenlenen, ilgili memurun o yıl içindeki mesleki bilgisini, deneyimini, tutum ve davranışlarını yansıtan ve tüm bu hususların yetkili sicil amirlerince değerlendirilmesinden sonra oluşan bir hukuki belgedir. Sicil raporlarındaki kanaatin oluşmasına etki eden hususların somut bilgi ve belgelere dayandırılma zorunluluğu ise, “sicillerin objektifliği” ilkesinin sonucudur.
Davalı idarece davacının dava konusu sicil notunun hakkında yürütülen idari soruşturma ve verilen yazılı ikaz sebebiyle 55 puanla olumsuz olarak düzenlendiği belirtilmiş ise de, kararımızın “Maddi Olay” kısmında belirtildiği üzere, söz konusu soruşturma kapsamında üzerine atılı eylemlerin bir kısmı ile ilgili işlemden kaldırma kararı verildiği, bunun dışındaki eylemleri sebebiyle de uyarma cezası verildiği ve yazılı ikaz ile uyarıldığı, ancak davacının söz konusu uyarma cezasına ve yazılı ikaza konu eylemlerinin, “mesleki bilgisi” hanesine her iki sicil amiri tarafından (40), “tarafsızlık” hanesine 2.sicil amiri tarafından (70), “işbirliği yapma” hanesine 1.sicil amiri tarafından (30), 2.sicil amiri tarafından (10), “araç-gereç ve silah bakımı, muhafazası ve gerekli zamanlarda kullanma yeteneği” hanesine her iki sicil amiri tarafından (70), “çalışma arkadaşlarına tutumu” hanesine her iki sicil amiri tarafından (40) puan verilmesine gerekçe olamayacağı, dolayısıyla uyarma cezası verilmesine ve yazılı ikaz ile uyarılmasına gerekçe gösterilen eylemleri ile sicil notunda düşük puan verilen haneler arasında bağlantı bulunmadığı gibi, davacının sicil notu ortalamasına olumsuz olarak etki eden bu hanelerin düşürülmesini haklı çıkarabilecek başkaca somut bilgi ve belge de sunulmadığı, öte yandan, sicil amirleri tarafından, davacının sicil raporunun “sicil amirlerinin memurların genel durum ve davranışları hakkındaki düşünceleri” başlıklı kısmında, “dedikodu yapma, kıskançlık, kin tutma huy ve davranışlarına sahiptir.” yönünden değerlendirmede bulunulmuş olmakla birlikte, bu değerlendirmelerin soyut nitelikte olduğu anlaşılmıştır.
Bu durumda, davalı idarece davacının dava konusu 2010 yılı sicil notunun 55 (olumsuz) olarak düzenlenmesini hukuken geçerli kılacak, somut bilgi ve belgelerin ortaya konulmaması nedeniyle “sicillerin objektifliği” ilkesine aykırı olarak düzenlendiği anlaşıldığından, hukuka uygun olmadığı sonucuna varılmıştır.
Bu itibarla, davanın reddi yönündeki İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.2577 sayılı Kanun’un 49. maddesine uygun bulunan davacının temyiz isteminin kabulüne,
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin temyize konu … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun’un (geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 21/10/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.